E-Dergi

Osmanlı tarihinde bence çok önemli bir yer tutan Sultan Abdülaziz'in hâl edilmesi olayını birinci ağızdan hatta neredeyse olayın başrolünden okumak tabii ki önemli. Sadece Sultan Aziz'in şüpheli ölümü üzerine de tarafsız iki kelam okumak isterdim.
Süleyman Hüsnü Paşa'nın kitabın yazarı ve yaşayanı olarak 3. şahıs ağzıyla olayları sanki olaylara dahil değilmiş gibi anlatması bir iç hesaplaşmamı bilemiyorum ama farklı bir üslup olduğu kesin.
Olaya giriş seviyesinde bir kitap, çok fazla detay yok. Akademik seviyede bir okuma yapmak için tercih edilmez ama bilgi sahibi olmak için iyi.

Jack London'ın üslubu çok güzel, kitapları ilgi çekici. Bu kitabında da aslında zor bir hayatı sanki bir macera öyküsü anlatır gibi anlatıyor.
Kitapta dönemin hayat şartlarını ve toplumsal yapısını da görüyorsunuz. Yer yer adalet sistemine, polis teşkilatına da yergiler barındırıyor.
"Yol" a çıkanların zor yolculuğunu okuyacaksınız.

Hüseyin Rahmi eserlerinde dönemini çok ince eleştiriyor. Onu okumayı sevme sebebim nüktedan bir üslupla söyleyeceklerini söylemesi. Bunu yaparken ders vermeyi de ihmal etmiyor.

Suyun bulanıklaştığı, etrafın toz duman olduğu bir dönemde memleketin en buhranlı dönemlerinde ortaya çıkan amatör bir grup gencin bile ne kadar büyük yıkıma neden olabileceğini anlatan bir eser.

Yanlış bilmiyorsam Tolstoy'un kendi hayatımdan yola çıkarak yazdığı bir eser.
Maslova ve Nehlüdov'un karaktetleri üzerinden aslında Rus toplumunun, siyasetinin ve toplumsal yapısının fotoğrafını çekiyor yazar.
Maslova'nın peşine düşen Nehlüdov'un değişimini görüyoruz eserde. Yazar bunu yaparken Rus toplumuna nasihatlerde de bulunuyor. Bu arada adalet sistemi, ahlak düzeni, dönemin siyasi hayatına dokunuyor.