Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Tellus Tarafından Yapılan Yorumlar

10.09.2005

Benim Hüzünlü Orospularım

Kitabın ismini ilk duyduğumda, “o da ne” dediğimi hatırlıyorum. Pek çoğumuzun gündelik hayatta ağzına almaya bile çekindiği bir sözü, kitap ismi olarak kullanmak gerçekten ilginç gelmişti. Ancak yazarının Marquez olduğunu öğrendiğimde şaşkınlığım sona erdi, o yazdı ise vardır bir bildiği ve mutlaka vardır anlatacağı bir şeyleri, dedim.

Kitabın baş kahramanı; 90 yaşına gelmiş ihtiyar bir gazeteci, o zamana kadar hiç evlenmemiş ve yalnız yaşamış ancak kadınlar aleminden de uzak kalmamış bir kişi. 90. yaş gününde kendisini ödüllendirmek için eski dostu, genelev patroniçesi Rosa Cabarcas’dan temin etmesini istediği bakire...ve 90 yıl sonra gelen aşk. Yaşlılığın hüznü ve yorgunluğu bir anda umuda dönüyor, üstelik bu sevgili gerçek hayattan çok hayalde canlanmış ve ismi de hayalen konmuş bir aşk’sa.

Delgadina, evet onun adı Delgadina. Ona koyduğu isim bu, hani onunla ilgili yanlış düşüncelere kapılıp odada ki bütün eşyaları tarumar etmişti ve daha sonra odaya gelen genelev patroniçesi, Rosa Cabarcas bu manzara karşısında “ Aman tanrım, böyle bir aşk için neler vermezdim.” Demişti.

Sevdiği uğruna her şeyden vazgeçen bir ihtiyar. Yaşça ihtiyar ama ruhu genç hemde 16’lık bir bakireyi sevecek kadar. Ona sevme yerine sexi telkin eden Rosa Cabarcas’a” Sex elinde aşk olmayanların tesellisidir.” Demişti.(Yorumsuz bir cümle.)

İnsan yaşlılığını düşünüyor okudukça, yalnızlığını ve en sonunda sevdayı, o yaşta gelen aşk’ı. Bence Marquez bu yapıtı ile aşk’ın ve sevdanın yaşı olmadığını ve sediği biri olmayan kişilerin umutsuzluğa kapılmaması gerektiğini anlatmak istemiş. Aşk kapınızı çalabilir, 90 yaşında olsanız bile, yeter ki umudunuzu ve yaşama gücünüzü kaybetmeyin.

Gabriel Carcia Marquez’e, 90'lık delikanlı gazeteci’ye, Delgadina’ya ve tüm Hüzünlü Orospulara...