…
Bu durumda, 2007’de Pakistan’a ve belirsiz bir geleceğe dönmek için hazırlanırken, sadece kendim ve ülkem için değil, tüm dünya için geçerli olan tehlikelerin farkındayım. Tutuklanabileceğimin bilincindeyim. Benigno Aquino’nun Ağustos 1983’te Manila’da öldürülmesi gibi ben de uçaktan inerken vurulabilirim. El-Kaide beni kaç kez öldürmek istedi, gericilerin istemediği demokratik seçimler için ülkeme dönerken, bunu tekrar denemek isteyecekler mi acaba? Ama ben yapmam gerekeni yapacağım, Pakistan halkına verdiğim demokrasi sözünü yerine getirmek için yeniden çalışmalara başlamam gerekiyor.
Pakistan’ın çocukları için riskleri kabul ediyorum. (Shf: 491)
İşte böyle diyor Doğunun güzel ve kadersiz kızı. Bu kitap henüz piyasaya çıkmadan Kitapyurdun dan ön sipariş verdim ve ilk hafta elime geçti. Anlayarak ve özümseyerek okudum, insan hakları ve demokrasinin ve emeğin ve hakça düzenin tarihini yazsanız herhalde bu kadar başarılı olamazsınız.
Kitabın üzerine çok şey yazmak isterdim ama bence yazmaktansa okumanızı tavsiye etmeyi tercih ederim. Ajanlıkla suçlanan Benazir'in kaç yıl hücrede kaldığını okuyunda görün, babasının ne şekilde öldürüldüğünü, kardeşleri Mir Murtaza ve Şah Nawaz'ın ne şekilde ve kimlerce öldürüldüğünü okuyun ve görün asıl kimlerin ajan olduğunu.
İnsana adanmış bir hayat nedir deseler, tek kelimeyle cevap veririm. BHUTTO derim, bu sadece bir soy isim değil. İnsana ve emeğe adanmış bir davanın adı...
Doğunun güzel ve kadersiz kızının aziz hatırası önünde eğiliyorum.