Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

Yasin Aykanat Tarafından Yapılan Yorumlar

23.12.2021

Osmanlı'nın son dönemi olsa da 1910'da böyle açık görüşlü, ileri düşünceli hatta feminist bir roman çok cesurca. Çok beğendim; feminist olmasam da kadın haklarının erkek ile eşit olması gerektiğine inanacak kadar normal düşünüyorum.Hüseyin Rahmi oldukça iyi bir fikri, felsefeyi o dönemin şartlarında mizahla veriyor ki döneme en uygun silah. Bu fikir ne derseniz, meşrutiyetle hatta Lale Devrinden itibaren başlayan medeni olma çabası içinde kadınların da hakkını teslim etme çabası. Bunu bir izdivaç,evlilik kararında kadının da söz sahibi olması gerektiği önermesiyle dile getirmek o günlere göre müthiş! Halley kuyruklu yıldızının çarpma ihtimali ve heyecanı da mükemmel bir akışla veriliyor... Keyifle okuyacaksınız; tavsiye ederim.
23.12.2021

Hüseyin Rahmi, sofu görünümlü budala karakterinden birini daha insanlığın en büyük derdi olarak, gülmeceyle süslü serüvenli bir dille canlandırıyor. Üç ana karakterden oluşan bu hikayenin sonu beklenmedik bir ders ile son buluyor. Çağımızın ve çok öncelerinin başının belası olan batıl inanç cahilliğinin devam etmesi... Hâlâ medet ummaya devam edecek miyiz? Yoksa Hüseyin Rahmi'nin de dediği gibi yalnız sahnenin dekorları mı değişiyor?
22.12.2021

Josh Malerman. Kafes kitabıyla tanımıştım kendisini. Oldukça heyecan verici, sıkılmadan okunacak bir korku-gerilim kitabıydı. Kırmızı Piyano kitabıda öyle lakin sonu biraz aceleye gelmiş gibi. Böyle bir kitaba, böyle bir son yakışmamış kısaca. Ya da yazar kitabı sona nasıl bağlayacağını bilememiş diyebiliriz. Philip Tonka. Ana karakterimiz. Başarılı bir müzisyen. Bir grubu var: The Dones. Grubuyla birlikte çalıştıkları bir sırada, Amerikan ordusundan bir general kendilerine bir teklif-görev getirir. Görevde ıssız bir çöle gitmeleri isteniyor. Gizemli bir yolculuğa. Ve hayaletlerin içine... Fazla bir gerilim yok kitapta. Hatta yok denecek kadar az. Biraz bilim-kurgu, ve çok az da aşk serpiştirilmiş kitaba. Okunabilir evet; ama sonu biraz daha iyi olabilirdi...
22.12.2021

İhsan Oktay Anar. Kalemiyle harikalar yaratan büyük yazar. En ince ayrıntısına kadar düşünüp, geniş tarih bilgisiyle romanı bir araya getirip mucizevi eserler yaratır daima. İnsana kendi yaşantısını, kültürünü, tarihini ve edebiyatını sevdiren, bildirmek isteten nadir insanlardan biridir. Suskunlar. 2007 yılında ilk baskısı yapılan, ana konusu musiki olan bir kitap. Hayaletlerin, kahinlerin, geleceği gösteren aynaların kol gezdiği kadar masalımsı, tarihi karakterlerin, tarihi yerlerin kol gezdiği kadar tarihimsi bir kitap. Çok fazla karakteri bir arada bulundurması sebebiyle, okuyucuyu biraz zorlama ihtimali bulunmaktadır. Derin bir musiki duygusu anlatılıyor kitapta; o kadar ki ney sesi dinlemek istiyorsunuz adeta. Kitabın ismi Suskunlar olsa da, tasavvufta mezarlığa hamuş yani susmuş ismini vermelerinden dolayı gelmektedir. Üslup o kadar şahane ki kendinizi an be an Osmanlı sokaklarında kavga ederken, pazar gezerken, yemek yerken bulabiliyorsunuz...
22.12.2021

Kitabın adından da anlaşılacağı üzerine ana karakterlerimiz Felâtun Bey ve Râkım Efendi'dir. Felâtun Bey, baba parası yiyen, babasının torpili sayesinde mütercimlik yapan, har vurup harman savuran, birazda Batı özentisi, hovarda bir kişiktir. Babası Mustafa Meraki Efendi ölünce tüm mirası Felâtun Bey'e ve kız kardeşine kalır ama Felâtun Bey kendine kalan kısmını çoktan kumarda ve çapkınlıkta bitirince aklı başına gelmiş olacak ki, düzenli bir işe girip birikimli birine dönüşmüştür... Râkım Efendi. Küçük yaşta babasız, ardından da anasız kalınca, dadı kalfası ve sonradan köle olarak alıp ta yavaş yavaş aşık olacağı Canan'la birlikte yaşamaktadır. Tutumlu biri olup, çalışarak -hakkıyla- para kazanmaktadır ve çevresinde saygın bir kişiliği vardır...Felâtun Bey ile Râkım Efendi romanı, tamamen modernleşmek yerine, artık modernleşmekte olan şehirli insanların değerlerini, üstün nitelikli ve ölçülü bir şahsiyet modelinde ortaya koyabilmenin yollarını arayan bir romandır.