Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
Yasin Aykanat Tarafından Yapılan Yorumlar
Kuran Tarihi Araştırmaları Yıllığı, Kur’an’ın nasıl indiği, nasıl kitap haline getirildiği, farklı okuma şekilleri ve tefsirleri gibi konuları bir araya getiren bir eser. İçinde farklı hocaların yazdığı makaleler var ve her biri konusunu hem eski kaynaklardan hem de yeni araştırmalardan yararlanarak anlatmış. Kitapta, Kur’an’ın tarih boyunca nasıl anlaşıldığı, farklı bölgelerde nasıl okunduğu gibi ilginç bilgiler bulunuyor. Ayrıca eski yazma eserler ve belgeler üzerinden yapılan incelemeler de yer alıyor. Farklı alanlardan bakış açılarının bir arada olması, hem konuyu daha iyi anlamayı sağlıyor hem de okumayı zevkli hale getiriyor. Akademik bir kitap olmasına rağmen, ilgisi olan okuyucuların da faydalanabileceği şekilde hazırlanmış. Kaynaklarının bol olması ve değişik konulara yer vermesi, bu yıllığı Kur’an tarihi ile ilgilenenler için değerli bir çalışma yapıyor.
"Yetişin Babalar: Doğumdan Ergenliğe Babalık Rehberi", babaların çocuk gelişiminde aktif rol üstlenmesini teşvik eden kapsamlı bir kılavuz. Kitap, babalığın sadece maddi sorumluluklarla sınırlı olmadığını; duygusal bağ, güven, rehberlik ve sabır gerektiren uzun soluklu bir süreç olduğunu vurguluyor. Doğum öncesinden ergenlik dönemine kadar geçen evrede babaların karşılaşabileceği psikolojik, sosyal ve iletişim temelli sorunlara pratik çözümler sunuyor. Anlatım dili sade ve anlaşılır; bu da özellikle yoğun iş hayatı olan babalar için kitabı erişilebilir kılıyor. Gerçek hayattan örnekler, babalara ilham verici bir perspektif sunarken, uzman görüşleri de metne akademik bir derinlik katıyor. Çocuğun özgüvenini desteklemek, sınır koyarken sevgi göstermek, ergenlikle gelen çatışmaları sağlıklı şekilde yönetmek gibi konular ayrıntılı işlenmiş. Kitap, babalığı yük değil, bir ayrıcalık olarak gören bakış açısıyla, her babanın kütüphanesinde yer almayı hak ediyor.
Tevîlâtü’l-Kur’ân, Ebu Mansur el-Mâturîdî’nin derin ilmî birikimini yansıtan, kelâmî ve aklî yorumların ağırlıkta olduğu önemli bir tefsirdir. Birinci cilt, Fâtiha’dan Bakara sûresinin ortalarına kadar olan ayetleri kapsamaktadır. Müfessir, ayetleri yalnızca lafzî anlamlarıyla değil, aynı zamanda inanç esasları, ahlâkî hükümler ve itikadî meseleler ışığında ele alır. Dil, klasik Arapça metnin Türkçeye çevrilmiş hali olduğundan yer yer ağır ve akademik bir üsluba sahiptir. Metinde fıkhî çıkarımlar, kelâmî tartışmalar ve bid’atlara karşı duruş öne çıkar. Mâturîdî, özellikle akıl-vahiy dengesi, Allah’ın sıfatları, insanın iradesi gibi konularda sistemli bir yaklaşım sergiler. İlk cilt, hem tefsir ilminde derinleşmek isteyenlere hem de Mâturîdî düşüncesini anlamak isteyenlere sağlam bir giriş sunar. Ancak dili, klasik kaynaklara aşina olmayan okuyucu için zorlayıcı olabilir; bu yüzden dikkatle ve notlar eşliğinde okunması tavsiye edilir.
Abdüllatif Kudsi’nin Kalplerin Allah ile Buluşması adlı eseri, tasavvufî derinliği ve manevî arayışı merkeze alan bir rehber niteliğinde. Yazar, okuyucuyu kalbin arınma yolculuğuna çıkarırken hem Kur’an ayetlerinden hem de tasavvuf büyüklerinin sözlerinden besleniyor. Kitap, Allah’a yakınlığın sadece dildeki zikirle değil, kalpteki huzur, niyet saflığı ve ahlâkî olgunlukla gerçekleşeceğini vurguluyor. Kudsi, modern dünyanın hız ve gürültü içinde yıpranan ruhlara, sükûnet ve tefekkür kapısı aralıyor. Üslubu sade olmakla birlikte, yer yer derin ve yoğun ifadeler barındırıyor; bu da metnin daha dikkatli okunmasını gerektiriyor. Bölümler, hem teorik hem de pratik öneriler sunarak, okuyucuya adım adım bir manevî terakki haritası çiziyor. Eser, dünyevî meşguliyetler arasında hakikati arayanlara güçlü bir davet niteliğinde. Son sayfalarında ise kalplerin, ancak Allah ile buluştuğunda gerçek huzuru tadabileceğini güçlü ve etkili bir dille hatırlatıyor.
Tasavvuf edebiyatının önemli eserlerinden Letaifü’l-İşarat, hem zahir hem de batın boyutuyla Kur’an ayetlerine derinlikli bir bakış sunar. Eser, yalnızca ayetlerin lafzî anlamını açıklamakla kalmaz; onların ruhunu, işaretlerini ve manevi inceliklerini de ortaya koyar. Müellifin yorumlarında, tefsir ilminin klasik yöntemleri ile tasavvufi tecrübenin sezgisel dili iç içe geçmiştir. Bu yönüyle, hem ilmi hem de ruhani bir kaynak niteliği taşır. Dili, dönemin ilmî geleneğini yansıtan Arapça ağırlıklı ve zaman zaman ağır bir üsluba sahiptir; bu durum, metni anlamak isteyen okurdan dikkat ve sabır ister. Letaifü’l-İşarat, sadece bilgi aktaran bir eser değil, aynı zamanda okuru kendi iç âleminde tefekküre davet eden bir yol arkadaşına dönüşür. Modern okur için, geçmişin irfanını bugüne taşıyan bu metin, derinlik arayanlara hitap eden nadide bir irfan hazinesidir. Son olarak kitabın boyutu ve baskısı gayet güzel. Tavsiye ederim.