E-Dergi

Yorumları okuduğumda yeterince anlaşılamadığını düşündüğüm bir kitap . Bir kitabın edebi değeri klasik olup olmadığı yıllar sonra anlaşılır ve kanımca bu kitabın gerçek değeri ilerde yerine oturacak. Ayrıca insan üstüne kadın erkek ilişkileri üzerine de güzel tesbitler var.

Mesela neydi bu kadını kocasından uzağa iten ? Bir zevk arayışı mı?

Adamın karısının kendinden uzaklaşması ile ilgili en net ipucunu siyah beyaz bir filmi tartışmaları ve ikisinin bakış açıları arasındaki fark veriyor.

Cemde bulduğu neydi? Neden Cem gittikten sonra kadın kahramanımız kleoptomaniye yöneldi.

Birtek ahlaki açıdan veya cinsel açıdan bakılmaya kalkılırsa bu kitap net anlaşılmaz.

Sihirli Geçişler harika bir egzersiz kitabı.
Yoga ile dövüş sanatları ile ilgilenenlere özellikle tavsiye ederim. Yaptığınız anda etkisini ve işe yarıyor olduğunu hissediyorsunuz. Bunu günlük yaşama yaymak veya grup olarak beraber çalışmak güzel olurdu.
Erk toplamaya ve Castenadanın, Taisha Abelar ın, hep bahsettiği özetlemeyi yapmaya yardımcı.

Kıbrıs geceleri buram buram yasemin kokar.
Yaseminler Tüter mi Hala? bir kıbrıs romanı . (Aslında ilk basıldığında sanırım adı Yaseminler Nice Tüter di ve bu çok daha uygun.)

Bir Kıbrıslı olarak bayıldım. Belki de var diyebilirsek de cılız sesli Kıbrıs Türk Edebiyatında böyle bir kitap yazılmadığı için büyük bir boşluğu dolduruyor.

Ayrıca insanı okurken kadının kaderi ile ilgili olarak düşündürüyor. Rum olsun Türk olsun nerde yaşarsa yaşasın kaderinin değişmediği, ve zarar görenin hep o olduğu. Hem de hep en çok sevdiklerinden vurgun yiyerek.

"Canan için can seven Canan ı sever.
Can için canan seven kendi canını sever. "

Aşk aşk diyoruz. Ve aşk büyük bir lutuf. Aşkı bulacak kadar şanslıysak ta bizi bekliyen bir tehlike var. Nefsi tembellikler. Kendimiz olma arayışımızdan vazgeçip bizi birbirimizden de uzaklaştıracak kolaycılığa kaçmamız.
Kendi canımızı sevmemiz.

Zahir. Hani hep merak edilir ya ? mutlu sonlardan sonra ne oldu. onu anlatıyor.

Catı ve serisi kanımca VC andrews un en iyi kitapları . Seri bir butun olarak ta ayrı ayrı da güzel ve sıkmıyor. Ve sanki bir sinema filmiymişcesine insanı içine çekiyor.

Gozumu kapattıgımda Cathy i Chris i ikizleri ,tavan arasını , Paul u Paul un evini vs. gorebiliyorum.

Bu bolumunde beni en cok düşündüren yıllar yılı birikmiş ofkenin ve nefretin nereye konabildigi. Ne olursa olsun Cathy nin barışabildiğini sanmıyorum ve belki bu açıdan eksik kalmış . Aynı kin dört kitap boyunca var ve bitmiyor.

İlk kez okuyanlar için gerçekten de Çatı ve ya Çatıdaki Rüzgarla başlamalarını tavsiye ederim. Gazap tohumlarındansa ben o kadar keyif almadım.