Toplam yorum: 3.090.136
Bu ayki yorum: 734

E-Dergi

tgrlmrt Tarafından Yapılan Yorumlar

22.07.2009

bir edebi eseri yazarının bilinçaltında neler saklı olduğuna, hangi öncüllerle karakterlerini ya da eserini oluşturduğuna göre değerlendirmenin pek doğru olmayacağını bilecek kadar çok okumuşluğum olduğunu söyleyebilirim.Semerkant'ı okurken gözü çarpanlar Yüzüncü Ad'da kör göze parmak misali batıyor.Galiba bu ülke okur-yazarlarının en büyük sıkıntısı kendilerinden olanları fazla hakir görürken, diğerlerini yüceltmede hayli gayretkeş olmalarında saklı.Bir yazar düşününki; en çok itibar gördüğü en çok sevildiği okunduğu ülkenin insanlarını bütün eserlerde kötülesin tek bir müspet çağrışıma neden olan karakteri olmasın !!! hakikaten ilginç...Semerkant'ta Alparsalan efemine , Melikşah serseri,eğlence müptelası ve sığ bir adam,Abdülhamit yazara göre Deli ve korkutucu bir karakter,Türkiye dilenen ve güvenilmez bir ülkeyken, Yüzüncü Ad'da tüm Anadolu toprakları sefil halde,kervanlar ve kervancılar güvenilmez,dolandırıcı kaba ve cahil Türkmenlerden kurulu.Dünya'nın o zaman gerçekten gözbebeği olan Constantin-ki burada alınganlığa mahal yok adlarından biri odur- içler acınası bir halde , İstanbul insanları korkutucu ve tehlikeli görünümdeler.Sarayda en ufak iş için rüşvet vermek şart.İdareciler güvenilmez aç gözlü ve zalim.Eski yeniçeri ağası ürpertici bir tasvirde ve zavallı kahramanı dolandırmak için akla gelmez işler yapıyor.Ayrıca Kadılar rüşvet almakla kalmıyor aynı zamanda bu mekanizmayı sağlamlaştırıyor...Topkapı sarayında kafası kesilen insanların başı taşlar üzerinde sergileniyor...Ve işin daha da ilginç tarafı iyi karakterin hepsi ya gayri-müslim ya da acem...Gözümden kaçtığını sanmıyorum ama bir tane dik yani uşak olmayan,değerli para taşıyan,omurgalı Türk kimliğinde tek bir karakter yok...İnanın ilginç...Üstelik bu büyük oryantaliste yazılı ve görsel basında kesinlikle yazdıklarını okumayan,okusada muhtemelen o dekor içinde dikkatini kaybedenlerce sorulan çanak ve övücü sorular sorarak sanki fahri büyükelçi muamelesi yapılıyor.İşin tekniğine ise hiç bulaşmayacağım ama bir tek soru, kim günlüğüne tüm gün yaşadığı diyalogları ünlemine vurgusuna dek yazabilir,kelimesi kelimesine ya da Semerkant'tan sonra Hayyam-ı zevk budalası bir zekadan ve şairden başka nasıl düşünür...İnanın Kemal Tahir'ler Tarık Buğra'lar Dosto'lar ya da Hugo'lar v diğerleri sanki daha fazla saygıyı hakediyor...En azından Araf'ı yaşamıyorlar...
18.07.2009

enfes bir filmdi...Laplace'in Şeytanı kim mi ?
Seni aramam için beni uzağa attın! Alemi benim, beni kendin için yarattın!..
Galiba , yüz yıl sonra yeni Hugo'lar bunlar olacak ama tek farkla; daha az hissederek...
27.01.2006

BU ÜLKE'nin çocukları Bu Ülkenin en önemli mütefekkirlerinden biriyle tanışmayı ve hayatınıza hakim olacak arayış yolculuğunu daha ne kadar erteleyebilirsiniz.Merhumu öyle yada böyle tanımadan geçen anların kaybını ilk okuyuşunuzdan itibaren içinizde hissedeceksiniz.Size yıkılacak onlarca putunuz olduğunu muhteşem bir belagat ile ifade eden kelimelerin üstadını mutlaka tanıyın hayatınızda çok ama çok şey değişecek...