E-Dergi

İsrail ,israil, israil... Biz bu ülkeyi ne kadar çok abarttık adamlar kendilerini bir nimet olarak görüyor olmalılar. Oysa ne İsrail kendi başına bir güç ,ne ABD... Köle İsrail ,sahibi ABD'nin her emrine itaat ediyor. Gün gelip gerçekler ortaya çıkınca sahibi tarafından yok edilme tehlikesiyle karşılaşacağını bilmeden yaşıyor. ABD sonradan keşfedilmiş küçük bir kıta iken bugün bütün dünyaya hükmedecek gücü nerden buluyor? Aslında bilinen gerçekleri gün yüzüne dökersek, bizimle savaşmalarına gerek kalmadan bize sahip olabileceklerini anlamak zor değil.Bizi içimizdekilerle vuruyorlar en tepedekiler bu düzene alışmış kendi çıkarlarını düşünüp TÜRKİYE'yi kendi elleriyle parça ,parça satıyorlar . LOZAN ANTLAŞMASI na bir göz atın . Er yada geç İsrail ve ABD yok olmaya mahkumdurlar . Suçsuz günahsız bebekleri katleden bir düzenin dünya üzerinde izleri bile kalmayacaktır.

Şeker Portakalı'nı bundan 15 sene önce okumuştum 12 yaşlarında bir çocukken. Okuduğum bu kitabın beni onca sene etkisi altında bırakacağını bilemeden... İsmini duyunca bile çocukluğum gözlerimin önünden geçti .
Duygusal birisi olarak o yıllarda kiraz ağaçlarının altında okuduğumu bu güzel kitap çocukluğuna kısa bir yolculuk yapmak isteyenler için tavsiye ediyorum . Özellikle çocukluğu acı ve gözyaşı içinde geçenlere ...

Hayır diyebilmek ? Özellikle çoğu insanların kullanmadığı ve yaşadıkları hayal kırıklıkları... Sevgili Alev Alatlı'nın dediği gibi "Hayır Diyebilmeli İnsan" diyebilmeli ki kalan ömrünü biraz olsun huzurlu sürdürebilsin. Hayatımız hep evet'ler üstüne kurulu sanki neden kendimizi savunamayalım ,neden olumsuzluklara göğüs germeyelim ? Bizi korkutan sebepler olabilir yılmadan hayır diyebilmeliyiz.Bazen bu motive edici kitapları okuyarak olabilir .Alev Alatlı beğendiğim yazarlar arasındadır .
kendinde hayır diyebilme gücünü bulamayan kişilere kitabı okumalarını tavsiye ediyorum .

Keşke o yıllar da yaşasaydım kendi adıma konuşmak gerekirse öyle arzulardım ... Televizyon karşısında o yılara ait filmleri izlerken daha bir zevk alıyorum.O yıllara ait kıyafetler ,eşyalar ilgimi bir başka çekiyor, sadeliği , içtenliği başkaymış o zamanın.Görmüş geçirmiş bir kaç değerli insandan dinlediğim kadarıyla işte o 60'lar , 70'ler ,80'ler de insanlar yaşarmış gerçek insanlar!!! Şimdi bakın etrafınıza kim gerçek,kim yalan? Geçmişe yolculuk yapabilseydik ne hoş olurdu...Bir sinemaya girer Tarık Akan'la ,Gülşen Bubikoğlu'nun buram ,buram Aşk kokan filmini izler kah güler ,kah ağlardık.Ordan çıkıp Eminönü'nde balık ekmek yerdik dalgalarla boğuşan sandallarla birlikte. Düşünmesi bile güzel o yıllara dönmemiz mümkün olmasa bile.

Maalesef dünyayı eli kanlı katiller kendi kurdukları düzene göre yönetiyor
lar.Osmanlıdan bugüne kadar
Batı , batı diye kıvrandığımızı, onları taklit etmek için birbirimizle yarıştığımız günleri ne çabuk unuttuk? Hala devam ediyoruz ! İşte o batı hastalığı dilimizi, dinimizi , bizi yerle bir etti.Yeni dünya düzeni diye ortaya atıp 10 aylık bebekleri katleden bu düzenin asıl amacı TÜRKİYE 'dir ...Maalesef bizi yönetenler bunu anlamak istemiyorlar yada öyle görünüyorlar. Küresel imparatorluğun gizli kurmayları Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için çok acı ama bizim içimizdekileri kullanıyorlar. Ben bu ülkenin ne zorluklarla alındığını bilen bir genç olarak bugün Ülkeme kim ihanet ediyorsa onun asılması taraftarıyım bu kim olursa olsun !!! TÜRKİYE bizim ... Bizi bizden başkasının yönetmesine izin vermeyeceğiz !!! Ey Türk gençliği uyan artık ,uyan Ülkene sahip çık ... Bir gün dönüp arkana baktığında sahip çıkacağın bir Ülken olmayabilir .