E-Dergi

Ben en çok Yunus'u sevdim. İçten içe olan isyanını. Kitap güzel ancak keşke önce Türkçe sonra İngilizce olsaydı.

İyi niyetle yazılmış bir kitap. Okurken başka kitaplarla benzerlikler dikkatimi çekti. Sonrakilerde bundan esinlenme bolca sanırım : )

Bu kitap Şafii Okulu'nun nasıl bütünsel bir mantıkla hareket ettiğini ve temellerini en sağlam biçimde oluşturduğunu göstermektedir bize. Kitap başlangıçta Maliki Okul'un sözcüsü olan Rebi (veya Rabi) b. Suleyman ile İmam-ı Azam eş-Şafii arasındaki münazaralara yer vermektedir. Maliki Okul'un usul boşluklarını belirtmesi, tutarsızlıkları vermesi bakımından İmam'ı Azam eş-Şafii'nin dirayetini ve zekasını da ortaya koymaktadır. O gerçekten bütün müctehid imamlar içinde sünneti ve kavramayı en güzel sentezlemiş kişilerdendir. Kitabı okuduğunuzda eskiden Maliki Okul'dan olan Rebi b. Suleyman'ın artık Şafii Okul'un bir numaralı aktarıcısı olması durumuna da şaşırmayacaksınız. Çünkü Malikilerin sundukları bir bir çürütülüyor.
Bereketli okumalar dilerim...

Bir eserde erotizmin bu kadar yoğun bir şekilde yer alması beni zaman zaman rahatsız etmiştir. Auster çıplak ve yalın anlatımları tercih ediyor sanırım. Gerçi böyle bir yargıya varmak için başka eserlerini de okumak gerek ancak eseri okuduğunuzda edindiğiniz ilk izlenim bu. Ben yolları Sunset Park'ta kesişen eski dostların öykülerini okurken duygu salınımları yaşadım. Tavsiye eder miyim? Evet.

Kitab hem Ekber Şah diye bilinen dinselçoğulculuğa inanan hem de minyatürler şahı Behzad'ın hayatını anlatıyor. Kesişme noktaları, ayrışmalar. Bir yönetici ve bir sanatçı. "Hindistan gibi birçok güçlü kültürün bir arada yaşadığı bir coğrafyada siz olsanız ne yapardınız?" sorusunu da akıllara düşürüyor eser okunurken. Okuması bazı noktalarda biraz güç. Tamamı için akıcı diyemem, belki eserin aslı böyle belki çeviriden kaynaklı. Orhan Pamuk'un Benim Adım Kırmızı eseri ile eşgüdümlü okunmalı.