E-Dergi

Bu kitapta merhum Atilla İlhan'ın ceviz kabuğu programındaki konuşmaları ve görüşleri var. Atilla İlhan sadece değerli bir şair değil aynı zamanda gerçek bir aydın. Malesef şimdi aydın geçinenlerin çoğu satılmış kimseler. (Bkz Orhan P.)
Atilla İlhan kitapta çok önemli tespitlerini belirtiyor. Özellikle gençlerimiz okumalılar. Kitabın arka sayfasındaki 2 cümleyi belirtmeden edemeyeceğim
1. Türkiye'de %10'luk bir hain kadrosu var.
2. Türkiye'de basının önemli kısmı yabancıların elinde

Çok doğal olarak İsrail ve Yahudilerin faaliyetlerini su yüzüne çıkaranlar yahudi düşmanı kabul ediliyor. Garaudy kitabında bir düşmanlık gütmemiş, ama yahudilerin ve siyonistlerin kendi uydurdukları mitolojik yalanlara uymak yolunda nasıl yol izledikleri, ABD'yi nasıl kukla gibi oynattıklarını, siyonistlerin nazilerin elindeki yahudilerin ölümüne nasıl ve neden göz yumduklarını, İsrail devletine nasıl çirkinliklerle ve neden sahip olduklarını anlatıyor. Bunları anlatırken de havada kalan laflar savurmuyor, kaynakça ve örneklerle açıklıyor.

Kişiyi yargılamadan önce onu dinlemek gerekir. Yaptıklarını haklı çıkarmasa da madalyonun öbür yüzünü görmenizde fayda var. Basının ve dünyanın yahudilerin elinde nasıl oyuncak hale geldiğini o zamanlar sezen Hitler, çok çarpıcı açıklama ve uyarılarda bulunmakla kalmıyor, bazı tahminlerinin bugün doğru çıktığını da görüyoruz. Tavsiye ederim. Kitap dili biraz sıkıcı ama okunmaya kesinlikle değer.

Mimar Sinan'ın yabancılar tarafından bile hayranlıkla karşılanan dehasını ilgilenenler bilir. Ben de bu kitapta yabancıların nelere hayran olduğunu, neler yaşandığını, Mimar Sinandan kalan o ünlü mektupla ilgili birşeyler bulmayı umarak aldım. Ancak bunlardan hiçbirşey yoktu kitapta.
Ancak Sn. Subaşı Mimar Sinan'a hayranlığını hoş şiirsi bir anlatımla ifade etmiş.
Ayrıca Mimar Sinanın yazdırdığı name ile kitabın ilk kısmı mükerrerlik yaratmış. Kitabın sonunda Mimar Sinanla ayrıntılı bir sohbet yapmış ki fantazi boyutunda.
Bu kitapta Mimar Sinan bir yana en çarpıcı nokta çıkarılan Fermanlar idi. Osmanlının yönetim ve adaleti sürdürmekteki disiplini ve takipçiliği, o kadar büyük bir imparatorlukta detay şeylerle bile nasıl ilgilenildiği, hakka hukuka verilen önem hayranlık uyandırıyor. Mesela fermanlardan birinde saray; cami yakınlarında gençlerin taşkınlık yapıp rahatsızlık yaptığı yolundaki şikayetler üzerine kadıya gereğini yapmasını istiyor. Başka bir fermanda Mimar Sinana Selimiye Camiinin yapımına yardım ile görevli kişilerin bazılarının görevli olmalarına rağmen gitmediklerinin özel işleri ile ilgilendiklerinin haberi alındığını, inşaatta çalışan herkesin ismini kimseyi kayrmadan ve ayırmadan eksiksiz fazlasız saraya bildirmesi isteniyor.
Bence bu kitap sırf bu fermanlar için bile alınmaya değer.

Selares'e cevap;
Bir kitap okumak o görüşü benimsediğimiz anlamına gelmez. Asıl olan diğer görüşleri de inceleyerek eksikleri tamamlamamız, bizim görüşümüzün varsa yanlış yönlerini başka bir açıdan bakarak görebilmektir. Bu kitabın çok satması bence içimizdeki nazilik ile falan alakalı değil. Bu kitap aşırı milliyetçilerin bakış açısını görmemizi sağlıyor, bir liderin nasıl lider olduğunu, karizmasının ardında yatan duygu ve düşüncelerini anlama fırsatı sunuyor. Diğer yandan Atatürk'ün Nutuk kitabının uzun süredir piyasada olması nedeniyle çok satan gözükmediğini ama aslında pek çok sattığını düşünüyorum. Kavgam henüz yeni popüler oldu ve de Türkiyede bölücü eylemlerinin arttığı bir zamana denk gelmesi bunda etkili.