E-Dergi

Huzursuzluklarımızın ve cinnet hallerimizin toplum olarak neden çoğaldığını anlamamıza yardımcı olan, üstelik bize yani kültürümüze ait gerçekçi, tecrübe edilmiş çözümler sunan doyurucu bir kitap. Ümit Meriç ile yapılmış ropörtajlar kendisinin üzerinde bazı küçük değişiklikler yapması suretiyle çok daha akıcı bir bütün halinde sunulmuş. Ülkemizin geleceğine dair ümit dolu düşüncelerle bitiyor olması, okuyucunun heyecan, aşk, şevk, kendine ve milletine güvenini pekiştiriyor, onu gerçek bir vatansever olmaya çağırıyor. Çok beğendim.

Mevlana ve Şems'in arasında geçenleri objektif ve saygılı bir bakış açısıyla sunan ve bence gayet sade, açık, anlaşılır bir şekilde bunu başarmış olan bir kitap. Kitapta roman içinde bir başka romanın yer alıyor olması okuyucunun heyecanını artırıyor. Şems'in 40 kuralının tam da olması gereken yerlere serpiştirilerek aktarılması, onun hayata dair tespitlerinin uygulanabilirliğini ve işlevselliğini adeta ispatlıyor. Kitaptan benliğime yazılan en derin anlamlı cümle ise şu: Nefes alan Kur'an'dır okuduğum...

Osmanlı padişahları hakkında söylenen dedikoduları test etme olanağı veren bu kitap, padişahların renkli kişiliklerini de gerçek kaynaklarından alıntılarla ortaya koyması bakımından tatmin edici ve güvenilir. Bilhassa 2. Selim'in ölüm nedenini irdeleyip hakiki gerekçelerle ve bambaşka bir sonuç ile ortaya koyması okuyucuyu şaşırtıp hatta rahat da bir nefes aldırıyor.

Tarihimizi nedense genelde yabancı yazarlar romanlaştırarak aktardıkları içindir mi bilinmez son zamanlarda Osmanlı deyince aklıma hep haremdeki gayri ahlakî ilişkiler gelir olmuştu. Ancak Solmaz Kamuran'ın bu eseri belki sırf popüler olma ya da çok satma adına yazılan basit dedikodulardan çok çok uzak ve gerçeklere daha yakın, daha saygın bir bakış açısıyla, yaşanmış olayları sunarak dış kaynaklı yorumlarla bulanmış zihinleri aydınlığa çıkarıp doğru fikirlere ulaşmayı sağlıyor. Yine de dileğim akademisyenlerin de tarihî roman yazarak bizlere hem tarihi sevdirmeleri hem de doğruları kalıcı kılmaları...

Okuduğum kitapta durup düşündükçe yeni anlamlar keşfedebileceğim kelimelerin, cümlelerin olması o kitabın benim için ne ölçüde kaliteli ve değerli olduğunu belirler. Bu anlamda kendi değer ölçütümü aşan bir anlatımla yazar, bildiğim Adem ve Havva hikayesine her zamanki sürgün yönüyle değil de aşk-irade-kader bağlamında derinliğine bakabilmemi sağlayan muhtevası geniş bir eser. Edebî anlamda da düşünce anlamında da okuyucuya büyük haz veriyor. Ancak kitabın belki ilk 40 sayfası sabırsız okuyucuyu sıkabilecek denli süslü cümlelere sahip. Bunu görüp de aldanılmamasını dilediğim için belirtmeden geçmeyi ihanet sayarım. Zira yazarın hayranıyım...