Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

dolmakalemmürekkebi Tarafından Yapılan Yorumlar

Ela, o kadar haklı ve o kadar da haklı olması gerekmeyen, sadece düşünen; gördükleri üzerine, etkileştikleri adına, eylemleri, nedenleri, bağları sorgulayan , her şeye ilgili ve bir o kadar ilgisiz kalan, yapmacıklığa, sıkıştırılmışlığa, farkındasızlığa karşı kendini hapsettiği çemberin sınırlarını zorlayan, hayatı, insanları en çok da kendini zorlayan, Ela. Seni tanıdığıma çok memnunum.
Sartre’ın okurken biraz özen gerektiren kitabı. Kitapta karakter sayısı oldukça fazla ve konu geçişleri yapılırken bırakın satır başı yapmayı bazen aynı cümle içinde ayrı mekanlardaki karakterleri ve olayları aynı anda tek bi cümlenin içinde okuyorsunuz. Bu yüzden başlangıçta kafa karıştırıcı gelebilir. Ben de yazarın bu tutumunu okuyucusunun satırlarını pür dikkat ve özenle takip etmesini istediği için ve biraz da kendi okurunu belirlemek üzere giriştiği bir nevi okur eleme/ayrıştırma yöntemi olarak görüyorum açıkçası. İçeriğe değinecek olursak da yaklaşan savaşın Fransızlar üzerindeki etkisi kişilerin toplumda ait oldukları sınıflar üzerinden işlenerek hikayeleştirilmiş. Ana karakter Mathieu’nun bireysellik sınırını zorla işgal eden savaş ve kendisini istemsizce içinde bulduğu vatandaşlık ödevi, savaşla birlikte değişen yaşamlar; insanların, nesnelerin, doğanın değişen yüzleri Mathieu’nun bakış açısıyla Sartre tarafından ustaca kaleme alınmış. Her satırını büyük bir zevkle okudum.
Emily Bronte’yi bu eseriyle tanıdığıma çok memnunum, içinde yaşadığı zaman dilimini ve şartlarını düşününce böyle yaratıcı bir kadının adını sade İngiliz edebiyatına değil dünya edebiyatına kazıması ve cesaretiyle hemcinslerine ilham kaynağı olması muhteşem bişey. Onu tanıma fırsatını Uğultulu Tepeler ile bulduğum için kendimi şanslı hissediyorum.
Sartre, ana karakter Roquentin'in gerek kendi iç dünyasına karşı gerekse dış dünyanın bütününe karşı duyduğu tiksintiyi ayrıntılı gözlem ve betimlemelerle ortaya koyarak, vurguladığı bireycilik ve toplum karşıtı düşüncelerle bana göre bir kült olan bu eseri oluşturmuş, kendisini niçin severek okuduğumun cevabını her kitabından sonra bana hatırlatmaktadır.
Varoluşcu felsefenin babası Sartre, Özgürlük Yolları isimli dizi romanının ilk kitabında, karakterleri yüzeysel normalliklerden sıyırarak, yüzeyin altına gizlenmiş uç tuhaflıkları bir bir okuyucunun gözü önüne çıkarıp, basma kalıp düzeni bozuyor ve zihnimizi özgürleştiriyor.