Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

ihtiyar_balıkçı Tarafından Yapılan Yorumlar

30.11.2005

Leyla Erbil Türk yazının önemli yazarlarından biri. Bu kitap onun ilk öykü kitabı.
"Bay Suret" öyküsünün kahramanı ilgi çekici bir "karakter"
Dilediğince yaşayabilmek, özgür düşünebilmek için kendini can havliyle toplumun dışına atar.
Özgürleşirken yalnızlaşır ya da yalnızlaşırken özgürleşebilir sadece.

Komşularının durumu daha da içler acısıdır. Bay Suret'in kendileriyle iletişim kurmamasına tepki gösterirler. İnsanın yalnızlaşmasına, bir anlamda özgürleşmesine karşı çıkarlar kısaca.

İniş- çıkışlarda sıkılmış yumruklarla karşılanıp diş gıcırtılarıyla uğurlanan kahrmanınımız ise özgür olmakta kararlıdır, direnir.
Komşuları tarafından dövülse de...
29.11.2005

Öykü yazarımız genç yaşta böyle büyük bir yeteneği oluşturabilme başarısını göstermiş.
Öykülerini hayatın içinden çekip almış. Kahramanları canlı, öylesine canlı ki " Öykü kahramanlarına iğne batırsanız sayfalara kan sızdığını görürsünüz."
Çocukluktan beslenen şiirsel bir anlatım var öykülerinde. İmgeler ve düşgücü...
Sıradan insanların yaşamlarından önemsiz görünen ancak dünyalar içeren kesitleri işler öykülerinde. Dili oldukça yalındır, süsleme yapmaz. Kısa cümlelerle anlatır öyküsünü.

Çocukluk anıları hemen her öyküde karşımıza çıkar. BU anılar, bir görüntü olarak değil bir ses, bir hıçkırık, bir sızıntı olarak ulaşır bize.
Tutarlı, kendine özgü bir söyleyişi var.
Bu kitabı okuyun, "Keder Atlısı" nı da.
29.11.2005

Şehrin Aynaları, yazarın yazın yaşamında farklı izlek içeren bir roman.
Dilsel yaklaşımında cümlelerin biraz daha uzaması ile de " Klasik Roman" tarzına uyan bir yapıt.
Bu roman içerik bakımından dinler tarihi, kültür tarihi, felsefe gibi geniş birikim alanlarından yararlanan bir roman.
Bence romanın temel noktası : " Arada Kalmışlık"
Bu izlek yazarımızın tüm yapıtlarında görülür. Yaşamının bir yansıması olmalı yaşamında bir yere ait olamayışının sonucu;köklerinin başka, dallarının başka topraktan beslenmesinin acısı.
Bu parçalanmışlık onu bir bütüne taşımamış.
Romanını da.
29.11.2005

HZ. iSA'NIN ÖLÜMÜ buz dağının görünen kısmı.
"Tutku" filmine; "Da Vinci Şifresi", "Ben İsa " " Günaha Son Çağrı" yapıtlarına dikkatle bakınız.

Sorun, Yahudi- Hristiyan çatışmasıdır.
Sorun, İsrail- Filistin çatışmasıdır.
Sorun, dinlerin insanlar üzerinde daha fazla tahakküm kurabilmeleri için yapılanlardır.

Hz. İsa'nın ölümü seçerken özgür bir seçim yaptığı araştırıldı mı? Neden bu irade ve kabullenmişlik Sokrates'in öyküsüne benziyor.
BU kitapların tümü tarafların propaganda aletleri
Belki bu kitap da.
Bu kitap bu gerçeklikleri sorgulamakta.
29.11.2005

Ülkemizde reklamcılık 1930-1980 arası kurulmuş olabilir ancak 1980- 2005 arasında çılgın bir yükselişe geçmiştir.

REKLAMCILAR İÇİN " HAYAL TACİRLERİ" DENEBİLİR.
Onlar, kimsenin bilmediği ama herkesin hoşuna gidebilecek bir ürünü yaratıyorlar ve sonra bu ürünü binlerce, onbinlerce insana satıyorlar.
Gerçek bir sihirbazlar.

Reklam sektöründe çalışan ve ilerlemeyi isteyen herkesin reklamcılık tarihimizi öğrenmesi gerekir.
Bu kitap da bu eksiğe cevap veriyor.
Reklamcıların iyi bir şair, iyi bir özdeyiş yazarı, iyi bir psikolog olması gerekir.
Reklam zeki, hınzırca bir hazırlıktır.

Yazık ki bu sektör günümüz insanını esir almış durumdadır.Reklamcılar genellikle kişileri tercihlerinde yönlendirirken de tüketiciden yana değil satıcıdan yanadırlar.

Daha çok reklam, daha çok satış, daha çok kazanç.