HER ŞEYİ BİLEN ADAM
Catherine David
1400’lü yılların ikinci yarısındayız.Yunan,Latin,Arap düşünsel/entelektüel birikiminin Kıta Avrupası’na ulaşmasında köprü olan İtalya mekanımız.Henüz 10 yaşında iken Papalık Başnoterliğine atanacak denli bilgili,zeki ve soylu,servetini kadim İbrani,Yunan parşömenlerini elde etmek uğruna harcayacak ve seyahatlerinde atlı muhafız alayı ile birlikte kütüphanesini de yanında taşıyacak kadar bilgiye aç,bir soylunun eşi olan sevdiği kadını atının terkisine atıp kaçıracak ve onu kocasına geri vermektense ufak bir meydan savaşına neden olacak denli gözüpek,tutkulu ve aşık,yazdıklarıyla Engizisyon’un takibatına uğrayacak ve ülkesini terketmeyi göze alacak denli aydın birisi kahramanımız Pico Della Mirandola
İtalya ve özellikle Floransa salt sanatta değil bilimde de Rönesans’ı yaşamaktadır ve Medici’lerin aydın sultası altında filizlenen “erken”aydınlanma’nın karşısında popülist demagog bağnaz Savonarola ve taraftarları vardır.Hristiyan inancınının kökenlerini, daha önce yaşamış İbrani,Mısır vb. kadim inançlara bağlayan söyleviyle Engizisyon’un öfkesini çeken Mirandola,nüfuzlu dost ve akrabalarının araya girmesiyle afaroz edilmekten kurtulduysa da Fransa’ya kaçmak zorunda kalmış ve burada kısa bir süre hapsedilmiştir.
Ülkesine dönen Mirandola,eski dostu bağnaz Savoranola’nın,popülist spekülasyonlarıyla yığınları etkisi altında tuttuğunu görmekte ve geleceğe kuşkuyla bakmaktadır.Sanat ve bilimde yaşanan Rönesans tehlikede midir,Floransa ve İtalya artık geçmişte kaldığı düşünülen Katolik taassubun Dominiken versiyonu ile tekrar karanlıklara mı gömülmektedir?
Fransa’da bulunduğu dönemde dostluğunu kazandığı Fransa Kralı VIII.Charles’in Floransa’ya ordusuyla birlikte girdiği gün ölür Mirandola,zehirlenerek öldürülmüştür.Sadık dostu ve sekreteri Cristoforo Casalmaggiore Kutsal Engizisyon önünde ve işkence altında itiraf eder,etmek zorunda kalır uzun bir süreden beri Dominiken manastırında sıkı bir kontrol altında tutulmakta olan Mirandola’yı zehirlediğini.Peki ya gerçek nedir?
Rönesans İtalyası’na bir göz gezdirmeye ne dersiniz,günümüz hünamizmasının düşünsel kaynaklarından bir deha’nın yaşamı çekmez mi ilginizi?
Bence okuyun