Toplam yorum: 3.088.827
Bu ayki yorum: 8.515

E-Dergi

uzunvadeci Tarafından Yapılan Yorumlar

05.02.2006

BILLY STRAIGHT
Jonathan Kellermen

Annesinin erkek arkadaşının tacizlerinden muzdarip,yaşına göre olgun sayılabilecek,okuma meraklısı,düzenli bir eğitim almamasına rağmen kendini eğitmekte başarılı ve henüz 12 yaşındaki Billy Straight,kaybedenler ile yüzleşiyor.
Straight,mesken tuttuğu parkta gece geç saatlerde bir cinayete tanık olur,gizlendiği bir köşede.Uzun zaman önce bir genel kütüphaneden ödünç aldığı bir kitabı,gizlendiği yerde bırakmış olması,eşgal ve kimliğinin önce Polis Departmanı tarafından teşhis edilmesine yol açacak ve medyada yayınlanmasıyla da ilgi odağı haline gelecektir.Ödül avcılarının yanısıra katil de Straight’in peşindedir.
Öldürülen kadın,ünlü bir TV dizisi aktörünün eski eşidir ve yıllar önce öldürülmüş Avusturyalı bir hostesin akıbetine uğramıştır,defalarca bıcaklanmış,lime lime edilmiştir,deyim yerindeyse.Polis Departmanı iki cinayetin aynı kişi tarafından işlenmiş olabileceği olasılığından hareket ederken,öldürülen kadının babasının cinayete tanık olduğu varsayılan kişi hakkında bilgi verecek kişiye 25.000$ ödül vereceğini açıklaması,Straight’in yaşamını tehlikeye atacaktır.
Şaşaalı yaşamının alçakgönüllü bir şekilde sona ermesini bekleyen yaşlı bir kadın,uzun yıllar önce Nazilerin temerküz kamplarından sağ çıkabilmiş yaşlı bir centilmen ve duygusal/cinsel dünyasındaki düş kırıklıklarını polislikte unutmaya çalışan kadın polis dedektifi Petra,Straight’in yaşamında nasıl birer rol üstlenecekler?
Kesinlikle okuyun
23.01.2006

HER ŞEYİ BİLEN ADAM
Catherine David

1400’lü yılların ikinci yarısındayız.Yunan,Latin,Arap düşünsel/entelektüel birikiminin Kıta Avrupası’na ulaşmasında köprü olan İtalya mekanımız.Henüz 10 yaşında iken Papalık Başnoterliğine atanacak denli bilgili,zeki ve soylu,servetini kadim İbrani,Yunan parşömenlerini elde etmek uğruna harcayacak ve seyahatlerinde atlı muhafız alayı ile birlikte kütüphanesini de yanında taşıyacak kadar bilgiye aç,bir soylunun eşi olan sevdiği kadını atının terkisine atıp kaçıracak ve onu kocasına geri vermektense ufak bir meydan savaşına neden olacak denli gözüpek,tutkulu ve aşık,yazdıklarıyla Engizisyon’un takibatına uğrayacak ve ülkesini terketmeyi göze alacak denli aydın birisi kahramanımız Pico Della Mirandola

İtalya ve özellikle Floransa salt sanatta değil bilimde de Rönesans’ı yaşamaktadır ve Medici’lerin aydın sultası altında filizlenen “erken”aydınlanma’nın karşısında popülist demagog bağnaz Savonarola ve taraftarları vardır.Hristiyan inancınının kökenlerini, daha önce yaşamış İbrani,Mısır vb. kadim inançlara bağlayan söyleviyle Engizisyon’un öfkesini çeken Mirandola,nüfuzlu dost ve akrabalarının araya girmesiyle afaroz edilmekten kurtulduysa da Fransa’ya kaçmak zorunda kalmış ve burada kısa bir süre hapsedilmiştir.

Ülkesine dönen Mirandola,eski dostu bağnaz Savoranola’nın,popülist spekülasyonlarıyla yığınları etkisi altında tuttuğunu görmekte ve geleceğe kuşkuyla bakmaktadır.Sanat ve bilimde yaşanan Rönesans tehlikede midir,Floransa ve İtalya artık geçmişte kaldığı düşünülen Katolik taassubun Dominiken versiyonu ile tekrar karanlıklara mı gömülmektedir?

Fransa’da bulunduğu dönemde dostluğunu kazandığı Fransa Kralı VIII.Charles’in Floransa’ya ordusuyla birlikte girdiği gün ölür Mirandola,zehirlenerek öldürülmüştür.Sadık dostu ve sekreteri Cristoforo Casalmaggiore Kutsal Engizisyon önünde ve işkence altında itiraf eder,etmek zorunda kalır uzun bir süreden beri Dominiken manastırında sıkı bir kontrol altında tutulmakta olan Mirandola’yı zehirlediğini.Peki ya gerçek nedir?

Rönesans İtalyası’na bir göz gezdirmeye ne dersiniz,günümüz hünamizmasının düşünsel kaynaklarından bir deha’nın yaşamı çekmez mi ilginizi?

Bence okuyun









23.01.2006

KOKU
Patrick Suskind

XVIII.yy Fransa’sı.Babası belli olmayan,bir balıkçı tezgahının altında doğup,kendisini ölüme terkeden annesinin giyotine gönderilmesiyle kilise ve süt annelerin şefkatli kollarında! bebeklikten çocukluğa ve ilk gençliğe terfi eden kahramanımız Jean-BaptisteGrenouille,bir tabakhane’de başlar yaşam ile yüzleşmeye.Azimli ve çalışkan demek doğru olmayabilir zira,ne buyurulursa yerine getirir ve asla belli etmez yorulduğunu.Sanki tüm insani duygulardan sıyrılmıştır ve görünen bir zaafı da yoktur.
Oysa ki,burnu ile beyni arasındaki eşgüdüm,mükemmel bir yetenek vermiştir genç adama.Grenouille tam bir koku uzmanıdır.Havada aılı gezen tüm kokuları tanımakta,koku zerreciklerini bile algılamakta ve teşhis etmektedir.Bu yeteneği ile tabakhaneden parfüm imalathanesin terfi etmekte gecikmeyecek ve üretilmesine önayak olduğu benzersiz kokular,parfümler ile patronunun zenaatkarlıktan fabrikatörlüğe geçişini sağlayacaktır.
Fakat bir handikapı vardır Jean-Baptiste’in.Kokusu olmayan bir canlıdır o.İnsanlar içerisinde varlığı da yokluğu da belli değildir bu nedenle.Genç adam kendisi için bir koku yaratmaya girişir bu nedenle.Genç ve güzel bakirelerin beden kokularını çalmaya başlar.Onlara acısız ölümler sunar tek darbede ve özel yağlarla kapladığı bezler içerisinde mumya gibi sarmalar onları,kısa süreler için.Bedenlerin kokusunu yağlar içerisine hapsettikten sonra da işleyerek parfüm haline getirir.Artık dünyanın en erotik,aşk dolu,gizemli,etkileyici kokusu onun beden kokusu haline gelmiştir.Ama bu koku ölümüne de neden olacaktır.Kokunun cezbettiği hırsız ve katillerin sevgilerini gösterme biçimidir ölümüne neden olan.Aman siz siz olun dışında kalmayın sürünün.Hele sürü kokusunun hiç.
Bireyselliği arayan bir zekanın trajedisi okuduğum.Çok ama çok etkileyici.Okumazsanız;siz olamazsınız,diyebileceğim anlatılardan bir tanesi.

23.01.2006

KURTUN İNSANLARI
W.Michael Gear & Kathleen O’neal Gear

Tarihöncesi dönem,Kuzey Amerika’nın Kuzey Kutup Dairesini yakın bölgelerde yaşayan klanlar,bir yandan artık sona ermeye yüz tutan buzul çağının getirdiği denizlerin yükselmesi ve azalan besin stoklarının sıkıntısını yaşarken,diğer yandan giderek azalan av alanları için bitmez tükenmez çatışmalara girmektedirler.
Düşman klan mensubu bir savaşçı tarafından tecavüze uğrayan bir kadının ikizleri olan İşıkta Koşan ve Kuzgun Avcısı,birbirlerine zıt karakterler taşımaktadır.Şiddet ve güç tutkunu Kuzgun Avcısı,klanın güçlerini yitirmiş yaşlı şamanının yanında yer alarak ikizi Işıkta Koşan’ın klandan dışlanmasını sağlayacaktır.Işıkta Koşan,açlıktan ölmek üzere olan klan mensuplarını,avladığı bir kurt’un eti ile ölümden kurtarmıştır ve kurt’un ruhunun kendisine önderlik ettiğini öne sürerek,klanını insanların yaşamadığı,av hayvanlarının çok bol olduğunu ileri sürdüğü Güney’e götürmek istemektedir.
Işıkta Koşan,kendisine inananların verdiği isimle artık Kurt’u Öngören’dir.Kurt’u Öngören,uzun yıllar önce gösterdiği şamani yetenekler nedeniyle klan tarafından tecrit edilen kadın şaman Heron’un verdiği ruhani eğitimle güçlenecek ve kendisine inananları Güney topraklarına ulaştıracaktır.Ancak,kazandığı yetenekler sevdiği kadından vazgeçmesini ve kendini insanları için feda etmesini de beraberinde getirecektir.Düşman klanlar da,Kuzgun Avcısı’nın neden olduğu vahşi çatışmalardan sonra Kurt’u Öngören’in çabalarıyla barış içinde Güney’e geleceklerdir.
Sanıyorum Türkçe’de yayınlanmış bu tarihsel sürece ilişkin pek az roman var.Okuduğum kitap hayal kırıklığına uğrattı beni.Çok daha sürükleyici ve detay veren bir roman olması gerekirdi.Bilemiyorum,çevirmenin neden olduğu bir sorun mu bu?Trans halindeki şaman’ın yaşadıkları ve yansıttıklarını “öngörü”sözcüğüyle karşılamak ne denli doğru acaba, “vahiy” ya da “halisünasyon”sözcüklerinden birisi daha uygun olmaz mıydı?

21.01.2006

ORTAK
John Grisham

Ufak bir hukuk bürosunun küçük ortağı avukat Patrick Lanigan,öldüğü izlenimi verdiği bir trafik kazasından sonra,sahte belgelerle hukuk bürosu ve temsil ettikleri müvekkillerine ait-pek de meşru olmayan yollarla elde edilmiş- 90 milyon dolarla birlikte ortadan kaybolmuştur.

Olaydan 4 yıl sonra nihayet,olaydan zarar görenlerin tuttuğu özel dedektiflik şirketi ulaşır kahramanımıza,birkaç milyon dolar harcadıktan,bilgi almak için epey ödül dağıttıktan sonra.Ancak,90 milyon doların nerede olduğunu öğrenemeden,FBI’a teslim etmek zorunda kalırlar Lanigan’ı,bir ihbar telefonu Lanigan’ın özel dedefliklik şirketinin elinde olduğunu bildirmiştir FBI’a.

Lanigan Birleşik Devletler’e getirilir ve pazarlıklar başlar.Bir deha ile karşı karşıyadır,Lanigan’ın muhatapları.Herkes teker teker pes etmek zorunda kalır.Lanigan bir dolandırıcılık sonucu Federal Hükümet’ten sızdırılan 90 milyon doları Hükümet’e iade ederken,yatırımları sonucu arttırdığı 20 küsur milyon doların sahibi olmuş,kendisine ihanet eden eşinden kurtulmuş,hukuk bürosu sahipleri olan eski ortakları ve Brezilya’da kendisini bulup FBI’a teslim edene dek işkence eden özel dedektiflik şirketi sahibini hapse göndermiş ve kendisi de özgür kalarak çıkacaktır,bu süreçten.

Evet ama,bütün bu süreçte kendisine yardım eden ve paranın kontrolünü elinde tutan Brezilya vatandaşı avukatı/sevgilisi Eva’ya ulaşabilecek mi,Lanigan?
Çok hoş bir polisiye/gerilim.Okumamak kayıp