Toplam yorum: 3.088.827
Bu ayki yorum: 8.515

E-Dergi

uzunvadeci Tarafından Yapılan Yorumlar

10.12.2005

Q’NÜN KİTABI
Jonathan Rabb

1500 yıl önce ortadan kalktığı sanılan sapkın bir Hristiyanlık tarikatının,Maniciliğin çağdaş mensupları,Katolik dünyasının liderliğini,Papalık tahtını ele geçirmek üzeredir.Maniciler, nihai olarak salt Katolik dünyasını kendi akideleri etrafında yeniden biçimlendirmek istemekle yetinmeyecekler,tüm Hristiyan inancı taşıyanları Kutsal Birlik etrafında bütünleştirmeyi amaçlayacaklar ve bu güdüyle dünyayı ateşe vermeyi göze alacaklardır.

Bosna’da savaş sırasında bulunmuş olan Amerikalı kahramanımız,eski bir kilisede bulunduğu anlaşılan çok eski parşömenleri ele geçirmişse de Vatikan görevlilerine teslim etmek zorunda kalmıştır.Artık Vatikan’da araştırmacı olarak bulunmaktadır ve Hristiyanliğin ilk dönemlerinden kalma bir şapelde bulunup kahramanımıza ulaştırılan parşömenler,Avrupa’da yüzyıllar önce gizlenmiş ve birbirini izleyen,bir sonraki parşömenlerin yerlerine ilişkin ipuçlarını barındıran başka parşömenlerin varlığına işaret etmektedir.
Kahramanımızın ulaştığı son parşömenler,İsa’ya önce öğretmenlik,sonra da müritlik etmiş bir feylesofun kaleme aldığı metinlerdir ve içerikleri,Katolik inancının tümüyle yıkılmasına neden olacak denli ayrıksıdır.

Ölü Deniz Parşömenleri’ni konu olan bir roman yazıldı mı,bilmiyorum.Yazılsaydı,Q’nün Kitabı kadar etkileyici olurdu sanırım.

Bu türden okuduklarım arasında Gülün Adı,Tarihçi ve Focault Sarkacı ile aynı notu veremesem de bu kitaba,kesinlikle üst düzeyde bir yapıt ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim.Ne yazık ki,Türkçe’de hak ettiği ilgiyi bulamamış. Mutlaka okuyun

10.12.2005

CEHENNEM KULÜBÜ
Peter Straub

Bir Amerikan kentinin zenginlik fışkıran banliyösü.Yalnız yaşayan dul kadınlar,süregelen cinayetler yüzünden korku içindedir.Geçmişinde yaşadığı bir tecavüz yüzünden,ünlü bir yayınevinin müstakbel mirasçısının eşi olan Nora Channel de bu korkuyu yaşayan kadınlardan birisidir.
Nora,eşi ile ilişkisi olan bir kadını kaçırmak ve ona işkence etmekle suçlanacak,tutuklanmak üzereyken;yakalanmış olan seri katilin rehinesi haline gelecektir.Nora’nın gece yolculuğu başlamıştır.Nora’ya yönelik suçlamaları bilen katil,onu ideal bir partner olarak görmektedir.

Nora,bu yolculuğunda bir taraftan kendi yaşamı için mücadele ederken diğer yandan,Channel yayınevinin en popüler kitabı olan gizemli “GECE YOLCULUĞU”nun ardında yatan karanlık sırları,ihanetleri,cinayetleri de aydınlatabilecek midir?

Okuduğum iyi gerilimlerden birisi.Karakterlerin ayrıntılarına dikkat!
Tavsiye ederim.
10.12.2005

SON DURAK
Patricia Cornwell

Adli Tıp uzmanı ve kurumun yöneticisi olan Kay Scarpetta polis kimliğine bürünmüş bir katilin saldırısına uğrar,gecenin geç saatlerinde.Katilin elinden kurtulduğu gibi onun yakalanmasını da sağlar üstelik.Ancak takip eden günlerde,delillerin değiştirildiği anlaşılacak ve uzmanımız suçlamalarla karşı karşıya kalacaktır.Üstelik,Eyalet yetkilileri arasındaki iktidar savaşı da Scarpetta’nın lehine çalışmamaktadır.
Kay Scarpetta,kendin aklayabilmek için,çalışma arkadaşı olan polis müfettişi,Nazi zulmünü yaşamış yaşlı bayan arkadaşı,Washington’da görevli Adli Tıp yetkilisi bir bayan ve polis teşkilatında görevli lezbiyen kuzeninin yardımını alacaktır.
Katilin,daha önce işlenmiş pek çok cinayetin faili olduğuna ilişkin delillere rağmen,öldürülen kadınlarda bulunan sperm örneklerini bırakmasının mümkün olmaması,işleri zorlaştırmaktadır.Katil,ender görülen genetik kökenli bir hastalıktan muzdariptir ve bu arada iktidarsız olduğu da anlaşılmıştır.
İlgiyle okudum
10.12.2005

KÖTÜ RUH
Maxime Chattam

Polis tarafından öldürülen bir katilin,öldükten sonra da cinayetlerini sürdürmesi mümkün olabilir mi?İncil ve İlahi Komedya’dan esinlendiği açık olan cinayetler sürmektedir ve elde edilen deliller(DNA analizleri de dahil)yeni cinayetlerin de,artık bedeni cürümüş olması gereken katil tarafından işlendiğini göstermektedir.Kurbanlar tabii ki,genç ve güzel bayanlardır ve vücutlarının bazı parçaları çalınmıştır..Yeniden vücut bulan katilin hedeflerinden biri de,roman kahramanı,Cinayet Masası dedektifinin sevgilisi olacaktır zira;bayan daha önce öldürülen katilin başarısız bir cinayet teşebbüsünden arda kalan mirastır.
Soluk soluğa okudum diyebilirim.Son zamanlarda okuduğum en iyi polisiye/gerilimlerden birisi.Diyaloglar olsun,anlatılar olsun insanı sıkmayacak denli kısa ve/fakat yeterince bilgi verecek denli uzun tutulmuş.Hikayedeki her gelişmenin,sürprizin,okuru ikna edecek açıklaması var.
Ve muhteşem final.Sümsük sarsak bir ihtiyarın ten ve tininde vücut bulmuş KÖTÜ RUH ile karşı karşıyayız.
Kesinlikle okunmalı
10.12.2005

DUL KASABI
Pavel Kohout

1945 baharı.III.Reich çöküşün eşiğindedir.Prag’da Çek polisinin Cinayet Masası dedektifleri,dul kadınları hedef alan bir seri katilin peşindeyken,kendilerine yardımcı olmak üzere görevlendirilen,fakat gerçekte;Çek polisinin olası direnişi örgütlemesini izlemek ve önlemekle yükümlü bir Gestapo ajanıyla işbirliği içinde çalışmak zorundadır.

Dul bir kadının peşinden giderek ailesini terketmiş bir babanın ardından,annesinin tahakkümü altında yaşamak zorunda kalmış olan katil,adeta tüm dulları dünya üzerinden silmeye kararlıdır.

Prag’da yaşanan kargaşa,Hitler’in intiharı ile tam bir kaosa dönüşecek,katil bu durumdan yararlanarak bir Çek direnişçisi kimliğine bürünüp ufak bir çetenin liderliğine kavuşacak ve vahşi cinayetlerine hız verecektir.Eşini de bu katile kurban veren Dedektif Morava,katilin yeni zırhını delebilecek mi?

İlgiyle okudum.Tavsiye ederim