E-Dergi

Kafkayla birlikte karlı yollarda yürüyüp şatoyu aramaksa niyetiniz buyrun,okuyun. Ama ben illa ki şatoyu bulacağım derseniz, kafka sizi köyün ortasında ya da ağalar palasın bir odasında tek başınıza terk edip gider. Dönüp arkanıza baktığınızda kimse yoktur. Tekrar baştan başlamak zorunda kalırsınız herşeye: İsmi Franz K olan bir yer yazımcı olarak Şato yu sorarsınız karşınıza ilk çıkana...

Çok büyük burunlu usta bir silahşör olan ve kılıcından daha keskin bir dile sahip cyrano de bergerac'ın hikayesi. Aşkın fedakarlık olduğunu anlatıyor bize Rostand. Tiyatrosunu izleyememiş olanlar,hayal güçlerini kullanarak gözlerinin önünde sahneleyebilirler zorlanmadan. Hem güldürerek hem de duygulandırarak Cyrano de Bergerac olmaya özendiren bir eser.

Kitap edebi olarak bir dünya klasiği olsa da,Turgenyevin ve dönemin rus nihilistlerinin nihilizme bakış açılarını anlamak ve bir fikrin nasılda ateşli savunulabileceğini görmek için çok uygun bir kitaptır.

Nietzsche okumaya başlamadan önce muhakkak okunması gereken bir kitap. Yalom çok güzel bir kumaş dokumuş ve bu güzel kumaşa nietzsche aforizmalarını öylesine uygun nakşetmişki, bir elinizde kalem bir elinizde kitap, sonuna nasıl geldiğinizi anlayamadan bir solukta okuyacaksınız. Ayrıca Goethe'nin genç werther'in acıları kitabının panzehiri olduğunu hiç çekinmeden iddia edebilirim.

Gayet başarılı bir Steinbeck eseri fakat romanın geçtiği dönemin Amerikası hakkında yeterli bilgiyi okuyucuyla paylaşmadığına inanıyorum. Keşke Rus yazarların insanı sıkıntılara sevk eden çevre,halk ve olay betimlemelerine öykünseydi biraz. En azından diğer kitaplarını özellikle gazap üzümlerini okumamış okurlar da bir zamanların Amerikasına dair daha çok bilgi sahibi olurlardı.