Toplam yorum: 3.091.499
Bu ayki yorum: 2.100

E-Dergi

asliozbek Tarafından Yapılan Yorumlar

09.01.2006

'Marazi Bir Kemik Merakı' adlı kitap ile tanıdığımız kalender Cadfael Birader, kesişliğe ileri bir yaşta girmenin ona sağladığı dünyevi hayat tecrübesinden de yararlanarak, insan ruhu çözümlerini 'Fazladan Bir Ceset'te de sürdürüyor. 1138 yılında Kral Stephen ile İmparatoriçe Maud arasındaki savaş Cadfael Birader'i bahçesinin asude dünyasından koparıp tutkular, aldatmalar ve ölümün savaş alanına fırlatır. Shrewsbury Kalesi düşer, Kraliçe Maud'a sadık doksan dört savunucusu, vatan haini diye asılır. Cadfael Birader yüreği acıyarak onları gömmeyi kabul eder ama meşum bir keşifte bulunur: Yan yana yatan cesetler doksan dört değil, doksan beş tanedir. Fazladan kurban ise asılmamış, zalimce boğulmuştur. Cadfael bu kez, bulduğu kanıtların peşinde bir katilin kara kalbini ortaya sermeye çalışıyor. İnsan ruhunun girdabında heyecanlı bir serüven.
09.01.2006

"Carmela hiçbir yanıt vermedi. Kocasının şimdi kendisine ne söyleyeceğini biliyordu. Ayrıntılarıyla bilmiyordu tabii, ama paylaşamayacağı fikirlerinden birinin söz konusu olduğunu hissediyordu, bu da onu hüzünlü ve asık suratlı yapıyordu. Kafasında bir sürü fikir olan, gözleri bu fikirlerle parıldayan, ama hayatta ip cambazı gibi dolaşan bir adamla evlenmişti. Bu Carmela'yı mutsuz ediyor, keyfini kaçırıyordu. Ama Antonio konuşmaya başlamıştı bir kere, artık herşeyi anlatması gerekiyordu." Goncourt des lyceens ve Prix des libraries ödüllerine sahip Laurent'ın, kendisine Goncourt Ödülü'nü getiren son romanı 'Scorta Güneşi', raflardaki yerini aldı.
27.12.2005

Doğan Akhanlı, Madonna'nın Son Hayali'ni, Sabahattin Ali'nin parçalanmış cesedinin yanında bulunan not defterindeki "Maria Puder öyle ölmedi" cümlesinden yola çıkarak kurgulamış. Eğer 'öyle ölmediyse', yani romanda söylendiği gibi bir toplama kampında can vermediyse, savaşın dehşet dolu atmosferinde nelere maruz kalmıştı Maria? Ya da gerçekten yaşamış mıydı? İşte bu soruların izini sürmüş Akhanlı. Bu soruların izini sürmek insanın insana çektirdiği acılarla, 20. yüzyılda işlenen büyük günahlarla yüzleşmek anlamına geliyor. Akhanlı, tam da bunu yapmış; sadece Nazi vahşetiyle değil, insan hayatları üzerinden hesaplar yapan her devletle, ırkçılığın her çeşidiyle yüzleşirken okuyucusunu da yüzleştirmiş. Kısacası, Madonna'nın Son Hayali, insanlık suçlarıyla, hatırlamakla ilgili bir roman. Asıl hatırlanan Nazi'lerin Yahudilere uyguladıkları soykırım, ama cinayetler cinayetleri, katliamlar katliamları, acılar acıları çağırıyor. Akhanlı, bu uzun hatırlama ve anlatma sürecinde dilsel zaaflara da düşmemiş. Hele ki, anlatıcının doğrudan kendi hayatıyla ilgili bölümlerde çok başarılı.
26.12.2005

Kerem Türkaydın, son yıllarda ülkemizdeki genç nüfusun Jazz müziğe olan ilgisindeki artışı göz önünde bulundurarak bir başvuru kitabı hazırladı. Her ne kadar jazz teorisi kitaplarına rastlamak mümkün olsa da, jazz gitar üzerine yazılmış bir kaynağa rastlamak oldukça zor. Türkaydın, 'Jazz Gitar Metodu'unda, bu eksikliği bugüne kadar çalıştığı mesleğin önde gelen birçok önemli müzisyeninden öğrendiği yöntemler, tavsiyeler ve yaklaşımlardan yola çıkarak kapatmayı amaçlıyor. Kerem Türkaydın, son olarak bu metodun gitara yeni başlayanlar için hedeflenmediğini, ama yüksek bir seviye de gerekmediğini,sadece bazı müzik bilgilerine sahip olanların ve gitarı biraz tanıyanların bu kitaptan daha fazla verim alacağını belirtiyor. Türkiye'de örneğine fazla rastlanmayan 'Jazz Gitar Metodu' kitabı, bu müziği öğrenmek isteyenler ve jazz gitara ilgi duyanlar için .
26.12.2005

"Bir taraftan "Allah Allah!" diyerek hayretini ifade ediyor bir taraftan da merakını bir an önce gidermek için sayfaları çeviriyordu. Kapağı açtıktan sonra farklı bir resim daha çıkmıştı. İlk bakışta anlaşılmasa da bu iki 19'un birleşiminden oluşan bir simgeye benziyordu. Normalde bunu anlaması imkânsızdı her ne oluyorsa algılaması birden gelişmişti. Bu ceset ve kitap onun hayatına girdiğinden beri kafasının patlarcasına çalışması ve zihninin uyanıklaşmasını daha bir hisseder olmuştu. Bu simgeyi de bir anda anlayabilmesi ne anlama geliyordu şimdi. Normalde hiç anlaşılmayacak bir şekilde, bir düz bir ters iki 19 iç içe girmişlerdi." Adem Özyol, uzun zamandır '19' kuramı üzerine çalışmalar yapan bir yazar ve bu bilgiler doğrultusunda yazdığı 'Tahinci Şifresi' adlı romanı Türk romanında kurgusal olarak bir ilk özelliği taşımakla birlikte, şifreleri çözme kitaplarına bir yenisini daha ekliyor.