Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Saffet AKGÜN Tarafından Yapılan Yorumlar

05.09.2008

Özel görelilik kuramı fizik tarihinin en ünlü denklemi olan E=mc2’nin bulunmasını da sağlamıştır. Madde ile enerjinin birbirine eşit olduğunu gösteren bu denklem deneysel olarak da kanıtlanmıştır. Fakat görelilik kuramı, ivmeli hareketleri, özellikle yer çekimi etkisi altındaki hareketleri tam olarak açıklayamamaktadır… Özel görelilikte uzay düz haldedir. Genel kuramda ise uzay eğilmiş haldedir… Hawking’in bir kültürel put olarak ortaya çıkışı Einstein’ın durumuna çok benzese de, Hawking’in temsil ettiği klişe farklıdır: sakat bir bedene hapsedilmiş parlak bir beyin. Bilim “doğrular” ve “yanlışlarla” uğraşmaz. Gerçeklik tarifleriyle uğraşır. Bu tarifler ya “faydalı” ya da “faydasızdır”… Bilim, yoğun tartışmaların yaşandığı, her görüşün mümkün olduğunca tartışmalardan arındırılmaya çalışıldığı bir arayış zeminidir. Basının derdiyse, bilim insanlarını fetva veren birer din adamı gibi sunmak. Kamuoyu bilmek istemez, inanmak ister… Einstein’ın çalışmalarını güzel dille anlatan kitap…
19.08.2008

Bu kitaba göre Tanrı, dünyanın gündelik gidişatına müdahale etmek yerine, sadece dünyayı yaratmış ve sonra da onu kendi haline bırakmıştı. Stephen HAWKING’in yaptığı bilimsel çalışmalar ve kuantum teorisi incelenmiş. Kuantum kuramına göre, dünyadaki her varlık ikili bir doğaya sahiptir. Peki, bir şey aynı anda nasıl hem dalga hem de parçacık olabilir ki? Bu ışığın özelliği ve bunu ilk kez EINSTEIN kanıtlamıştı. Yerçekimi ile kuantum mekaniği matematiksel açıdan uygun şekilde bir araya getiren bir kuram henüz mevcut değildir. Stephen HAWKING’e göre, “Her Şeyin Kuramı” denilebilecek bu sonuca ulaşmak, Tanrı’nın aklından geçenleri bilmek gibi bir şey olacaktır. Henüz kimse Hawking ışınımını gözlemleyememiştir. Ancak başta şüpheyle karşılanmış olan Hawking’in hesaplamaları, bugün artık, kuantum kuramının maddelerin güçlü çekimsel alanlardaki hareketleriyle ilgili doğru bir uygulaması olarak kabul edilmektedir. Hawking, Her şeyin Kuramı keşfedilirse, bu kuramın “tam olarak evrenin neden var olduğunu bilmemizi” sağladığı kadar, “evrenin bir anlamı olup olmadığını ve evrenin içinde bizim rolümüzün ne olduğunu” da açıklayacağını inanmaktadır…
27.03.2008

Bu kitap Afrika devrimini yansıtan politik bir romandır... Başrolde Tara Courtney yer almaktadır. Tara Courtney beyazların lideri olan kocasına, baskın rejime, ırk ayrımcılığına ve esarete son vermek isteyen ve bunun için siyahi lider Moses Gama ile işbirliği yapan biridir. Ona göre Courtney’ler her zaman kalpsiz haydutlardı. Afrika insanlarını soydular ve kullandılar hep... Diğer taraftan Tara’nın kocası olan Şasa Courtney ise yerlilerin arasından başlarına bela olacak yeni bir kuşak ortaya çıktığını fark ediyor. Onun atalarının kurduğu ve çok uzun süre onlara sadakatle hizmet eden düzene saygısı olmayan yeni bir kuşak. Marksist canavarlar nasıl Rusya’daki düzeni yıktılarsa, onlar da beyazların Afrika’da yarattıklarını ortadan kaldırmak istediğini tahmin ediyor. Çünkü zenciler kırsal kesimleri bırakıp rahat yaşam sürmek için kentlere dolaşmaya başladı. Onların beyazlara duyduğu saygı da yakında aşağı görmeye dönüşeceğini düşünüyor. Kara isyancılar zayıf olduklarını anlayacak olurlarsa onları ezmeye kalkışacaklar ve zayıflıklarını ortaya çıkarmak isteyeceklerini sanıyor... Bundan dolayı Afrikaner ve İngilizler iş birliği yapmak durumunda kalıyor. Biri batacak olursa ikisi birden bu kapkara sularda boğulacağını her iki taraf da biliyor...
Kitapta dikkatimi çeken Nelson Mandela’nın sürekli arka planda kalmış olmasıdır. Hatta Mandela’nın Rusya’ya çok fazla saygı duymadığını da öğrendim. Ama sonuçta Güney Afrika’nın gerçek lideri o oldu...
İhtilalin yalnız liderlere değil, şehitlere de ihtiyacı vardır. Bu özgürlük mücadelesinde kazanan ve kaybedenler oldu. Acılarla, yoksulluklarla ve kayıplarla dolu olan bir toplumun hikayesi, aslında Tara Courtney’in de yazgısıdır. Wilbur Smith yine ustalığını konuşturup, entrikalarla kaplı anlamlı ve bir o kadar da sürükleyici bir eser sunmaktadır...
20.12.2007

Güney Afrika’da gelişen çarpıcı olaylar ve bitmek bilmez entrikalar dile getirilmektedir. Romanın baş kahramanı Centaine Courtney’dir. Lothar De La Ray ile amansız bir kavga vermektedir. Aşırı hırsından dolayı bir ara kazandığı servetini yitirmekle karşı karşıya kalır. Bir çok insanın hayatını kökten değiştirirken, ileride sonuçların neler olabileceğini hırsın verdiği körlükle hesap edememekte. Herşey rağmen sürekli zirvede kalmayı ve mücadelenin nasıl verilmesini gerektiğini tıpkı vahşi hayvanlar gibi cümle aleme göstermektedir. Kitabın çok ilgi çekici ve sürekleyici olmasının yanında öğreticidir de... Bundan bir asır öncesine kadar Kara Afrika’da siyasi ve ekonomik olarak ayakta kalabilmek için Mamba kadar hızlı ve Ratel kadar cesur olmanız gerektiğini anladım... Aslında günümüzde de öyle değil midir?..
07.10.2007

Kitap yorumu yaparken normalde önceden kitap hakkında yazılanları okumam. Bu defa öyle yapmadım ve Ferrari’sini Satan Bilge hakında yazılanları okudum. Doğrusunu söylemek gerekirse çoğunluk beğenmemiş romanı. Ben ise aynı olumsuz görüşte değilim. Çok para, şan, şöhret gibi unsurlar insanın mutluluğu için yetrli olmadığını yansıtmaya çalışmış Sharma. Hemen her gün, yapmakta olduğunuz şey için tutku duymazsanız ve boşluk hissiyle çevrelendiğinizi hissetmeye başladığınız an hiçbir şeyden tatmin olmamaya başladığınızı anlatıyor. Hızlı yaşantı ve bitmeyen istekler insanı yıpratır ve hızla tüketir. Bunun için önceliği daha yaşamaya değer, tatmin edici ve aydınlanmış bir yaşam sürmeye dair kadim bilgiliğe sahip kültürlerle tanışmaktı... Herkesin okuması gereken bir kitap...