E-Dergi

fantastik bir novella basübadelmevt. ölümsüzlüğü sorguluyor. eleazar'dan dinliyoruz hikayesini. günümüze gelene kadar neler olduğunu. en ön koktuktan seyircidi olduğu insanlığın serüvenini. "the man from earth" filmi ile paralellikler gösteren bir novella. akıp gidiyor. yazarken çok keyif aldığı belli dural'ın. o keyif okura da yansıyıp katlanıyor ve bir solukta bitiyor.

çağrışımları zengin şiirler. sürükleyip götürdüğü yerler var. orada bıraktığı. dönünce tekrar. ülkeyi anlatıyor, kutsal sayılanları, ötekileştirenleri, sürülenleri. yenilme sarmalındayız ama olsun kalbimiz güzel. "cevabını bildiğimiz soruları sormamalıyız" diyor. yazıksıyor, cız ediyor içi. "hepimize insan demek gerekmez" diyor.

arnon grunberg, 2010 yılında istanbul'dan bağdat'a yaptığı seyahatin notlarını gazetesinde yayımladıktan sonra usta çizer hanko kolk bu yazıları derleyip grafik romana dönüştürmüş. batılının gözüyle ortdoğuya bakışını anlatan gerçekçi yanına eğlenceyi de ekleyen bir grafik roman çıkmış ortaya. dönem belgesi de olmuş. ankara/anıtkabir/atatürk bölümü hayli ilginç. newroz bölümü harika. kolk'un usta işi anlatımı ve çizgileriyle çok iyi grafik roman.

ankara üçlemesinin son halkası bir suç hikâyesi. şehrin karanlık yüzünde kurulan kumpasın hikâyesi. tekinsiz atmosferi, her karakterin söz aldığı kurgusu ve genellemeli büyük laflarıyla bir kara film gibi. üçlemenin açık ara en iyisi. grafik roman sevenler ıskalamasın derim.

dumankara için yazılmış sekiz sayfalık hikâyeymiş ilkin. ankara'da 1950 öncesinde geçen hikâye bohem çevreden yeteneksiz birini, yazamayan, başaramayan, yalam üstüne yalan söyleyen birini anlatıyor. her şey üst üste geliyor, kapana kısılmış fareden farkı yok şekip'in. emaneten yaşayanlardan biri o da. dönemin ankara'sında, sanat ve siyasetin önemli aktörlerinin arasında bir flaneur. iyi hikâyesi ve belgesel yankısı uyandıran çizgileriyle keyifle okunan grafik roman.