E-Dergi

ankara'da geçen 21 öyküden oluşan seçki 19 çizeri bir araya getirmiş. levent cantek'in edebi öyküleri her çizerin kendine özgü çizgileriyle çok iyi bir bütün olmuş. keyifle okudum. bazılarını epey sevdim. hayatın sillesini ankara'da yiyenlerin grafik romanı olmuş.

kardeşinin muammalı ölümünden dolayı büyük şüphe duyan kahramanımız benzediği kardeşinin yerine geçerek kurulduğunu düşündüğü kumpası çözmeye çalışıyor. dönem atmosferini, siyasi dengeleri başarıyla aktarırken gizemini de diri tutan bir grafik roman. polisiyeyi, muammayı sevenler ıskalamasın derim.

dostoyevski'nin başyapıtı bastien loukia'nın çizimleriyle yeniden hayat bulmuş. dev eseri tamamiyle uyarlamak mümkün değil elbette. romanı çok iyi bildiğimiz için eksikliğini çektiğimiz bir şey yok. çeşitli eserlerden esinlerle de zenginleştirmiş loukia. özellikle rüya bölümleri çok iyi. gayet iyi uyarlama. edebiyat tarihinin en büyük açmazlarından biri olan konusu ile insan doğasının karmaşıklığını okumak her daim etkileyici.

patterson konuyu derinleştirmek yerine sürükleyici olmasını önemsemiş olsa gerek ki hiç tatmin etmiyor. dizi çok daha iyi işliyor konuyu.

hayatın anlamını arayan, nasıl yaşamalı sorusuna cevap arayan, iş yaşamına, çalışma koşullarına kafa yoran, iç huzurunu arayan, sevdiği şeyleri yapabildikçe mutluluğun uzak olmadığını düşünen, düşündüren roman. sarsılmamak için bir şeylere tutunmak isteyen, kendi yürüşünü bulmaya çabalayan bir roman. sıcacık, iç ısıtan, umut aşılayan bir kitap/kitabevi.