Toplam yorum: 3.087.160
Bu ayki yorum: 6.847

E-Dergi

bodakedi Tarafından Yapılan Yorumlar

07.05.2024

bir ilk kitap ilk tanışma. yedi öykülük toplam dipsiz kuyuları anlatıyor. yarattığı gerilimi çok iyi büyüterek, oyunlarla finale yürüyor. süssüz, gösterişsiz, sade bir dil ve anlatımla veriyor duyguyu. öykülerin kurulumu için çok çalışıldığı belli. mekan ve atmosfer kullanımındaki ustalığın etkisi büyük. yarattığı atmosferi bir anda dağıtma konusunda da iyi. "traş köpüğünden bulutlar" tam da öyle bir öykü. "yeniden oyna" mekan kullanımı bakımından nefis öykü. her öykü iyi de "koku" ayrı parlıyor. tanıdık kuyuları, girdaplarıyla çok iyi toplam. ıskalanmaması gereken ilk kitaplardan. ikinci kitabı merakla bekleneceklerden.
07.05.2024

gayet olağan başlıyor ayı. yarıya kadar öyle usul usul ilerliyor. sonra öyle bir coşuyor ki... engel'in tüm sınırları zorlarken ritmi koruması ve aynı sakinlikte devam etmesi takdire şayan. kontrolü hep elinde tutarken batırıyor tüm iğnelerini. daha fazla ne olacak merakıyla çeviriyoruz sayfayı. ana karakterini de şüphe götürmez şekilde anlatınca aslında aykırı olana kolaylıkla inanıyor ve hatta haklı bulabiliyoruz. yer yer fantastik, gotik yer yer şiirsel. çok cesur ve derin. nefis roman netekim.
07.05.2024

dergilerdeki öykülerinden sonra ilk toplamla gelmiş esra kahya. on iki öykülük toplam daha ilk öyküden diliyle sevdiriyor kendini. tanıdık külleri eşeleyen, içindeki kuyulara bakan öyküler. yer yer gülümseten, anlattığı yerlere elinizden tutup götüren keyifle okunan öyküler. içinden uzaklaşmış olmanın yankıları. "şeytan aldı götürdü" ile bitebilirmiş kitap sanki. son iki öykü fazlalık gibi geldi bana. hem akmıyorlar hem de bildik mevzular. ya da oraya gelene kadar çoktan doydum da işlemediler. "işte şimdi yemini bozduğun andır" ve "ölene kadar aramızda"ya bayıldım en çok. iyi ilk tanışma. öykü okurları ıskalamasın derim.
07.05.2024

olay örgüsünü parçalı anlatımla kurgulayarak nefis bir yapboz kurmuş fritz. bütüne varıldığında etkiyi büyütmüş. üstüne savaşın çöktüğü hayatın ağırlığını ve yarattığı yıkımı, arsızca sızan hayat yarasını anlatmış. "maneviyatımız eksik" dedirtmiş karakterine. içiçe geçmiş ağırlıkların ardından bakmaya çağırıyor okurunu. soruyor: hayatın şekillendirici elleri bizi alt etmiş olabilir mi? özlem ve yakıcı sessizlik hâlâ orada mı? ve ekliyor: hayat kötü bir rüya, değil mi?
07.05.2024

on üç öykülük toplam meramını sunuşta iletiyor okuruna. sonrası da aynı eksende geliyor. ülkeye dair hatırlattıkları, dile getirdikleri, düşündürdükleri pek kıymetli. nihayet uzunca bir süre sonra her öykünün iyi olduğu bir kolektif öykü toplamı okudum, pek mesudum.