E-Dergi

Üzerinde yıllarca çalıştığım kitabım. İlk kitabım. Okuyucularımın fikir, tavsiye ve eleştirileri benim için çok önemli ve kitaba yön verecektir.

Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinden Erhan Avunduk'un ömrünü adadığı mesleğinde yaşadıklarını kaleme aldığı bir eser. Kendisi talim ve terbiye kurulu başkanlığı da yapmış. Her vatandaşın özellikle de her öğretmenin okuması gereken bir deneyim abidesi eser...Öğretmenlik mesleğinin kimi zaman perde arkasından kimi zaman mutfağından son derece mahrem portreler. Öyle ki, yaşadığımız şu medya çağında her bir sayfası gündem olabilecek bazen sevindirici çoğu zaman da düşündürücü soruşturma hikayeleri. Bu kitap, resmiyette doğrudan bakana özelde ise sadece vicdanına bağlı olarak çalışan, meslek hayatında karşılaştığı her biri bir ders niteliğinde sonuç doğuran soruşturmaları (bu çoğu zaman da yazarın öztirafıdır) bakanlık teşkilatının koridorlarını, merkezden taşraya kadar makamlar arasındaki ilişkileri-çelişkileri-koltuk çekişmelerini, yakım tarihimiz açısından bunların sonuçlarını, tüm devlet kurumlarında olduğu gibi mebdeki siyasi kayırmacılıkları,

Dünyayı değiştiren 5 fizik yasasının bulunuş macerası, kapsamlı bir yakın çağ bilim tarihi. Newton, Bournelli, Faraday, Rudolf Clausius ve bizim dünyalı Albert'ın kilisenin dogmalarını rafa kaldıran hikayeleri. Aydınlanma çağının 300 sayfalık mükemmel bir portresi. Çocukluk çağları, sosyal çevreleri ve yaşadıkları dönemin siyasi atmosferi, merak etmeye nasıl başladıkları ve dünyayı değiştiren denklemlerin matematiğini nasıl elde ettiklerini son derece akıcı ve günlük bir dille anlatan muhteşem bir kitap. Sevgiyle tavsiye ederim.

Prof. Dr. Fuat Sezgin hayatının büyük kısmını bilim tarihine, özellikle İslam coğrafyalarında üretilmiş bilimsel keşiflere, alimlerinin araştırılmasına ve onların tanıtılmasına adamış. Almanya ve İstanbul'da İslam bilim tarihi müzelerini açmış ve buluşların aslına uygun replikalarının yapılmasını ve buralarda sergilenmesini sağlamış. Bu konuda da 12 ciltlik bir eser ortaya koymuş. Lakin bu kitap, söyleşi tarzında kaleme alındığından mı olsa gerek, yoksa coğrafyamız insanımızın islam'ın dünya bilimine katkısındaki önyargıların yarattığı eziklik duygusuna cevap olsun diye mi, içerik olarak son derece sığ kalmış. Zor okunur bir kitap olmuş. Kitabın geneli, detaya inmeden İslam bilim tarihi savunması mahiyetinde. Belki de kitabı zor okunur bulmamdaki neden, yazılış amacının aksine bilimin bir zümreye, dine ya da coğrafya ait olmadan, insanlığın ortak bir değeri olarak savunulması gerektiğine inanmamdır.

Malum yazardan (#erbilkarakoc), mekansal ve duygusal betimlemelerin dorukta olduğu, bir köy kahvesinin masasında başlayıp, 10 Ekim 2015'deki kulakları sağır eden o büyük gürültüye dek süren bir hikaye. Daha doğrusu, hikayesi birbirinden çok farklı insanların Ankara Garı'nda sonlanan hikayeleri. "Toprak neden filiz verir bilir misin çünkü en çok ezilen o dur!"