E-Dergi

Sessiz Çığlık ile kitapyurdu sayesinde tanıştım. Ötüken Yayınevinin kitaplarını incelerken rastladım,çok dikkatimi çektiği içinde hemen gidip her zaman alış-veriş yaptığım kitapevine sipariş ettim.Nihayet kitap birkaç gün içinde elimdeydi, roman ilginç bir konuya sahip ilginç olmakla birlikte pek çok güncel konuya da ışık tutmuş diyebilirim.Kitabı okurken yazar böylesine derin bilgilere nereden ulaşmış cidden merak ettim. Özellikle de PKK ve istihbarata dair pek çok bilgi yer alıyor. Yazarı kutluyorum kurgu güzel,akıcılık yerinde ,yalın bir anlatıma sahip fakat kahramanın görevi gereği bu kadar duygusal olmasını ben d ebeklemiyordum . Aslında o da nihayetinde bir insan fakat biz zannediyoruz ki gizli görevlerde bulunan kişilerin dugyusal bir yönleri olamaz elbetteki olur,olmalı da... Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ilk defa bir Ötüken yayınlarının imla hataları ile dolu olduğunu gördüm nasıl bu kadar çok hata olabilir hayret ettim.Yazar Tuncay Ocaklı'yı takip etmeye devam edeceğim çünkü genel itibari ile başarı bir roman.Son aylarda okuduğum en ilginç, gerçekçi, başarılı, romanlardan bir tanesi. Elinize,yüreğinize ,kaleminize sağlık diyorum ama son olarak şunu diyeceğim kahramanımız Baran Kortazeoğlu ve sevdiği kadın tam da mutluluğu yakalamışken bu son onlara hiç yakışmadı ...

Toprak Ana...toprak kadar güçlü,saygılı,sevgi dolu...okuyun beğeneceğinize eminim...insana insanlığını hatırlatıyor...Tolgunay Ana ' ya,Aliman'a siz de yürekten bağlanacaksınız... gözyaşları içinde okudum...Kitaptan bazı alıntılar bile yaptım...''Bütün hayatları yarınları düşlemekle geçti....Söz sıcak demir gibidir,zamanında söylemedin mi soğur,taş gibi olur...Söyle bana ey toprak insanlar savaşsız yaşamaz mı? '' Ne de güzel anlatmış dünya edebiyatının o büyük yazarı Aytmatov...Yazarın okumuş olduğum ilk eseri , bir yolculuk sırasında gözlerim yaşlanarak okudum.... O insana yani Tolgunay Ana'ya hayran kaldığımı iafde etmeliyim... Üç oğlunu ve eşini savaşta kaybeden o olağanüstü,sevgi dolu,saygı uyandıran ,yüce gönüllü kadın...Düşünün ki gelininin evlilik dışı çocuğunu dahi sevgi ile yüreğini basan,onu büyüten '' o yaşıyorsa ben de yaşarım diyen''bir kadın... ''İnsan ölmeyince umutta ölmez'' diyor Aytmatov...

Emine Işınsu Hanımefendi sizi ne kadar seviyor olduğumu bilemezsiniz .Sizi ve eserlerinizi okumaktan aldığım zevki ifade etmekte zorlanıyorum.Çok güzel yazıyorsunuz,çok içten anlatıyorsunuz bizi bize....teşekkür ederim şahsım adına sizi okuyorum ve okumaya da devam edeceğim. Ak Topraklar da son derece güzeldi,zevkle ,severek okudum ,hele kullanmış olduğunuz dile hayran kaldım diyebilirim. Siz '' BÜYÜK '' bir yazarsınız nazarımda...yeni eserlerinizde buluşmak dileğiyle tüm kitapyurdu dostlarına, tüm Emine Işısu severlere tavsiye ediyorum .okuyun seveceksiniz

iki gündür elimden bırakamadan şimdiye kadar okumuş olduğum ''EN İYİ'' kitaptı diyebilirim.olaylar öyle bir gelişiyor ki bir sonraki sayfada ne olacağını kestiremiyorsunuz.kurgu müthiş kişiler çok kalabalık olmasına rağmen hiçbirini unutmuyorsunuz ve hepsi sanki bir film tadında gözünüzde canlanıyor.canlanmakla kalmıyor adeta siz de olay içinde yaşıyor gibisiniz.yazarı ve çevirmeni kutlamak gerek çok başarılı bir eserdi.yalnız kitaba ulaşmak benim için biraz zor oldu.burada ErKO Yayıncılığa çok şey düştüğü kanısındayım.böylesine bir kitabın daha çarpıcı bir tanıtımı olmalıdır diye düşünüyorum yine de teşekkür etmeliyiz bu tür bir kitabı bize kazandırdığı için. roman bir trende bulunan kesilmiş sağ bacakla başlıyor ve bu sağ bacağın devamının yani cesedin tamamının nerede olduğuna dair hiçbir ipucu yok ama kitaptaki ulaşılmak istenen miktar öylesine yüksek ki bu PARA için çok canlar alındı,çok acımasızca davranıldı.Mafyanın,kara para aklamanın ne kadar dehşetengiz bir şey olduğunu bu kitapta göreceksiniz.sözü daha fazla uzatmadan ve sizleri meraklandırarak ,heyecanla,ısrarla bu kitabı okumanızı önermekteyim.lütfen birkaç arkadaşın gözüne çarparda okuma lutfunda bulunan olursa değerli fikirlerini,paylaşımlarını bekliyorum.

Kerime Nadir ARZAK,ne yazıkki entellektüel çevrelerce çok eleştilmiş ,kitapları değer görmemiş bir yazar olmasına rağmen Türk insanı özellikle de Türk kadını,onun eserlerinde kendini bulmuştur.benimde severek okuduğum bir yazardır.bugün ne kadar da glerek izlediğimiz Türk filminde Kerime NADİR'İN imzası vardır. Samanyolu da bunlardan bir tanesidir,iki defa sinemaya aktarılmış neredeyse her karesini ezbere bildiğimiz bir filmdir.başrollerini Ediz Hun ve Hülya Koçyiğit'in oynadığı Zülal ve Nejat'ın ölümsüz aşkı,karasevdası,bitmek tükenmeyen bir aşkın hikayesi...neden Kerime Nadir sevdiğime gelince o çok konuştuğumuz ama varlığına pekte inanmadığımız çoktan ayaklar altında kalan ve ne zaman rastlayacağımızı bilmediğimiz '' AŞK'' ı anlattığı için seviyorum.Keşke Selim İLERİ tüm eserlerini yeniden yayımlasa idi ama görüyorum ki çoğunun baskısı bile artık yapılmıyor yazık ,acı bir durum ki yazarımız Türkçe'ye son derece hakimdir.üslubu güzeldir.sözlerime son verirken sevdiğim bir söz ilebitirmek istiyorum.''AŞKIN KİTAPLARA SOKULMASI İYİ OLDU;BELKİ DE BAŞKA YERDE YAŞAYAMAYACAKTI''...