E-Dergi

Michael Pollan beni şaşkına çevirdi desem yeridir. şaşkınlığımın sebebi, muazzam edebiliği ve alaycı üslubu muydu? yoksa özenle seçtiği lezzetiyle büyüleyen elma, güzelliği ile duygulara uzanan lale, kafayı bulduran/bulandıran kenevir (esrar, marihuanna) ve tüm dünyayı doyuran patates bitkileriyle çıktığı büyük bir araştırmanın sonucu olan yolculuk muydu? inanın bilmiyorum. böylesi muhteşem bir eseri bu denli kusursuz çevirmek çok zor olsa gerek, bu anlamda çeviri sahibi Sevin Okyay’ a şükran borçlu olduğumu da belirtmek isterim. açıkçası okumasının bu kadar zevkli ve doyurucu olması beni etkiledi. şiddetle tavsiye edeceğim bir kitap.

Öncelikle nasıl bir yorum yazacağımı bile bilmediğim için dakikalarca yazacağım yorumu düşündüğüm bir kitap olduğunu belirtmeliyim. öncelikle bu konuyla ilgili ciddi bir ön bilginiz yoksa çok zorlanacağınız bir kitap. benim çok ciddi bir ön bilgim olmadığı için çok zorlanarak okudum. pek çok yerini 2-3 kere tekrar okudum ve yine de hayal etmekte zorlandım. ancak yine kitabı okudukça ve zaman zaman internetten bilgi yardımı aldıkça bazı fikirler ediniyorsunuz. ilgi çekici olmadığını söylemek zor. 3 yıldız vermemin sebebi ise ne iyi ne kötü bişey diyemememden kaynaklanmakta. kitaba başlamadan önce mutlaka arkada yer alan sözlüğü okuyarak fikir sahibi olun ve mutlaka önünüzde bir bilgisayar olsun ve bilmediğiniz kavramları hemen internetten aratıp fikir sahibi olun. ancak bu şekilde kitaptan en üst düzeyde faydalanılabilinir. yazıldığı dönem düşünüldüğünde yazarın inanılmaz bir iş ortaya koyduğu çok net.

yazarın üslubu çok farklı ve yer yer çok sert bununla beraber bu durum içinizde ilginç hisler doğmasına sebep oluyor. bu üç kitap içerisinde üçer dörder hikaye var. kısacık hikayeler ama her cümlesi insanı yerine mıhlıyor tabiri caizse. yani öyle çerez niyetine okunacak hikayeler değil. sağlam bir okuma gerektiriyor. kütüphanenizde olması gereken bir seri diyebilirim. zaman zaman elinize alıp Poe' nin hayal dünyasına girebilirsiniz.

Bu eser başlı başına bir tasavvuf şaheseri. Çok kıymetli İbn Arabi Hazretlerinin eserleri, her biri başka bir aleme seyre çıkarıyor insanı. ve bu kitabı ise hafta 1 gün okunup üzerine günlerce tefekkür edilecek bir eser. kitabı kaç kere okuyup bitirip hayretler içinde kaldığımı bilmiyorum, bildiğim tek şey devamlı okumaya devam edeceğim bir baş ucu kitabı olduğudur. Allah (cc) kendisinden razı olsun ve eserlerini bu zamana Türkçeleştiren herkesten de razı olsun...

kitap benim için biraz hayal kırıklığı oldu. Yunus Emre hakkında malumatların (kanıtlanabilir olanlar manasında) az olduğu çok bariz biliniyor zaten. fakat yazar devamlı her bilinen efsanenin doğru olmadığı, bununla ilgili bir kanıt olmadığı vurgusuyla, sevdiğimiz pek çok Yunus Emre rivayetlerini yok sayması okuyucu olarak beni zihnen yordu. bu rivayetlerin yaşanıp yaşanmadığına kanıt aramanın çok gerekli olduğunu düşünmüyorum. bu rivayetler çocukluğumuzdan beri severek kabul ettiğimiz rivayetler ve sonuçları esasen ne dine ne de bizlere bir zarar vermiyor. efsane veya değil çok güzel rivayetler. bunların kanıtları yok diyerek her sayfada reddiyeler düzen bu kitaptan çok hoşlandığımı söyleyemem. amma velakin emek harcanmış bir kitap olduğu çok açık, her şeyden önce Yunus Emre divanını (içinde yine reddiyeler olacak şekilde) vermiş kütüphanede şiirlerini okumak istediğimizde ulaşabileceğimiz bir kaynak olarak durması hatırına 3 yıldız verdim. gönlümden daha azı geçmekte...