Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

Çepni55 Tarafından Yapılan Yorumlar

31.10.2024

Kuyu, beş-altı günlük bir okuma serüveninden sonra bitti. 460 sayfa, bu nedenle biraz vaktimi aldı. Doğrusu, beni arafta bırakan bir eser oldu. Edebi açıdan ortanın üstü, anlattığı hikaye bakımından yer yer gerçek dışı bulsam da, kendini okutabilen bir romandı. 12 Eylül öncesinde devrimcilerin arasına girmiş bir Ülkücünün hikayesi idi. 1979 ve 80 yılları ağırlıklı olarak işleniyordu. Gerçek olay ve kişilerin yanında kurmacalar da vardı. İyi bir romandı ancak türünün başka örnekleriyle kıyasladığımda üst düzeydi diyemem. Örneğin bir, Bir Gün Tek Başına hatta Sancı ve hatta Misli Baydoğan'ın Hatırla Beni'si kadar edebiyat tarafı güçlüydü diyemem. Buna rağmen devam romanı olan Külhan'ı mutlaka okutma isteği uyandırabilen ilginç bir romandı. Tavsiye eder miyim? Ederim...
31.10.2024

Uzun yıllar Samsun ve Bafra başta olmak üzere tütün eksperliği yapan ve bu süreçte çok fazla hikaye biriktiren Hakan Karaali'nin ilk kitabı. Önce bir öykü kitabı mı diye düşündüm ancak sonrasında denemelere döndü. Genel anlamda başarılı buldum. Bir ilk kitap için fena bir başlangıç sayılmaz. Kendini okutabilen, okuru yormayan ve içine çekebilecek bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Abuş yazısında yer yer Ferhan Şensoy esintileri gördüm. Güzeldi. Başka bazı yazılarda da vardı bu etki.
31.10.2024

Osmanlı’nın son, Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde büyülü sesi ve mükemmel solistliği ile Türk müziğine damgasını vuran bir kadın muganniye olan Eftalya, Rum kökenli bir Türk vatandaşı olarak bir kitaba konu olmayı fazlasıyla hak etmiş durumda. Mustafa Kemal Atatürk’ün bizatihi övgüsüne mazhar olmuş ve onun huzurunda şarkılar okumuş olan Eftalya’nın da Gazi’ye karşı çok büyük bir sevgi ve hürmet duyduğunu öğrenmiş olduk.

Öztürk, büyük bir müzisyen olan eşi Sadi Bey’le birlikte Türk musikine çokça hizmet eden Eftalya’nın nispeten kısa süren hayatının izlerini dönemin gazete arşivleri ve modern zaman kitapları üzerinden sürmüş.

İçinde birbirinden ilginç anekdotların yanında, fotoğrafların da bulunduğu kitabı okurken ister istemez bir şey yapıyorsunuz. Kitapta sık sık atıfta bulunulan bir şarkı olan Dizlerine Kapansam, Kana Kana Ağlasam’ı bulup dinliyorsunuz. Sonra ise elbette Kadıköylü ve diğerleri geliyor…
31.10.2024

Yazar ve edebiyat tarihçisi Taner Ay’ın Edebiyatın Kadıköy’ü epeydir beklediğim bir kitap olarak hemen temin edildi ve okundu.

Taner Ay kitabında, yolu bir şekilde Kadıköy ile kesişmiş edebiyat ve kültür insanlarını anlatıyor. Bunu yaparken onların şahsi hayatlarından, oturdukları evlere, müdavimi oldukları mekanlardan ortaya koydukları eserlere kadar pek çok şeye değiniyor.

Kitapta Kadıköy’le bağ kurmuş olan öyle isimler var ki, popüler tabirle yazarsam, adeta Şampiyonlar Ligi kadrosu: Necip Fazıl, Neyzen Tevfik, Aziz Nesin, Fikret Mualla, Ahmet Rasim, Va-Nu, Deniz Kızı Eftalya, Tarık Buğra, Nazım Hikmet, Reşat Nuri, Neyzen Tevfik, İslam Çupi, Behzat Ay, Mina Urgan, Ziya Osman Saba, Ömer Seyfettin, Celile Hanım, Esat Mahmut Karakurt, Selahattin Pınar, Haldun Taner, Kazım Karabekir, İlhami Bekir, Mehmet Kaplan, Münir Nurettin ve diğerleri…
31.10.2024

Kenize Murad, Sultan V. Murad'ın torununun kızı. 1938 doğumlu. Sultan'ın torunu olan Selma'nın hayatını anlatmış ki, Selma, Kenize Murad'ın annesi.

Osmanlı saraylarından birinde dünyaya gözlerini açan Selma, hanedanın prenseslerinden birisidir. Roman tamamen onun gözünden anlatılıyor. Gerçeklik payı çok olsa da neticede bir kurgu. Milli Mücadele döneminde sarayda neler yaşandığını, işgal yıllarının İstanbul'unu ve Mustafa Kemal imgesini anlatıyor. Elbette kurgulanmış ve dramatize edilmiş bir şekilde. Milli Mücadelenin sonunda hanedanın sürgün kararı verilince Selma, annesi Hatice ile birlikte Beyrut'a gidiyor. Sonuçta bir Osmanlı prensesidir. Burada iken o zamanın Hindistan'ı, sonranın Pakistan'ındaki bir raca ile evlenip, o uzak ülkeye gidiyor.
...
Uzun yıllardır okuma planımda olan bir romandı bu. Beklentimi karşıladığını rahatlıkla söyleyebilirim. Tavsiye ederim...