E-Dergi

Baş kısımdaki Türk okçuluğuna ve Türk tipi Yay-Ok ve okçuluk materyallerine ilişkin verdiği bilgileri saymazsak Selçuklu tarihine gayet basit düzeyde baktığını söyleyebilirim. Tarih araştırmacıları için gayet yavan gelecek bir Selçuklu tarihi.Kitabın yapısı gereği anlatım kronolojik bir sıra takip etmediği için de aynı kişiler ve olaylar farklı sayfalarda tekrar tekrar karşınıza çıkınca kafa karışıklığı yaratıyor. Ne yazık ki tarihimizin önemli köşe taşlarından biri olan "SELÇUKLULAR'I" Prof. Osman Turan'dan sonra daha detaylı olarak araştırıp yazan çıkmadı.

Çok güzel bir kurgu. Hikaye bir anda beni sarıp sarmalayıp heyecan ve macera dolu bir aleme sürükledi. Öyle ki 450 sayfayı 2 günde okuyup bitirdim. Ama maalesef kendimi enfes bir ziyafet sofrasından doymadan kalkmak zorunda kalmış hissettim, zira üçlemenin diğer iki kitabına ulaşamadım. Kitapların piyasada bulunamamasına sebep olan sorun ne ise umarım en kısa zamanda çözülür . Ve ben bu enfes fantastik ziyafete kaldığım yerden devam ederim.

Kitabı alırken yeni bir şeyler öğrenirim diye çok umutluydum fakat benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. İnternet ortamında bile daha fazlasını rahatça bulabilirsiniz. Gılgameş tabletinin bir bölümünün çevirisini ve Dede Korkut hikayelerinden biri olan deli dumrulun varyantlarından birini peş peşe yazmakla bir tez oluşturulmaz. Hele ki benzerlikleri vs.'yi detaylıca ortaya koymadan böyle iddialı bir başlık atılmaz.

Dipnot - Son not derken kitabı anlamak hususunda bayağı sıkıntı çektim. Yazar öylesi ifadeler kullanmış ki Türkleri mi övmüş yoksa tüm bu özellikler orta ve uzak asyada ortak kültürdü mü demeye getirmiş, bazı vasıfları övmüş mü yermiş mi anlayamadım. Okurken oldukça yoran ve sonuçta da pek bişey vermeyen bir deneyim oldu benim için.

Konu gayet ilgi çekici. Konu içi geçişler çok ani olduğundan zaman zaman kafa karışıklığı yaratsada severek okudum. Sanki ufak tefek tespit hataları var gibiydi. (genel kanı Kimmerlerin at kullanmadıkları yönündedir ve bu sebeple Saka Türklerince yerlerinden sürüldükleridir mesela) ama akademik bir eser olmadığına göre bir kurguda gayet mazur görülebilecek şeyler tabiki.Ben kullandığı isimlerin dipnotlardaki karşılıklarını nereden bulduğuna takıldım biraz da. keşke tüm o antik Türkçe kelimeleri nereden esinlendiğine dair de bir kaynak verseydi. Her şeye rağmen güzel bir eser. Konusunu Türk tarihinden alan kitapların devamını bekliyoruz.