Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

farmakitap34 Tarafından Yapılan Yorumlar

05.02.2018

Ülkemizde Hacı Fettah Efendi'lerin hiç azalmadığı, hatta her geçen gün sayılarının daha fazla arttığını gözlemlemek ne üzücü.
Ve artık Aliye öğretmenler, çocuk Durmuş'lar yok!
05.02.2018

Cüneyt Özdemir yaklaşık 4 yılı içine alan Radikal'deki köşe yazılarında ülkenin sığ gündeminden sanata, teknolojiden bilime, toplumsal hayattan kişisel konulara kadar birçok konuda yazılar kaleme alan bir gazeteci. O yüzden yazıları okuru sıkmıyor.
05.02.2018

Bir kitabın en büyük başarısı anlattıklarının okura tam anlamıyla geçmesidir herhalde. İnce Memed serisinin de en büyük özelliği kitabın okura geçmesi, okurun kitabın içinde adı anılmayan bir karakter halini almasındadır bence. Bu kitabı okurken akan suyun, uçan kuşun sesini duyabiliyor esen ''garbi'' yelini teninizde hissedebiliyorsunuz. Çelik bir pırıltı İnce Memed'in gözlerine gelip oturduğunda sizin de gözlerinizden ateş saçılıyor etrafa. O an yaşadığınız herhangi bir olaya İnce Memed tepkisi verebiliyorsunuz. İyi okumalar.
05.02.2018

İki büyük dünya savaşını kapsayan korku ve dehşet çağında yaşamış bir yazar Kafka, her ne kadar II. Dünya Savaşını görememiş olsa da. Doğal olarak roman karakterleri de aynı korku ve dehşet ortamında yaşamış, o ortama hapsolmuş, karabasanla karşılaşmış gibi başına ne kadar kötü olay gelirse gelsin sesini duyuramamış kimseye. Otoritenin gücü altında ezilmişliği, suçsuzken suçlu konumuna düşürülmeyi ve toplumun buna en ufak bir itiraz belirtisi göstermeyişini kelime kelime işlemiş kitaplarına Kafka. Bir önceki değerlendirmede dile getirdiğim Albert Camus'un Mösyö Meursault'u ile Kafka'nın Josef K.'sı arasında benzerlikler bulabilirsiniz. İnsan Dava'yı okurken yaşadığımız yüzyılın Kafka'nın yaşadığı dönemden daha dehşet verici ve korkutucu olduğunu da düşünmeden edemiyor. İyi okumalar!
05.02.2018

Toplumdan farklı düşündüğü için, yığınların düşünmeden, sorgulamadan evet dediklerine hayır dediği için, onlar gibi olmadığı, olamadığı için günden güne herkesten ve her şeyden uzaklaşan bir ''hiç kimsenin'' hikayesi. Şimdi 'bu' şekilde ölmekle yirmi yıl sonra 'herhangi bir' şekilde ölmek arasında hiçbir fark görmeyen, bunalan, sıkılan, kendi 'saçma' felsefesi içinde var olan bireyin kelimelere dökülmüş, o kelimelerin de özel bir projektörle tüm canlılığı ile sahneye yansıtılmış hali Yabancı. Orhan Pamuk ve Gabriel Garcia Marquez için de aynı ifadeyi kullanmıştım: Bazı yazarlar NOBEL ödülünün önüne gelene dağıtılan bir ödül olmadığını tek başlarına kanıtlamaya yetecek eserler verebiliyor. Yabancı o eserlerden, Albert Camus da o yazarlardan bir tanesi. İyi okumalar.
Son Gezdikleriniz
Tam O Sırada & (Hikayenin Ortasından Diyaloglar)