Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

farmakitap34 Tarafından Yapılan Yorumlar

05.02.2018

Çukurova'nın, aslında tüm Anadolu'nun, ağalarına, ağaların kullarına isyan eden, tüm zalimlere ve zulümlere baş kaldıran, geleceğe umut olan, eşkıya olup silahını zalimden başkasına doğrultmayan İnce Memed! İnce Memed'i ete kemiğe bürüyen Torosların yazarı Yaşar Kemal. Edebiyatta ''nazımı nesre yaklaştıran'' sanatçılarımız var ya, işte Yaşar Kemal bunun tam tersi. Romanı şiirsel bir dille yazmış, destan gibi adeta. Okurken biraz dikkat kesilirseniz düzyazının içindeki kafiyeleri yakalıyorsunuz. Henüz İnce Memed ve Yaşar Kemal ile tanışmamış olanların okuma listelerindeki sıralamayı değiştirmelerinde fayda var. İyi okumalar.
05.02.2018

Öncelikle kitap Havva'nın Üç Kızı değil iki kızı olmalıymış aslında. Çünkü okuduğunuzda üçüncü kızın sadece adı var. Ölü karakter. Bir iki özelliği verilmiş, bir çok yerde olay içerisinde yer almıyor. Kitap yanlış yerde bitiyor gibi resmen. Ya da bitmemiş gibi. Kurgusu sıkıntılı. Bazı yazarların zaman zaman sadece popüler kültür ve işin ticari boyutu gereği yazdıklarını düşünüyorum. Yani Havva'nın Üç Kızını yaz, yayınevi ve dağıtımın gücüyle iyi bir reklam, kısa sürede iyi bir satış rakamı... Derken kitap elinize geçsin. Kitaba zaman ayırın, emek harcayın. Sonuç: Neredeyse hiç. Elbette ki ya kelime dağarcığımıza bir katkı sunar ya aklımıza bir iki fikir tohumu düşürür ama yine de beklentimin çok altında benim için. Okuduğunuzda değerlendirmemin en azından bir kısmına hak verirsiniz diye düşünüyorum. İyi okumalar.
05.02.2018

Destan... Düşünün ki okuduğunuz metnin her bir dizesi bundan 4000 yıl önce insanlar arasında dilden dile aktarıla aktarıla oluşmaya başlamış. 3500 yıl önce metin bir bütün haline getirilmiş ve tam 3000 yıl önce yetkin bir ozan tarafından son hali verilmiş. Ne büyüleyici. Herhangi bir yazar yazı masasına oturup yazmamış bu dizeleri. Anadolu ve Mezopotamya uygarlıklarının ortak bir ürünü olarak ortaya çıkmış. Çivi yazısı ile yazılan tabletler kazı çalışmalarında ortaya çıkarılamasaydı bu mükemmel eser yıllarca dilden dile aktarılmış ama sonunda unutulmuş olacaktı belki de. Yazıyı insanlığa armağan eden Sümerlerden yine insanlığa mükemmel bir hediye: Gılgamış!
05.02.2018

Belki daha önce hikayenin farklı karakterlerin ağzından anlatıldığı bir roman okumamışsınızdır. Ne güzel bir hava. Bir Samiha bir Vediha'nın dilinde Mevlut'un hikayesi. Her sayfada, her bölümde Orhan Pamuk'un bambaşka dil inceliklerine şahit olurken kitabın son cümlesinde içinizin cızzz etmesi hem yazarın başarısı hem kitabın size geçmiş olması herhalde. Orhan Pamuk iyi ki var, iyi ki kitaplar var.
05.02.2018

Sürekli aynı hikayeyi okuyor gibi bir duyguya kapıldığınız anda kendinizi bambaşka bir hikayenin içinde buluyorsunuz. Özellikle aile romanlarında aynen Orhan Pamuk romanlarında olduğu gibi kitabın en başına soy ağacı koyulması çok güzel bir uygulama. Bu kitapta da en başa soy ağacı yerleştirilmiş. Kaç kere geri dönüp kim kimin neyiydi diye baktım, ben bile hatırlamıyorum. Macondo'daki insanların özgürlüğünü okudukça, kendinizi içine hapsolduğumuz dairelere, sokaklara, şehirlere lanet okurken bulabiliyorsunuz. Bazı yazarlar NOBEL ödülünün önüne gelene dağıtılan bir ödül olmadığını tek başlarına kanıtlamaya yetecek eserler verebiliyor. Yüzyıllık Yalnızlık o eserlerden, Gabriel Garcia Marquez de o yazarlardan bir tanesi. İyi okumalar.