E-Dergi

İş Bankası Kültür Yayınları'nın Türk Edebiyatı Klasikleri Serisinin ilk kitabı aynı zamanda bu seriden benim de okuduğum ilk kitap. Aynı zamanda da Hüseyin Rahmi ile tanıştığım yani okuduğum ilk kitabı oldu ve kalemini sevdiğim bir yazar oldu. Yaşadığı zamanda gerçekleşen güncel olayları eserlerine ustaca yansıttığını gördüm. Kitap, okurken öğreten bir niteliğe de sahip. Halley kuyruklu yıldızı hakkında hiç bilmediğim bilgilere, uzayla ilgili başka bilgileri de kitap sayesinde öğrenmiş oldum. Ayrıca eski İstanbul mahalle yaşamı olsun, Osmanlı'nın son dönemlerinde kadın erkek ilişkileri olsun bu gibi bir çok konuda bilgi sahibi olmamı sağladı. Hüseyin Rahmi'nin bu seride dört kitabı daha var. Fırsat buldukça ve sırası geldikçe onları da okumak isterim. Türk klasikleri okumak isteyenlere önerebileceğim bir yazar ve kitaptır.

Jules Verne'nin okuduğum 3. kitabı oldu. Daha önce Doktor Ox'un Deneyi ve Seksen Günde Devri Alem'i okumuştum. Doktor Ox'un Deneyi'ni fazla beğenememiştim. Seksen Günde Devri Alem'i beğenmiştim ama bence Ay'a Yolculuk bambaşka bir kitap. En beğendiğim Jules Verne eseri oldu bu kitap. Ay'a yolculuk için gereken olanakların o dönemki yansımalarını çok güzel aktarmış. İnsanın Ay'a ilk çıkışından yaklaşık yüz yıl önce bu olayı kitabına aktarması muazzam bir şey bence. Bu da Jules Verne'nin bilimsel düş gücünün ne kadar zengin olduğunu gözler önüne seriyor. Jules Verne'nin diğer kitaplarını okumak için şimdiden sabırsızlanıyorum. Herkese Jules Verne okumayı şiddetle tavsiye ediyorum.

Kitabı okumaya başladıktan sonra okunması ve anlaşılması zor bir kitap olduğunu anlıyorsunuz. Başlarda karakterlerin kim olduğunu ayırt etmekte bayağı zorlandım. Kitap kısa bir kitap olmasına rağmen içindeki karakterlerin fazlalığı kitabın okunmasını zorlaştırdığını düşünüyorum. Sanki bu kitap 500-600 sayfalık kalın bir kitapmış da sonradan özeti çıkarılmış gibi geldi bana. O yüzden 175 sayfaya bu kadar karakter ayrıntısız sığdırılmış. Kitabın 70-80. sayfalarından sonra olay örgüsünü iyi kötü anlamaya başladım ve kitap ilgi çekici gelmeye başladı bana. Sonrasında da bağladı kendine. Başlarının karışıklığı dışında genel olarak beğendim kitabı.

Alice Harikalar Diyarında kitabını çocukken okuduğumu yarım yamalak hatırlıyorum. O kadar çok bilinmesi nedeniyle merak edip tekrar okuma gereği duydum. Olay akışı ilk başlarda güzel gidiyordu. Sonradan olaylar arasında kopma yaşadım. Daha doğrusu olayın akışını karışık buldum. Kitabın genelinde bu karmaşıklığı hissettim. Son bölümde herşeyin bir rüya olacağını tahmin etmiştim. Olay örgüsünün karmaşıklığı nedeniyle kitabı okumakta zorlandım ve biraz sıkıcı buldum.

Küçükken okuduğum ama pek hatırlayamadığım bir kitaptı. O yüzden tekrar okumak istedim. Daha çok çocukların eğitimine yönelik bir kitap olduğunu düşünüyorum. Çocukların yalan söylememesi, büyüklerin sözünü dinlemesi, okula ve derslere karşı önyargılı davranmamaları ve yaramazlık yapmamaları gibi dersler içeriyordu. Tabi bunları olayın akışı içinde sunması güzeldi. Okuduğum yayınevi yetişkinlere yönelik geniş kapsamlı ele almıştı kitabı. Bu sebeple çok çocuksu gelmedi bana.