Toplam yorum: 3.084.218
Bu ayki yorum: 3.900

E-Dergi

mklcarslan96 Tarafından Yapılan Yorumlar

08.02.2020

Bu kitabın adını çok yerde duymuştum. Hatta bir yerde 'gelmiş geçmiş en çok satan kitap' diye bahsedilmişti. Ben de bunun üzerine merak edip okumaya karar verdim. Kitabın ilk 200 sayfası bana çok karışık geldi. Çünkü kitaptaki karakter sayısı oldukça fazla ve bunları birbirinden ayırt etmek oldukça zor. Her bölümde başka karakterden bahsetmesi ve karakterleri sanki tanıyormuşuz gibi; kim olduğundan, özelliklerinden, dış görünüşünden vs. çok bilgi vermemesi nedeniyle okuduğumu anlamakta zorluk çektim. 200. sayfalardan sonra yavaş yavaş karakterleri tanımakla beraber kitabı anlamaya, neyin ne olduğunu çözmeye başladım. Buradan itibaren ise kitabın özellikle bazı bölümlerini soluksuz okumaya başladım. Gerek iki şehirde yaşanan olaylar, gerek şehirlerin dönemin şartlarındaki siyasal ve toplumsal durumu, gerek de gerçekleşen olaylar nedeniyle kitabı oldukça beğendim. Özellikle kitabın son kısmında bir insanın fedakarlıkta zirveye çıkışına şahit oldum.
08.02.2020

Ülkemizden çıkan en iyi tarihçilerden olan İlber Hoca'nın hayat hakkında bizlere tavsiye ve ipuçlarında bulunduğu güzel bir kitap olmuş. Kitabın söyleşi tarzında yazılması, kitabın okunurluğunu ve anlaşılabilirliğini arttırmış bana göre. Düz yazı şeklinde yazılsaydı şahsen beni biraz sıkabilirdi. Kitapta eğitimden tutun da seyahat edilmesi gereken yerlere kadar birçok tavsiyede bulunulmuş. Verdiği bazı tavsiyelerin bundan sonraki hayatım için değerli olacağını düşünüyorum. Kitabın sondan bir önceki bölümü olan film, müzik ve kitap tavsiyeleri bölümünün oldukça işime yarayacağını düşünüyorum. Genel olarak kitabı beğendim diyebilirim.
08.02.2020

Hüseyin Rahmi'nin okuduğum ikinci kitabı oldu. İlki Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç idi. Türk Klasikleri serisinin ilk iki kitabını oluşturuyorlar aynı zamanda. Bu seriyi hepsini sırayla okumayı düşündüğüm için seriyi kitap seçmeden okuyacağım. Gelelim kitaba... Kitap yine Hüseyin Rahmi'nin bilinen akıcı ve kendini okutan kitaplarından. Konusu Türk dizilerinde sık görülen bol entrika içeren türden. Aynı evde yaşayan 3 çapkın erkeğin (kitabın sonu için bu sayı 4 de olabilir) evde çocuk bakıcılığı (mürebbiye) yapan Fransız bir kadına aşık olmalarıyla sürüp gidiyor. Her karakterin kendine has bir özelliği var. Kitabın sonu çok ilginç bitiyor. Hüseyin Rahmi'nin kalemini ilk kitaptan da beğenmiştim zaten. Okumaya devam da edeceğim.
08.02.2020

Barış Özcan tavsiyesi üzerine okuduğum bir kitaptı. Kitap iki kişinin karşılıklı konuşmalarından oluşuyor. Konuşanlardan biri genç adam diğeri yaşlı adam. Genel olarak genç adam, insanın içsel ve ruhsal özellikleriyle ilgili sorular sorar, yaşlı adam da tecrübelerinden ve bilginliğinden yola çıkarak bunları cevaplar. Yaşlı adamın sorulara verdiği bazı cevaplar karşısında insan bir durup düşünüyor gerçekten. Hiç bu açıdan bakmamıştım dediğim çok yer oldu. Bazı bölümlerin de gereğinden fazla uzatıldığını düşünüyorum. Bu yönüyle biraz sıkıcı geldi açıkçası. Ama düşündüren kısımları ilgi çekiciydi.
08.02.2020

Tolstoy'un okuduğum ikinci kitabı oldu. İlki İnsan Neyle Yaşar idi. Onun dili oldukça basit ve kolay anlaşılırdı. Nitekim bu kitap da dil bakımından basit ve kolay okunabilen türdendi. O yüzden okurken hiç zorlanmadığımı ve akıcı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kitabın konusu basit bir hayatı olan bir adamın basit denebilecek, yaşamdan ölüme gitme süreciydi. İnsanın ölümle tanışmaya başlamak zorunda olmasının garip hissi insanı ürpertir cinstendi. Herkesin mutlaka bir gün öleceğini bilmesini ancak bunun gerçekleşme zamanı gelince kabullenmekte zorlandığını okuyucuya çok iyi yansıtmış. Kitabın, okuyucu üzerinde ciddi bir etki bırakan bir kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ölmek üzere olan adamın yaşadığı duygu yoğunluklarını, sorgulamaları derinden hissediyorsunuz ve kendinizi ölmek üzere olan biri gibi düşünebiliyorsunuz. Ama ne tuhaftır ki bunu düşünürken ölümün bir gün bizim de başımıza gelmeyeceğinden neredeyse eminiz.