E-Dergi

Hamlet, William Shakespeare'ın Romeo ve Juliet ile beraber en çok bilinen eseridir. Bu eserde de yer yer şiirsel anlatım tarzı benimsenmiş ama genel olarak karşılıklı diyaloglar düz metin şeklinde aktarılmış. Ama bu şekilde de oldukça beğendim. Shakespeare'ın en önemli özelliği, oyunlarında ve şiirlerinde insanlık durumlarını ele alış gücüdür. Bu özelliği Hamlet'te de açıkça görülüyor. Shakespeare bu kitabında akrabalık ve iktidar ilişkileri neticesinde körüklenen intikam duygusunu ve bu intikam duygusu sonucu işlenen cinayetleri trajik bir olay örgüsüyle okuyucuya aktarır. Bu olay örgüsüne aşkın da dahil edilmesi kaçınılmaz oluyor haliyle.

Tiyatro tarzında okuduğum ilk kitap, aynı zamanda Shakespeare'ın da okuduğum ilk kitabı oldu. Romeo ve Juliet, hemen herkesin hakkında birşeyler duyduğu, oldukça tanınan bir eser. Böyle olunca benim de hakkında çok şey duyduğum bu eseri, okumak istedim. Kitabı okuduktan sonra iyiki okudum diyebilirim. Gerçekten bu eser boşuna herkes tarafından bilinen bir kitap haline gelmemiş.

Kitabın konusu oldukça sıradan bir konu olsa da konunun ele alınış biçimi ve anlatım tarzı kitabı özgün bir başyapıt haline getiriyor. Kitapta diyaloglar şiirsel bir anlatım tarzında sunuluyor. Kanaatimce böyle olması kitabın hem okunabilirliğini artırıyor hem de okuru sıkmadan, okuma sürecini daha eğlenceli bir hale getiriyor.

Sabahattin Ali 'nin okuduğum 5. kitabıydı. Diğer kitaplarına göre biraz daha düşük buldum. Bazı öykülerin sonu fiyaskoydu. Sanki yazmaktan sıkılıp da öylece bırakılmış gibiydi. Kitabın içeriğinde 17-18 tane hikaye vardı. Bunlardan 5-6 tanesini beğendim diyebilirim. En beğendim hikayeler ise Viyolonsel ve Bir Gencin Hikayesi idi.

Martı Jonathan'ı severek okudum. Sıradanlaşan martılar arasından özgürlüğüne düşkün olması Jonathan'ı farklı kılan şeydi. Özgürlüğüne düşkün olmasıyla yeteneklerinin farkına varması, yeni yetenekler keşfetmesi, kendini sürekli geliştirmek için uğraşması oldukça etkileyiciydi. Bu açıdan bakıldığında günümüz insanlarına büyük bir göndermede bulunulmuş kitapta. Bir insanın kendini geliştirmesinin sınırının olmadığını gözler önüne seriyor.

Yazarın okuduğum ikinci kitabı oldu. İlki yazarın en popüler kitabı olan Sapiens idi. O kitapta insanlığın günümüze kadar geçirdiği evrimden bahsediyordu. Ve o kitabı da oldukça beğenmiştim.

Bu kitabın da yazarın ilk kitabının devamı niteliğinde olduğunu düşünüyorum. İlk kitapta insanlığın geçmişine bir yolculuk gerçekleştirirken bu kitapta ise insanlığın geleceğine yönelik bir yolculuğa çıkıyoruz. Kitapta özellikle hümanizm, liberalizm, algoritmalar vb. kavramlar üzerinde durulmuş. İnsanlığı gelecekte ne gibi durumlar bekleyeceği yönünde açıklamalarda ve öngörülerde bulunulmuş. Kitabın bazı kısımları aşırı bilimselliğe kaçmış diyebilirim. O bölümleri okurken zorlandım. Onun dışında kitap gayet bilgilendirici, merak uyandırıcı ve etkileyiciydi. Genel olarak beğendim kitabı.