Toplam yorum: 3.089.409
Bu ayki yorum: 4

E-Dergi

Melek Ceylan

Okumayı söktüğüm andan itibaren tam bir kitapkurduyumdur. Hangi tarz olursa olsun her kitaba bir fırsat veririm. Çok yönlü bir okuyucu olarak, umarım pek çok öğrencime örnek olabiliyorumdur. Tarih Öğretmeni olduğum için sanırım mitolojik kitaplara ayrı bir ilgim var.

Melek Ceylan Tarafından Yapılan Yorumlar

15.02.2019

Fantastik bir dünya; ejderhalar, elfler, cüceler, alpler, devantharlar, ölümsüzler ve niceleri. Başta biraz sıkıcı gelse de okudukça bu kurgunun içine giriyorsunuz.

Gerçi beni Christopher Paolini'nin dörtlemesinin kitapları Eragon, Eldest, Brisingr, Miras kadar içine çekemedi ancak yine de keyif verdi. En iyisi ikinci kitaba geçeyim de bu macerayı bitireyim bakalım daha neler olacak bu fantastik dünyada.
03.02.2019

Son zamanlarda yazarın kitaplarını görüyordum her yerde. Ben de okuyayım dedim. Hoşuma da gitti anlatımı. Gayet akıcı bir dili var. Bu kitabı da sevdim, bana hitap etti. Sanırım diğer kitaplarını da okuyacağım.
03.02.2019

Çok tatlı bir kitaptı. Efsane ya da fantastik bir hikaye okuyormuş hissi de veriyor insana. Kızılderililerin felsefesini de seviyorsanız okumalısınız.

"İlkbaharda usul usul yürü, Toprak Ana hamiledir." (Bir Kızılderili Atasözü)
31.01.2019

Bir çok kez söyledim. Bazı yazarlar mutlala okunmalı. Zweig bunlardan biri. Ancak yayınevlerinin rant amacıyla hikayelerin adını değiştirip yayınlamaları hiç hoşuma gitmedi. Hangi hikayenin adı orjinal bilmiyorum, ama buradaki ikinci hikaye olan "Dönüşüm" ün İş Bankası Yayınlarındaki "Olağanüstü Bir Gece" olduğunu farkettim. Yine zevk alarak okudum tabi de bal-sinek meselesinin ikide bir önüme çıkması hoş değil.
Can yayınlarından da yeni Zweig'lar aldım bakalım nelerle karşılaşacağım.
30.01.2019

Konusuyla ve kurgusuyla farklı ve hoş bir kitap.
İki farklı dünyayı; gerçek yaşam ve rüyalar alemini birbirine bağlayan, psikanaliz, bilinçaltı,paralel evrenler, Freud kavramlarının da bulunduğu gayet eğlenceli bir serüvendi.

"Çeyrek yüzyıl öncesine ait anıları kafasında giderek daha da canlanırken çalışma odasına gidip yüzlerce kalın ciltle dolu kütüphanesinin karşısında durdu. İşte yirmi beş yılı karşısında duruyordu. Kendisini boş ve yitik hissetmesinin hiçbir nedeni yoktu. Parmaklarını soğuk ciltlerin sırtında gezdirdi, rastgele birkaç tanesini alıp satırlara baktı, eski kitap kokusunu içine çekti."