Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

minesule Tarafından Yapılan Yorumlar

14.09.2011

Hayatınızı değiştirmeyecek belki ama düşünce dünyanızda çığır açacak, düşüncelerinizi değiştirmenize yardımcı olacak, ümitsizliklerinizle başa çıkmanızı sağlayacak İrvin David Yalom eseri.
Aynı dönemde yaşamış olan Friedrich Nietzsche ile Josef Breuer'in garip bir şekilde kesişen ve iki adamın birbirlerini iyileştirme amacıyla başlayan, önceleri birbirlerine güvensiz devam eden ilişkilerinin nasıl güzel bir dostluğa dönüştüğünü ve uyguladıkları yöntemle kendilerini nasıl huzura kavuşturduklarını anlatan ilginç bir kitap. Yazarın gerçekte hiç bir araya gelmemiş bu ikiliyi romanında bazı gerçek olayları da katarak birleştirmesi oldukça yaratıcı.
Kitabın arka kapağında 'kendisiyle ve hayatla yüzleşmekten çekinmeyenlere...' denilmiş. Gerçekten kendinizle yüzleşmenizi sağlayacak, olay örgüsünün içinde felsefeyi de bulabileceğiniz güzel bir eser.
25.08.2011

Beni Buket Uzuner’le tanıştıran kitaptır.

Bu kitabı tercih etmemin nedenine gelince; Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar romanında kullandığı metinlerarası bağlantı tekniğinin, gerçekle kurgusal yaşamın karışmasının en güzel yansıtıldığı roman olduğunu Yıldız Ecevit'in Ben Buradayım romanında okumuş olmamdı.

Roman Tutunamayanlar’daki gibi, Nilsu Baran tarafından kendi hayat hikayesini yazdığı dosyanın yazara verilmesi ve romana dönüşmesinin istenilmesiyle başlıyor. Cemal süreya, Nazım Hikmet, Turgut Uyar, Nilgün Marmara, Metin Altıok, Eliot gibi şairlerin dizelerinden ve Oğuz Atay, Oscar Wilde, Marx Stirner, Leo Tolstoy, Shakespeare, Brecht, Pavese, Zweig, Camus, Rilke, Gide, Bacon, Hemingway, Jack London gibi yerli ve yabancı yazarın hayatları ve yazdıklarından alıntılar var kitapta.

Boşanmış bir anne babanın çocuğu olan Nilsu Baran’ın genç kızlığından otuzlu yaşlarına uzanan bölümde insan ilişkilerine, kişilerin iç dünyasına ve özellikle de kadın erkek ilişkisine dair çok şey bulabilirsiniz. Terk edilme korkusu yüzünden kimseye bağlanamayan ve bu yüzden hep kendisi terk etmeyi tercih eden Nilsu’nun, Teoman’la yaşadığı aşk da okunmaya değer.

İntihar konusu da sürekli irdelenen konulardan. Teoman’ın annesi Cahide Hanım’ın, Mike’ın babası’nın ve Mike’ın intiharı da farklı boyutlarıyla işlenmiş kitapta.

Tanıdık bir teknikle yazılmış olsa da Buket Uzuner’in tamamen kendine özgü anlatım tarzı, akıcı ve sade diliyle sona nasıl yaklaştığınızı anlamayacağınız kitap; sizi çok şaşırtan bir şekilde sona eriyor ve anlatılanların gerçek mi yoksa kurgu mu olduğunu düşünmeye sevk ediyor.

Kısacası son zamanlarda okuduğum en güzel romanlardandı.
20.08.2011

maraş katliamından ve sonrasındaki yargılama sürecinden kısa kısa öyküler içeren, okurken tüylerinizi ürperten kitap. İnci Aral'ın akıcı ve sade diliyle bir çırpıda okuyup bitirebileceğiniz bir kitap.
19.08.2011

Şiirleriyle hayran olduğum Attila İlhan’ın garip romanı. Bu romanı başka bir yazar yazmış olsaydı belki de beğenmedim diyebileceğim, cinsellik üzerine kurulu bir roman.

Başta, Demokrat Parti üyesi kocasının Paris’te sürgün hayatı yaşadığı dönemde intiharı üzerine, kocasının intiharının izlerini araştırmaya İzmir’den Paris’e giden ve asıl adı jeanne olan Leman Korkut’un yaşadıkları anlatılırken bir anda şekil değiştirip Leman’ın ve kocasının yaşadığı eşcinsel ilişkileri konu alan, tüm cinsel tercihlerin birbirine karıştığı bir roman halini alıyor.

Romanın yazıldığı dönem düşünüldüğünde, cesurca yazılmış bir roman olduğu ortada. Romandaki İzmir tasvirleri de okunmaya değer.
16.08.2011

Yazarın etkilendiği yazarlar olan Svevo, Kafka ve Pavese'nin yaşadığı şehirlerde, onların izlerini sürdüğü, evlerini, mezarlarını dolaştığı, onlardan geride kalan yakınlarıyla onları daha yakından tanımaya çalıştığı kısa bir zaman dilimi var kitapta. Özellikle Tezer özlü’nün İtalyan Yazar Pavese’ye olan hayranlığı, Pavese’nin intihar ettiği otel odasında yaşadığı karmaşık duygular okunmaya değer.

Kitap Pavese’nin şu sözleriyle bitiyor;

‘ ve yaşam yalnız rüzgar, yalnız gökyüzü,, yalnız yapraklar ve yalnız hiç değil mi.’