Mekkeye giden yol benim için uzun süre özlem duyup da sonunda Allah'ın izniyle okuduğum bir kitap. Doğrusu bir otobiyografi ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Muhammed Esed'in müslüman oluşunu anlattığını zannediyordum. Zannım kısmen doğru olsa da oldukça eksik kaldığını belirtmeliyim. Genel kanaat biyografilerin sıkıcı olduğudur; fakat buradaki edebi farklılık ve zekice kullanılan metod eseri akıcı ve zinde kılıyor. Bir kere kendi doğumundan anlatmaya başlamıyor. Daha kitabın başında biz nazik şehir insanlarının macera olarak bakabileceği çöl yolculuğunun ortasında buluyoruz onu. Eser bu yolculuğu anlatıyor genel olarak; ve bu yolcuğun içerisinde müslümanlığı kabulunden önceki yaşamını anlatıyor ve bu yolculuktan önceki yaşantısından da bahsediyor. Ama yaşamını anlatması bakımından bir kopukluk göstermiyor eserde; hatta uzun ara verdiğim zamanlar okumaya başladığımda acaba geçmişi mi yoksa yolculuğu mu anlatıyor dediğim oluyordu.
Yaşamı rutin olmaktan uzak; bir aksiyon adamı. Arayışları peşine korkmadan takılan ve korkunun hayatına engel olmasına izin vermeyen biri. Değişime hazır. Katı, sert kuralları yok hayatında; örneğin Arapların arasında yaşadığında onlar gibi olmakta sıkıntı çekmiyor; onlar gibi yemek yiyor ve onlar gibi giyiniyor. Halbuki başka bir insan yabancı olarak sahip olduğu kültürelleri değiştirmekte hevesli olmayabilirdi.
Zengin ve harika betimlemeleri var. Çok basit olan şeyler hakkında bile anlatacak farklı şeyler bulabilmiş. Elbette ki herkesin (aynı inanca sahip olsak dahi) düşünceleri %100 uyuşmak zorunda değildir. İnsanların ilişkilerinde iyi oran %80'dir. Bunun üzeri muhal görünüyor. Bu nedenle bütün düşüncelere aynen katılmak mümkün olmayabilir, nitekim benim de aynen katılmadığım görüşleri vardı. Ama bunlar onu eleştiri tahtasında oturtmam için sebeb teşkil etmez. Eğer tüm düşüncelere aynen katılıyor olsaydık her birimiz fabrikasyon ürünler gibi aynı olurduk.
Ara sıra basım öncesi ihmale dayalı harf hataları ile karşılaşsamda bu kitabın bütününü etkilemeyecek kadar az. Çevirisini oldukça başarılı bulduğumu söylemeliyim. Bazı cümleler neredeyse bir paragraf, onları uyumlu bir biçimde çevirmek, Türkçe de anlamını kaydırmamak öyle her yiğidin harcı değil.
Eserini okumuş olmaktan dolayı büyük memnuniyet duyduğumu ifade ediyor ve yazara Allah'tan rahmet, mağfiret diliyorum. İyi ki bu dünyada yaşamış, iyi ki Müslümanlığı kabul etmiş ve yaşadıklarını iyi ki yazmış.