Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

sirnak_73 Tarafından Yapılan Yorumlar

21.04.2011

kitapta, Lüsyen Hanım’ın, Abdülhak Hamit’e, Fransızca yazdığı mektuplardan oluşuyor.
Tarhan ile Lüsyen Hanım tanıştıklarında, şair altmışına merdiven dayamış, Lüsyen Hanım ise henüz on dokuz yaşındaydı.
İkilinin aşkı, bu yaş farkından da kaynaklı olarak çokça konuşulmuş, dönemin gazete ve dergilerinde, önemli bir haber olarak sıklıkla kendine yer bulmuştu.
İşte 1920-1927 yılları arasında yazılan bu mektuplar, söz konusu aşkın taraflarından Lüsyen Hanım’ın tutkulu iç dünyasını yetkin bir şekilde yansıtmasıyla, meraklılarına ziyadesiyle hitap edebilir.
Mektupları ilgi çekici kılan bir diğer husus da, bağımsızlık savaşı veren dönemin Türkiyesi’ne dair bazı ayrıntılar barındırmalarıdır diyebiliriz.
21.04.2011

Birkaç bin yılı devirmiş, sayısız kopmalar ve derin değişimlerle belirgin İran’ın tarihi, son derece hareketli.
İran’ın Kaçar yüzyılıyla başlayan altı bölümlük çalışma, devamında, ülkenin 20. yüzyılını; Rıza Şah’la beraber modern İran’ın ortaya çıkmasını; gel-gitlerle dolu Muhammed Rıza Şah dönemini; İslam cumhuriyetinin kuruluşunu; Humeyni’li yılları ve nihayet, Humeyni sonrası dönemi ele alıyor.
Kitap bunun yanı sıra, içine kapanık bir kültüre sahip İran’ın, bize benzeyen ve bizden ayrılan yönleri konusunda da önemli ipuçları sunuyor.
21.04.2011

Küreselleşmenin getirdiği sorunlarla birlikte, mutlak gücün etkilerini de irdeliyor.
Romanda, yenilmez işadamı olan Bahtiyar Bey’in kişiliğinde, parasal değerlerin etkisi anlatılıyor.
holdingten holdinge geçmenin daha getirili bir iş olduğunu vurgularken, marka yöneticisi Bahtiyar Bey’i ve yeni Metin Yazarı Sadettin’i tanıtıyor. Holding ürünlerini pazarlamak için marka yaratma çalışmaları yapılırken, yoksulların ruhları çalınıyor, pazarlama gücü ortaya konuluyor.
Holding yöneticileri, devletin satılığa çıkardığı sigara fabrikalarını satın alıyor. Yönetim kurulu toplantısında, sigara fabrikalarının yeniden yapılandırılması kararlaştırılıyor. Bunun için yönetici kadroları değiştirilip işçiler çıkarılıyor. Bahtiyar Bey, tüketiciler ile zihinsel ve duygusal bağları kurmanın önemini belirtiyor. Gösterişe önem vererek müşteri kazanma yollarını araştırıyor. Cep telefonlarında olduğu gibi telefonla mutlu olan insanlar örnek alınıyor. İçilen sigaralar inceleniyor, Metin Yazarıyla birlikte “ruh avına” çıkıyorlar. Kentin varoşlarında yaşayan insanları, çamurabatarak da olsa izliyorlar. Dünyanın bir alma-satma dünyası olduğundan hareket ediyorlar.
yazar romanında, küreselleşmenin getirdiği acımasızlığı, insan harcamayı, insan kullanmayı gözler önüne seriyor. Halk yığınlarının sömürülmesi, köleleştirilmesi için egemenlerin nasıl çalıştığını etkileyici bir dille anlatıyor
21.04.2011

kitap yazarın (Metin Sever ) Sabah gazetesindeki köşesinde yayımlanmış yazılarından oluşuyor.

12 Eylül darbesi ve sonrasında yaşanan yıkım; devletle göbek bağını bir türlü kesemeyen medya; Türkiye siyasetinden bazı aktörler ve Türkiye solunun yaşadığı sıkıntılar, Yazarın ele aldığı konulardan birkaçı.
Karanlık bir döneme, vicdanı merkeze alarak bakmaya çalıştığını söyleyen yazar, saptadığı yanlışlıkların, ancak demokrasi zemininde buluşmakla aşılabileceğini belirtiyor.
21.04.2011

İngiltere’nin ufak bir katedral kasabası olan Lafferton’da geçen roman, küçük bir çocuğun kaçırılması ve devamında yaşanan olayları hikâye ediyor.
Yazar romanını, “suçlu kim?” sorusunun yanıtından çok, farklı durumlara savrulan karakterlerinin yaşadığı olaylar üzerine inşa etmiştir diyebiliriz.
Böylece Serrailler kendini, evinin kapısının önünde beklerken kaçırılan bir çocuk, ölümle yaşam arasında gidip gelen bir kadın ve suçtan uzak durup durmamak konusunda ikilem içinde olan bir adam gibi ilginç hayatların içinde bulmaktadır