Toplam yorum: 3.090.135
Bu ayki yorum: 733

E-Dergi

Bahadır Cüneyt Yalçın

1 Şubat 1982'de doğdum. Yedi buçuk yaşında okumayı öğrendim. 2000'de Kırıkkale Fen Lisesi'nden, 2006'da İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nden mezun oldum. 2011'de Afili Filintalar'a katıldım. Ankara'da yaşıyorum. Üç çocuğum var. Mizah edebiyatı ve fırın sütlaç severim.

Bahadır Cüneyt Yalçın Tarafından Yapılan Yorumlar

Gençler ve her daim genç kalanların sevgili beyinleri sosyal medya tarafından ütülenmemiş olsaydı, Youtube'lar, Netflix'ler ve akrabaları en verimli çağındaki dimağları ilaçlamamış olsaydı bu kitabın en azından orta şiddette hem tatlı, hem acı bir edebi fırtına koparması gerekirdi. Edebiyat tarihimizdeki klas yerini sessiz sedasız almıştır. Sivri dilli, huzursuz, berrak, öfkeli, müstehzi, ironik, alaycı, sorumlu bir edebi festival çadırıdır. Daha çok edebiyat eleştirisi dünyasından bildirmekle birlikte fani âlemin pek çok halinden dem vurmakta, kahkahalar lütfetmektedir. Cesur ve müdanasız yazarımız Ersan Üldes'in bu incecik kitabının beyinde enfes bir tat bıraktığını söylemek isterim. Şahsen son yıllarda okuduğum en "güçlü" türkçe mizah edebiyatı yapıtlarından biri olduğunu yazara şükranlarımla belirtirim. Danke.
“Türk Erkeği ve Diğer Mucizeler" kitabıyla beyinlere taht kuran Murat Toklucu ile "Gangster" kitabıyla ünlü banka soyguncusu Necdet Elmas'ın gerçek macerasını yazan taş gibi gazeteci Cengiz Erdinç ne kadar müthiş bir ikili olmuşlar! Adeta Mel Gibson ile Danny Glover, Uche ile Högh, kitapla kahve gibi yakışmışlar. Araştırma denen şeyden nasıl zevk alınır ve okurken ne çok ufuk açar, sürükledikçe sürükler dersi bu kitap. Dolandırıcılar ve her türlü tuhaf suçlunun inanılmaz hikâyeleri beni mest etti. Kullandıkları müstehzi dile bayıldım. Tam anlamıyla iz sürer gibi gazeteleri alt üst ettikleri nasıl da belli bu çalışkan abilerimin evladiyelik eserine hayran oldum. Biraz bile mizahı seven, ülkemiz insanına bir de bu açıdan bakmak isteyen, kalpleri kararmış gerçek dâhileri hiç sıkılmadan okumaya hevesli herkese tavsiye ederim.
Albert Camus'nün Yabancı'sı, Kosinski'nin Bir Yerde ve Melville'in Katip Bartleby'si, ve tabii ki Yeraltından Notlar coğrafyasında rüzgar estirmiş, sadece TV ve sinema işleriyle değerlendirilerek ucuza kapatılmaya çalışılan genç bir büyük yazardır Feyyaz Yiğit. Çok kendine özgü bir dili ve esprisi var. İster kara mizah deyin, ister karikatürize deyin, ister varoluşsal komedi deyin, daha 30’una gelmeden edindiği bu dil ve düşünce becerisiyle hayran olunasıdır. Ben kendisine teşekkür etmekten başka bir şey yapamam. "Kıymeti bilinmiyor" dediğim de oldu ama bu kanı değerlendirmelerin özünü gündelik salatalara indirgeyebilir. O çok iyi romanlar yazmıştır ve yazmalıdır, en azından bunu umar, dilerim. Tarih denen o güvenilmez hikâyeler bohçası kendisini güzel bir yere koyar mı bilemem, boş verin. Feyyaz Yiğit okumanın keyfini yaşamış, yaşayacak bizlere kitaplarının beyinde bıraktığı şekerli baharatlı tat yeter.
Yaşayan en büyük Türk hikâyecilerinden birinin, insan ruhuna ve gerçek anlamıyla yaşamak denen şeye dair fikri olan herkese hediye etme isteğiyle dolduran enfes bir seçkisi. Yüreğim ezilirken kıkırdadım, kahkaha atarken huzursuz oldum, sorgularken umutlandım. İşte edebiyat!
Fevkalade bir çağdaş roman. Çok severek okuduğum halde karınca hızıyla gitmemi de kitabın ilginçliği ve yoğunluğuna yordum. Roman içinde roman Hindi'nin Ruhu. Hatta roman içinde roman içinde roman. Çünkü kitap toplam 3 müellifi taşıyor. Ersan Üldes, Hasan Cahit Doğanay ve Mesut. Ayhan Sicimoğlu olsam "Hastasıyım" derdim, Larry David olsam "Pretty pretty pretty good" derdim, İlker Yasin olsam "Şapka çıkarıcaksınız" derdim. Mizah edebiyatı açısından devasa bir kazanç, romanı bu kategoriye dahil etmeyenler için de edebiyat salonunda göz alıcı bir çelenk. Afili Filinta Ersan Üldes hızla çoraklaşan edebiyatımızın ortasına bir bidon su koymuş tam 9 yıl önce; içen içsin, sulayan sulasın.