Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

nilyankı Tarafından Yapılan Yorumlar

10.04.2008

Kurgu yönünden oldukça ilgi çekici, özellikle liselerde öğrencilere okuma alışkanlığı edindirmek için Rus Klasiklerindendaha iyi başlangıç olur diye düşünüyorum. Çünkü çok sürükleyici ve her sayfaasını aynı merakla okuyorsunuz. Romanda varlıklı bir ailenin yabancı dil bilen, kadınları kendine âşık eden, beyoğlu’nun eğlenceli hayatını yaşayan necdet’in, kitabın adından da anlaşılabileceği gibi acıklı öyküsü anlatılır. Türk edebiyatında hakettiği yeri bulamadığını düşünüyorum, okuyun bana hak vereceksiniz.
09.04.2008

Rus edebiyatındtını diğer romancıları gibi kahramanların anlatımları ve dialogları havada kalmıyor. Kahramanlar kendi kendine konuşmuyor. Ciddi sorular var kitapta, hatta bir çok kitabada ilham kaynağı olmuştur diye düşünüyorum. Felsefi yönü kuvvetli tam bir klasik. Rus edebiyatını anlamıyorum diyenler, bu kitabı okuyun mutlaka anlayacaksınız.
09.04.2008

"Yusuf İle Züleyha -Kalbin Üzerinde Titreyen Hüzün" adlı kitabının arka kapak yazısını okuyunca hemen aldım ve okudum ilk kitabında daha anlatımına aşık oldum. "İsimle Ateş Arasında" kitabının arka kapak yazısını okuyun sizde aşık olacaksınız. Genelde yazarın kitaplarında anlatım içeriğinin önüne geçerdi ama bu kitapta içerikte en az anlatım kadar mükemmel olmuş. Nazan hoca için ne denilebilir ki... Onun deyimiyle mümkünler alemin de namümkün olduğunu düşünsemde; Rabbim bizede biraz kelimelere hükmetmeyi nasip etsede ona olan hayranlığımızı dile getirebilsek. Desen desen çizilmiş, nakış nakış işlenmiş, her cümlesi için ciddi emek sarf edilmiş, bize de sadece okuması kalmış.

"Ben uydurdum bütün bu hikayeleri. Ama size şunu söylüyorum ki: Daha yüksekte duran bir gerçeği işaret etmek için bunca hikaye uydurdum. Demek istediğim, hepsi yalanken anlattıklarımın, anne kalbinde bir çocuk yokluğunun işaret ettiği acı yalan değildi. Yalan değildi eşi zalim avcı tarafından vurulan turnanın zaruri ölümü. Yalan değildi kemalin arkasından zevalin geldiği. Olgunlaşan her şeyin sonunda bozulduğu. Bir şey bozulurken onunla birlikte başka şeylerin de bozulduğu. Yalan değildi devletlerin insanlar gibi, aşkların da devletler gibi ömürleri olduğu, mahiyeti safiyet olan aşkı en çok karanlıkların boğduğu. Yalan değildi aşkın birbirine uymayan iki tanımının olduğu. Bu tanımlardan biri sorgusuz sualsiz teslimiyet anlamına gelirken, diğerinin, sorgusuz sualsiz teslimiyetin kurulumu demek olduğu. Böylece aşkın mutlak tanımının mümkünse aleminde na-mümkün olduğu. Yalan değildi güzel kokunun ezel hatırası taşıdığı. Yalan değildi bazı şeylerin hep bir şeyle bir şey arasında ürperti gibi asılı durduğu. Günahı ve ihaneti bu dünyada su, öbür dünyada ateş arıtacakken, suyla arınmayan aşık kalbinin ancak ateşle durulduğu. Belki de bu yüzden bir büyük yangının koptuğu. Bir ocağın; kelama mecbur çileden yenik elemden ibaret bir kalpten kopa gelen yangınla tutuşup kül olduğu. Hikayelerine ayrılarak anlatılmış bir romanda son kez yemin ediyorum ki; Vallahi yalan değildi!"
09.04.2008

ışık bahçeleri adını verdiği öğretiyi yaymaya çalışan, insanların kendi içlerindeki ışığı bulması gerektiğini anlatan mani'nin hayatını sayfalarında anlatan Amin Maalouf kitabı. Amin maalouf'un kitaplarının hepsinin sonu buruktur, fakat bu kitabın finali depresyona sürükleyecek cinsten. kitabı bitirdikten sonra insanların zayıflıklarından, hırslarından, fanatizminden nefret ederek öylece kalakaldım. mani gibi bir anlayışa sahip bir insanın sonu 2000 yıl önce de böyleymiş demek. dünya tarihinde bazı şeylerin hiç değişmediğini gösteren Amin Maalouf kitabı...bilenler, kötü gidişi önlemeye çalışanlar hep yalnızdır, dışlanırlar, istenmezler ama haklıdırlar... Dinin siyaset tarafından 2000 yıl öncede kullanıldığının göstergesi bir kitap…
09.04.2008

Her karakterine hemen hemen aynı oranda rol veren; bu yönüyle yıldızlardan çok takım oyunuyla ayakta duran amin maalouf eseri. zaman zaman çok kuvvetli mesajlar veriyor -ki bu yazarın en önemli özelliklerinden biri- anlatıcı yine kendine has ve orjinal bir tutumla olayları anlatıyor. Dönemine ve coğrafyasına ait bilgileri de olay örgüsü içine ustalıkla yerleştirebilmiş ve bunu okuyucusuyla paylaşabilmiş maalouf. O donemde din ve mezhep fark etmeksizin benzer "erkek-kadin" anlayışı, anlamsız farklılıkları, koy halkının bir şeyhe ya da büyüğüne gösterdiği sevgi, saygı, yalakalık, güven ve yasam tercihi gibi topluluk içerisinde geçebilecek temel öğelerin hepsine değiniliyor. Bu kitap okunmalı demiyorum Amin Maalouf’un her kitabı okunmalı…