E-Dergi

Darbeyi yapanlar, gerçek nedenler, günümüze kadar değişmeden gelebilmiş gerçekler anlatılmış. Ayrıca bir dedektif titizliğinde intihar vakası incelenmiştir. İntihara ilişkin yada iddia ile çelişen gerçekler ortaya konmuştur.
örneğin her iki bileğininde derin şekilde kesik olması gerçeği intiharla matıki ilşki kurulamıyacak bir gerçektir.
Tarihin, diplomasinin, isyanın, darbenin, konu edidiği eşsşz bir kitap.

Yazar, sanatçı içimizden biridir ama o yaşadığı topluma 3. bir kişiymiş gibi bakar. Bazan aynaya baktığımızda komik hallerimizi görüp, yada kendi kırdığımız bir pottan dolayı kendi kendimize gülebilmek gibi bir şey bu kitap.

Evet sıradanmış gibi olaylar ama yine de görebilmek gülebilmek için okunmalı diyorum.

"asfalt ağladı be" yada "eğitim şart" cümlecikleri de belki sık olmasa da güncel olarak kullanılan cümleciklerdi ama duyunca 7 den 70 e ağzımıza sakız yapmadık mı? işte onun gibi bir şey bu kitabı okumakta.

Etkileyici ve düşündürücü bir roman. Kafkas kökenli bir kızın bir asilzadeye satılışı, ailenin biricik oğlunun kıza aşık olması, annesinin müsade etmemesi, annesine karşı gelememe, aşkından vazgeçememe.

Sonunda aşkından dolayı amansız bir hatalık ve ölüm. Aşkından ölecek kadar samimi, annesinin sözünden çıkmayacak kadar gelenekçi bir tavır.

Nedense eski romalardaki aşkları çok severim tabii bu romanı da çok beğendim.

Yavuz selimim Mısır seferi anlatılır bu kitapta.
Bu seferin birçok yönüyle önemlidir. Halifelik,kutsal emanetler osmanlı hanedanlığına geçmiştir. Buna ilaveten tarihte Sina çölünü hemde o günün şartlarında geçebien 2. komutan olarak hatırlıyorum.

Bu sefere götüren bir rüya ve arkasından olağanüstü bir şekilde çölü geçme. Sürüklyici bir roman.

Kitabı henüz okumadım ama bu gün yazarın bu kitapla ilgili davası vardı. Bir taraftan da BBC'de yine konuyla ilgili haber geçmekteydi. haberleri dinlerken yorumları okuyordum. Bir taraftan haberler verilirken diğer taraftan arka planda türkçe olarak protesto çığlıkları duyuluyordu.

Kitap yorumlarında aslında kitabın okunması gereken br kitap olduğu sonucuna vardım.

Henüz nüfusumuzun yüzde 20'nin okuma yazma bilmediği, kayıtlı ekonomimiz kadar da kayıtsız kısmının olduğu, cep telefonu kullanımında Avrupa ölçeğine yaklaştığımız ama kitap okumada onların onda biri kadar olduğumuz sürece bir çok benzer davaya şahit oluruz, kanaatine vardım.

Bu insanlar, protesto etmek yerine keşke -bu yazar olmasa bile başka yazarların kitabını- okusalar, hatta tam tersi görüşleri içine alan Türklüğü övücü kitaplar yazsa idi. Ama bu kolay bir iş değil.