E-Dergi

Kitap kurtuluş savaşının sahiden başarılı bir hikayesi.Açıkçası bağımsızlık savaşımızın bu kadar başarılı "hikaye" edildiği başka bir eserin olmaması kitaba gösterilen büyük ilginin sebebini açıklıyor.Kitaba yapılan eleştirilere gelince.Kitabın "şoven" bir üslupla yazılmış olduğunu "gaza getirme" amacını taşıdığını, tek taraflı ve hamasi bir dili olduğunu söyleyenler var.Bu görüşlere çok küçük oranda hak verilebilir.Ancak büyük oranda, güzel olan şeyi karalama mantığından kaynaklandığını düşünüyorum.İşgal ordularının mezalimine karşı tepkiyi yansıtır bu kitaplar, dünyanın her yerinde.İrlandalılar romanlarında işgalci İngilizlere karşı çift taraflı bir tutum takınabilir mi?Veya ikinci dünya savaşında katledilen yahudiler ss'lere de hak vererek edebi eser oluşturur mu?

Başarılı kitaplar olduğunu düşünüyorum.Bir asker olan yazarın II. Dünya Savaşıyla ilgili akıcı bir anlatısı diyebiliriz.Yazarın olabildiğince geniş bir konu olan bu altı yıllık savaşı bu iki kitapta mümkün olduğunca kapsamlı ve güzel bir dille anlattığı kanısındayım.Savaşta Hitler odaklı Alman pozisyonunun yanına Türkiye'nin
savaştan uzak kalma çabalarının tarihini de eklemiş olması kitapların ayrı bir başarısı.Bu büyük mücadele ile ilgili, eli yüzü düzgün ve kapsam içeren bir şeyler okumak isteyenlere önerilir.

Emre Kongar İslam ve Türk Tarihinden, cumhuriyetimizin yakın tarihine kadar yanlış anlaşılan, çarpıtılan olayların doğrusunu dile getirmek istemiş!Bunda başarılı mı? Sanmıyorum.Anlatım doyurucu değil, içerik kapsamlı, tanımlı, belgeli ve ciddi değil.Herkesin bildiği şeyleri herkes gibi anlatıp biraz para kazanmak istemiş olacak Emre Kongar.İnanın tarihin çarpıcı gerçekleriyle ilgili Emre Kongar'ın şu orta malı düşüncelerle harmanladığı kitabından daha iyisini yazabilecek çok fazla akademisyenimiz var.Bu konularda biraz önbilginiz varsa değmez.Çünkü Emre Kongar'ın karşı avları dahi zaten bilinen şeyler.

Öncelikle bu kitabın çok da basit ve çocuklara felsefe bilincini rahatça aşılayabilecek bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Bazı yerleri inanılmaz derece de ağır ve sıkıcı olmasına rağmen de bazı bölümlerinde bir kahvede tartışıyormuş gibi gösterilen ünlü filozofların inanılmaz güzel her kitap da rastlanmayacak tartışmalarına rastlıyoruz. Felsefeyi sevenlerin okuması gereken çok da ilgilenmeyenlerin yanına dahi yaklaşmaması gereken bir kitap.

Kitap bir adamın tanrıyla yaptığı sohbetler şeklinde geçiyor. Ancak bu sohbetler ne yazık ki genel, herkesin çok merak ettiği konularla ilgili yorum ve tartışmalardan çok, kişisel ve çoğu laf kalabalığı olan konulardan ibaret kalmış. Yazar yaşamda karşılaştığı olaylara tanrının bakışından çok sürekli tanrı sizi sıkmaz, tanrı sizi üzmez, ne yapsanız tanrı affeder, affetmeyi bırak hiç kızmaz ki gibi ifadelere yer vermiş. Tanrının insanlarla sıcak iletişimi açısından önemli ve güzel olan bu düşünce tanrının insanı iyiye yönelmek için otoritesini biraz fazla görmezlikten gelmesi yönüyle başarısız olmuş. Kitabı okurken yazarın gördüğü tanrı ile kendi hayalinizdeki tanrı düşüncesini karşılaştırmak iyi bir düşünce aktivitesi olacaktır ancak kitabın okuyana çok fazla şey vereceğini söylemek güç. Sonuçta çok da başarılı ve sürükleyici sayılmayacak fakat değişik bir kitap.