Toplam yorum: 3.090.136
Bu ayki yorum: 734

E-Dergi

keif Tarafından Yapılan Yorumlar

14.12.2006

Orhan Pamuk'un hemen tüm romanlarını okumuş biri olarak, en iyimser romanı olduğu konusunda hemfikirim. Ama bu kadar basit bir tanım yapacak değilim. Orhan Pamuk'un hakikaten çok usta bir edebiyatçı olduğunu daha ne kanıtlayabilir ki? Bana Umberto Eco'nun "Gülün Adı" romanını çağrıştırdı. Her iki romanda da aynı tad var. En iyi dedektiflik romanı deseler, bu iki romanı, en iyi kurgu deseler, yine bu iki romanı söylerim. Hala okumayanların okumasını şiddetle tavsiye ederim. Daha fazla geç kalmayın derim.
14.12.2006

"Doksan yaşında bir adamla ondört yaşında bir yeniyetmenin ilişkisi" tanımı çok yetersiz ve acımasız hatta belki de kaba. Nedenine gelince, burada anlatılan belki de aşkın yaşının hakikaten olmadığı. Yaşayan bir insan, medeni durumu ne olursa olsun, yaşı kaç olursa olsun, şartları ne olursa olsun aşık olabilir. Hem de belki de gençliğinde olamadığı kadar. Onun da nedenine gelince, gençlikte bir çok şey uçucudur, aşk ta. Değeri belki çok sonraları anlaşılan aşklar vardır. Bir insanın 90 yaşına gelmiş olduğu için ya da daha 14 yaşında olduğu için böylesine aşık olamayacağını kimse söyleyemez. Buradaki aşkın naifliğine bir çok aşk en yoğun zamanlarında bile ulaşamaz. Her şey bir yana, her insanın giderayak ta olsa bazı özlemlerini tatmin etmesi kötü olamaz.
14.12.2006

Ayşe Kulin, sürükleyici anlatımı olan, okuru çok zorlamayan, genellikle eserlerini gerçek olaylara dayandıran bir yazar. Okura biraz gözyaşı döktüren, bazen huzursuz eden, çokça heyecana sürükleyen bir yazar. "Köprü"de olduğu gibi bu eserinde de doğuyu bilmeyenlere ışık tutuyor. Kardeşliğe ışık tutuyor. İnsanların yaşamlarının küçücük tesadüflerle değişebileceğinin kanıtı olarak karşımızda duruyor bu kitap. Beğeniyle okuduğum bu eseri, Kulin severlere özellikle tavsiye ederim.
13.12.2006

Kitap ilk yayınlandığında piyasaya çıkar çıkmaz okudum, daha doğrusu büyülendiğimden uçarak okudum bitirdim. Beğenmiştim ve dostlarıma hararetle tavsiye ettim. Kitap bu yıl elime tekrar geçtiğinde düşündüm ki o hızın içinde kaçırdıklarım olmuş. Beğeneceğimi bile bile ikinci okumamı da yaptım. Tabii ki bu sefer her bir karakteri sindirerek ve aralarındaki ilişkileri gözlemleyerek. Kimimiz Luis'i sorumsuz, serseri v.s. bulabilir. Ancak çoğumuzun denemeye dahi cesaret edemediği yanılma-tekrar yapma-tekrar yanılma, bildiğinden şaşmama, teklifsiz olma hali onun korkmadan taşıyabildiği doğal duruşu. Son derece özgün bir karakter. Bazılarımız ise kendini anlatıcımızla özdeşleştirmiştir. En azından kopartıcı noktaya gelene kadar, zorluklarını taşımış olsa da, grubun ve özellikle dostu Luis'in her ihtiyacı olduğunda yanında olmaktan, önce annesinin sonra da karısının baskılarına rağmen, kaçınmamıştır. Sisteme uyabildiği kadar uymuş, olması gerekenleri olmuştur, ancak asla dostlarını satmamış, aksine arkadaş grubundaki bireylerin birbirlerini çaprazlama olarak kazıkladıklarını da gayet güzel gözlemlemiştir. Elbette coğrafi yakınlık, içiçe geçmişlik kendini bu dost romanda da gösteriyor ve roman komşuda mı geçiyor, burada mı ayrımına varamıyorsunuz, çünkü paylaşılan çok ortak nokta var. Uzun lafın kısası biraz hüzün, biraz mizah, biraz da kaçırmakta olduğumuz güzelliklerin romanını okumak isteyenlere tavsiye ederim.
12.12.2006

Birilerinin yazma özgürlüğü, diğerlerinin de okuyacakları kitapları seçme özgürlüğü her zaman vardır. Beğenmez, tavsiye etmezsiniz; beğenir, sen de oku dersiniz; o okura kalmış. İşte bu nedenle kitaplar hakkında dava açılmasını anlayamıyorum. Ancak şunu da belirtmek istiyorum, eğer bir okur kısıtlaması olacaksa 18 yaş sınırı bu kitap için de geçerli olacaktır. Toplumun sınırları dahilinde yaşam sürmeyenlerin öyküsü, biraz da hazin öyküsü, bu kitap. Karakterler ve yaptıkları, doğru bildiğimiz normların ne kadar dışında da olsa, öğretildiklerimiz doğrultusunda insan şu soruları sormadan geçemiyor."Kurtarabilirmiyiz?" ya da "Onlar niye böyle oldular?". Sınırsızlık, kötülüğün cazibesi, toplum dışına itildikten sonra bir daha duymayacağınız sorumluluk ya da hesap verme zorunluluğu belki hepimizin doğasında gizliden uyuyor da fakında değiliz. Kendi değerlendirmenizi yapabilmek istiyorsanız kitabı okuyun.