Toplam yorum: 3.090.511
Bu ayki yorum: 1.109

E-Dergi

Ülkü Ünsal Tarafından Yapılan Yorumlar

05.11.2010

Adını çok duyduğum için okuduğum bu kitap, beni hayal kırıklığına uğrattı. En büyük hayal kırıklığı ise, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu kitabı, tavsiye ettiği 100 eserin içine koymuş olması... Bütün kiracılarının kumar veya fuhuş ile iştigal ettiği bu apartmandaki hayatı, "dönemin Ankara panaroması" olarak sunmak ise aklımın almadığı bir yorum. Tüm sakinlerinin her akşam toplanıp, içki içerek kumar oynamasını, zina yapmasını okumanın, okul öğrencilerine tavsiye edilebilecek nesi olduğunu anlamış değilim. Evet dili çok sade....Kitap için söyleyebileceğim tek olumlu şey bu...
05.11.2010

Kitap okumak isteyen, fakat çabuk sıkıldığı için okuyamayanlara Sunay Akın'ın kitaplarını tavsiye ederim. Akıcı ve sade bir dille yazarken, okuyucunun kitaptan edebi bir tat almasını da sağlayabiliyor. "Tuncay Terzihanesi" Sunay Akın'ın en beğendiğim kitabı değil, ama sıkılmadan okunabilecek kısa denemelerden oluşması ve satır aralarına serpiştirilmiş ilginç bilgiler içermesi nedeniyle tavsiye ederim.
01.11.2010

Tarihi roman okumayı sevenlere tavsiye edebileceğim bir kitap. Safevi devletinin kurucusu İsmail'in, şeyhlikten şahlığa uzanan hayatını, Osmanlı'ya kafa tutmaya ve kardeş kanı dökmeye varan iktidar hırsını ve sonunda onu Yavuz'la Çaldıran Ovası'nda karşı karşıya getiren olaylar örgüsünü, Reha Çamuroğlu'nun kaleminden zevkle okuyacaksınız.
25.10.2010

İmam Gazali'nin Dua ve Zikrin müslüman için taşıması gereken ehemmiyet hakkında önemli bilgiler verdiği, hadislerin ışığında açıklamalar yaptığı bu kitaptan, ayrıca bazı önemli duaları ezberleyerek de istifade edebilirsiniz. Çok faydalı ve okunması gereken bir eser olmasının yanında, bitirdikten sonra da zaman zaman başvuracağınız bir kaynak niteliğinde.
25.10.2010

Orhan Kemal'in en ünlü romanlarından biri olan "Eskici ve Oğulları" içinde debelendikleri yoksul hayattan birbirlerini sorumlu tutan bir ailenin, daha müreffeh bir hayata kavuşma çabalarını anlatıyor. Ayakkabı tamirciliği yapan, dükkanında iki oğluyla birlikte çalışan, ama onlara hemen hergün kızarak, bağırıp çağıran, huysuz ve aksi bir baba... Babalarının hakaretlerinden usanmış, ayrılıp kendi dükkanlarını açmanın hayalini kuran iki kardeş... Oğulları ve kocası arasında sıkışmış bir ana... Varlığının onlar için pek bir anlamı olmadığına inandığından, ailesini ve toplumun değer yargılarını umursamayan bir kız kardeş... Hepsi öyle bir çaresizlik içindedir ki; evlerini, dükkanlarını, alıştıkları yaşam tarzını terkedip, hiç bilmedikleri bir işi yapmaya (pamuk toplama), "yazının yabanına" gönüllü sürgün olurlar. Fakat "yazının yabanı" onlar için tam bir cehennem olacak, yavaş yavaş önce hayallerini, sonra bedenlerini eritecektir. Hayatlarını değiştirecek parayı kazanmış olarak dönmeyi umdukları mahalleye, sağ olarak dönmeleri bile neredeyse bir mucizedir artık...
Konu ve işleniş bakımından başarılı bir roman diyebilirim. Fakat hergün dükkanını besmeleyle açan, önlüğünü besmeleyle takan, tezgahına besmeleyle oturan, bir adamın, hayata, dünyaya, çocuklarına, hatta haşa Yaradan'a bu kadar küfretmesinin çok tuhaf kaçtığını belirtmeden geçemeyeceğim. Bu kısımlar haricinde sıkılmadan okunabilir.