E-Dergi

"Eşyaya sahip olan insan" kavramından, "insana egemen olan eşya" kavramına indirgenen hayatlarımıza ayna tutan bir roman... Çoğalan eşyalara inat giderek artan hırs ve doyumsuzluğun, insanı içine sürüklediği onulmaz yalnızlık, huzursuzluk ve anlamsızlığın boyutları öyle noktalara varabilir k; insan, kurduğu o nesneler dünyasında pek çok özne ve yüklemi ihmal ettiğinin farkına bile varmaz. Ya da özne ve yüklemlerin kıymetini anladığında onları kaybetmiş olabilir. Tıpkı Kumru gibi...

"Ölmeden Önce Okunacak 100 Kitap" listesi yapsam, bu kitabı mutlaka dahil ederim. Kitapta sekiz hikâye yer alıyor. Kahramanları insana Kafka ve Dostoyevski'nin kişilerini çağrıştırıyor. Bence Oğuz ATAY insan ruhunun labirentlerinde Kafka ve Dostoyevski kadar ustalıkla dolaşan bir yazar. Ayrıca sembolizmi ve ironiyi harikulade kullanıyor. Benim kitaptaki en beğendiğim hikâyeler; Demiryolu Hikayecileri, Ne Evet Ne Hayır, Babama Mektup ve Tahta At oldu.
Şiddetle değil güzellikle tavsiye edilir:)

Kemal SAYAR konuşurken dinlemişseniz veya kitaplarını okumuşsanız, şu iki duyguyu hissetmişsinizdir: Huzur ve Umut... Bu kitaptaki makalelerde, insanı birşeyler yapmaya ve bazı şeyleri değiştirmeye cesaretlendiren bir çağrı var. Bu çağrıya kulak vermeye değer...

Fakir BAYKURT'un köye ve köylümüze dair yazdığı öykülerden oluşan müthiş bir kitap. Bu çok kıymetli yazarımızın edebiyatımızda hakettiği yerde olmadığını düşünüyorum. Onunla henüz tanışmamış olanlar için CAN PARASI iyi bir başlangıç olur kanaatindeyim. Köylünün eğitimle, siyasetle, bürokrasiyle, sağlıkla, toprakla, doğayla ve birbiriyle olan münasebetlerinin anlatıldığı hikayelerin tamamı, usta yazarın gözlem gücünü ve üslup sağlamlığını ortaya koyuyor. Fakir BAYKURT, tüm eserleri okunması gereken yazarlarımızdan biridir.

Tahsin Yücel'in okuduğum ilk kitabı... İçindeki 5 öykü de birbirinden güzel. Özellikle "Aramak" ve "Oğuzlama" en beğendiğim öyküler oldu.. Yazar ile tanışmak için iyi bir başlangıç kitabı olduğunu düşünüyorum.