E-Dergi

Oregon serisinin en iyi romanı! Bunu da olayları biraz daha geminin dışına kaydırmasına borçlu. Zira bu serinin en büyük zaafı başrolün çok hareketli olan insan (Dirk Pitt, Kurt Austin) yerine hareket olanağı (her ne kadar çok hızlı ve süper bir gemi olsa da) çok zayıf olan bir gemiye verilmiş olması idi. Yazar başrolü Cabrillo'ya kaydırarak bu sorunu çözünce bu seri de -hala NUMA'lar kadar iyi değil ama- çok daha iyi hale gelmiş. Her Cussler fanına mutlaka öneririm.

8.Gün, Brandenburg, Buz Kapanı ve Sakkara'nın Kumları şaheserlerinden sonra Buz Kapanı ile seviye düşüren, başarısız Grange taklidi Şeytanın Müridi ile dibe vuran yazarın son romanı ise bu kez bir Dan Brown taklidi. Yalnız baştan söyleyelim: Dan Brown'dan çok daha iyi!
Buna rağmen yine yazarın onu ilk 4 müthiş romanı ile ünlü yapan asıl tarzına oturmayan ve bu ilk 4 romanın başarısından çok uzak sıradan bir roman. Son 100 sayfası hariç "hadi bir sayfa daha" diye yürüyor, nihayet son bölümlerde heyecan kazanıyor ama beni artık Glenn Meade'den mucize beklememem gerektiğine ikna ediyor!
Yine de Dan Brown ve basit taklitlerinin hepsinden iyidir. Bu türde en iyisi bile olabilir.

Muhteşem roman Odd Thomas bittiğinde, hem hüzünlü, hem de çok sevdiğimiz roman kahramanının bundan sonraki hayatı için soru işaretleri ile kapatmıştık arka kapağı. Stormy'nin yokluğunda ilk roman kadar büyüleyici olmasa da yine de Odd Thomas ile bir 300 sayfa daha birlikte olmak çok güzeldi ve onun bundan sonraki hayatı için önemli kararlar aldığını bilmek soru işaretlerini giderdi.
Size 6.HİS ve GHOST'u hatırlatacak ama tamamen özgün ODD THOMAS ikilisini MUTLAKA OKUYUN ve yazarın bir üçüncüyü yazması için dilekte bulunun.

Müthiş bir roman! Bağlılık yaratacak kadar duygusal. Aşk, romantizm, korku, gerilim, dostluk, hemen her şey bu kısa romanın içinde Koontz ustalığı tarafından harmanlanmış ve öyle bir finale ermiş ki, anlatılmaz, sadece okunur.
Nitekim yazar Sonsuza Kadar Odd'u da yazmış. Ki bu durum, baştan üçleme olarak tasarladığı Frankenstein hariç, yazarın bunu ilk yapışı.
MUTLAKA OKUYUN!

Yorum yapmak gerçekten zor. Çünkü büyük umutlarla alıp okumaya başladığım bir romandı. Bu yüzden yaşadığım hayalkırıklığını hakediyor mu, yoksa abartıyor muyum bilmiyorum. En doğrusu şu olacak sanırım: Felaket türünün meraklıları için, asla bir Michael Crichton olmasa da bilimsel altyapısı sağlam kurularak kurgulanmış, biraz fazla bilgiye boğsa da hepsi gerçek olduğu için (Olasılıksız ın uydurma şaşırtıcı bilgileri nasıl sattırdı kitabı değil mi?) ilgi çekici olan okunabilir bir kitap. Hayal kırıklığı diyorsam asla bir Ken Follet rezaleti değil. Ama çok büyük beklentiniz de olmasın. Sadece okuyun.
Yazarın yakında Eksi Elli Derece adında bir romanı da ülkemizde yayınlanacak, ben onu da okuyacağım. Demek ki çok kötü değilmiş.
Bu arada adını çok duymadığım bir yayın evi (RESİF) ama:
* Cilt sağlam,
* Çeviri kusursuz (bir çok bilimsel ifadeye rağmen),
* Editör hatasaı sadece 1 tane, koca kitapta 1 kelime.
Tebrikler ve teşekkürler.