E-Dergi

Kitap boyunca ortaya çıkmasını beklediğiniz gizem sizi saracak ve kitabı bir çırpıda bitireceksiniz. Yazar tek düze bir anlatımdan ziyade, zaman geçişleriyle de kitabın etkisini artırdığı söylenebilir. Sen dili ile hitap ederek de yazarın asıl amacı, okurun kendini kitabın kahramanı yerine daha iyi bir şekilde koyabilmesi hedeflemekte. Ancak pek çok yerde yapılan yazım yanlışı sen diline zarar vermenin yanında kitabın akışını da bozmakta. Üstelik bu hatalar da azımsanmayacak kadar fazla. Masalımsı konusuyla merak duygusunu sonuna kadar sürdürüyor. Ancak sonu itibariyle bana biraz Atiye dizisini anımsattı. Sonuna kadar Mehlika'ya bağlı olduğunu düşündüğümüz bir gizem var. Ama sona geldiğimizde tüm bu olay örgüsüne çok daha farklı bir yakışabilirdi diye düşünüyorum. Daha çok yarım kalmış bir son gibi.

Vladimir Komarov, hayatını kaybedeceğini bilerek uzaya giden sonucunda da uzayda hayatını kaybeden ilk kozmonot. Memet Baydur’un bu tiyatro oyunu, okura farklı kapılar açıyor. Oyunda Komarov, hayatını kaybetmiyor ama teknik bir arızadan dolayı uzay aracıyla dünyadan hızla uzaklaşmaktadır. Sevdikleriyle son konuşmasında ise her zamanki eğlenceli ve alaycı üslubu devam eder. Bir Türk yazarın bir Rus kozmonot üzerine yazması da çok ilginç ve güzel bana göre. Dönemin yönetimine ve hayatın pek çok alanına dair şiirsel göndermeler yer alıyor. Ancak yazarımızın zaman zaman karakterlerin Rus olduğunu unuttuğunu düşünüyorum. Hem Türk edebiyatına olan göndermeler hem de bazı tepki kalıpları, oyunun gerçekçilik akışına biraz zarar vermiş. Tüm bunların yanında konu ve konunun işlenişi, dozunda gelen eleştiriler oldukça başarılı. Kendinizi Komarov'un yerine koyduğunuzda ise etki daha da artmakta. Sahi, dünyaya kuşbakışı bakan birisi, doğduğu kasabaya heykelinin dikileceğiyle ne kadar ilgilenirdi?

Çocukluğum Büyük Hala Marigol’un eğlenceli maceralarıyla geçti. Kitabı o kadar severdim ki sahip olduğum en yıpranmış kitap olabilir. Artık ezbere biliyor olmama rağmen sıkılmadan onunla vakit geçirebilirsin. Tüm tasarımlar o kadar ince ayrıntılı düşünülmüş ki. Ve tüm görseller o kadar heyecan vericiydi ki. Büyük Hala Marigold hayal dünyamda gerçekten tüm o yerleri geziyordu sanki. Yıllar sonra yeni basımını bulduktan sonra da hemen sipariş verdim. Artık benim kitabım emekliye ayrıldı. Yeni basımıyla da Büyük Hala Marigold başka çocukların hayal dünyalarında gezmeye devam edecek.

Yazar kendine göre konuları ele alıyor. Bazı konularda oldukça haklı. Özellikle eğitim eleştirisine. Öze dönmeyi ve kendimize uygun bir eğitim sistemini vurguluyor. Ama başka bir yazısında bu özün aslında medrese eğitimleri olduğunu anlıyoruz. Dikkatimi çeken bir başka nokta da alıntılar. Tüm yazılarda önemli kişilere atıf var. Ancak Atatürk’ten tek bir alıntının dahi yer almıyor olması bana oldukça ilginç geldi. Oysa yabancı düşünürlerin alıntılarına kadar pek alasını Atatürk’ün söylemiş olduğunu fark edebilirsiniz. Batının sakin, telaşsız ve geçim sıkıntısı olmadan yaşaması batının yaşlandığına yorulmuş. Yani bizim sahip olduğumuz gelecek endişesi yaşam enerjimizi de oluşturuyormuş. İlginç bir yaklaşım. Yanlı ve yavan eleştiriler de bolca. Kitap eleştirilerine katılsam da dil çok ağır. Bu da diğer yazılarda vurgulanan samimiyeti sahteleştiriyor. Film eleştirileri ise çok yapay. İnternette Modern Zamanlar eleştirisi okusanız yazarımızın eleştirisini okumanıza gerek kalmayabilir.

Biraz da Hamlet nedeniyle çok büyük bir hevesle okudum. Ancak bana göre kitap içerisinde bazı kısımlarda sorun vardı.

- Bebek bildiği çoğu şeyi dinlediği podcastlerden öğrendiğini belirtmekte. Ancak okudukça anlıyoruz ki anlattıkları iyi bir bilgi birikimiyle elde edilebilecek şeyler. Bu noktada yazar hiç podcastlerden bahsetmemiş olsa okuyucu zaten anne karnındaki bebeğin sesine kulak verdiği için buna takılmayabilirdi. Ama podcastlerle sanki bebeğin bildikleri mantık çerçevesinde açıklanmaya çalışılmış. Sonuç olarak da yavan durmuş.

- Kitap içerisinde bebek özellikle renkler konusunda göremediği için renkleri tam olarak bilemediğini söylüyor. Ancak başka bir kısımdaki tasvirlerinde renklerden bahsetmesi de kitap içerisinde çelişkilere neden oluyor.

Tüm bu noktalar bana kitabın biraz yavan gelmesine neden oldu. Kitap gerçekçiliğe dayandırılmaya çalışılmadan anlatılmış olsaydı çok da güzel olabilirdi.