E-Dergi

Kitapta yazılan her şey fazlaca içimizden. Oldukça tanıdık. Öyle okuyunca "Vay be, böyle şeyler ancak kitaplarda olur." gibi bir cümle kurmuyorsunuz. Yani son derece sıradan -tamam bazı ayrıntılar herkesin hayatında olmayabilir ama genel olarak sıradan- insanların hayat hikayelerini okuyoruz. Zaten kitabı her zaman okuduklarımdan farklı kılan faktörlerden biri de şu ki; sonunu bildiğiniz, olayların nasıl gelişeceğini tahmin ettiğiniz bir kitabı okuyorsunuz. Genellikle kitap okuma hevesini canlı tutan en büyük faktör meraktır. Devamının nasıl olacağını, sonunun nasıl biteceğini merak edersiniz ve okursunuz. Fakat bu kitapta zaten sonunu bildiğiniz bir kitap okuyorsunuz. Buna rağmen benim okuma hevesim oldukça canlıydı. Bu anlamda sevgili Ayfer Hanım'ın kalemini oldukça başarılı buldum.

Yazarımız her ne kadar bu kitabı evli çiftelere yazmış olduğunu söylese de ben henüz bekarken bu kitabı okuduğum için kendimi oldukça şanslı hissediyorum. Bu sebeple evli-bekar fark etmeksizin herkese muhabbetle tavsiyemdir.

Distopik bir roman ya da bilim kurgu romanı olmasından ziyade bizlere büyük bir uyarı kitabı diye düşünüyorum. Yazar sanki bizlere "Bu şekilde ilermeye devam ederseniz sizin sonunuz da böyle olabilir." diyor. Hatta daha da dikkatli bir şekilde düşündüğümüzde aslında kitaptakine çok benzer olayları bizim de yaşadığımızı fark edebilirsiniz.

Hayatta küçücük gördüğümüz, hiç önem vermediğimiz şeylere karşı bakış açımızı bir kez daha sorgulatan bir kitap. Bizler çoğu zaman büyük resme odaklanıyoruz ve o büyük resmi oluşturan küçük şeyleri görmüyoruz. Halbuki o küçük şeyler olmadan, ortaya büyük bir şey çıkmıyor.
Farklı bakış açılarını görmeyi, farklı fikir dünyalarını öğrenmeyi isteyen ve merak eden herkese muhabbetle tavsiyemdir.

Oldukça beğendiğim bir kitap oldu. Çünkü bu tarz meseleler salt bilgi olarak sunulduğunda pek akılda kalmıyor ama hikayelerle öğretildiği takdirde kalıcılığı çok daha yüksek oluyor.