E-Dergi

Yaşadığımız dönemde başarılı olduğu işini, ailesini, tüm şehir hayatını geride bırakıp ormana yerleşen ve takas ekonomisini yeniden hayata geçiren bir adamın hikayesini anlatarak biz şehirlilere farklı bir hayatın mümkün olduğu umudunu aşılayan Erlend Loe'ya teşekkür etmek gerekiyor. Şehir hayatından, modern tarzdan kitaplarda da olsa uzaklaşmak istiyorsanız Andreas Doppler'in hikayesine göz atmalısınız.

Okul, kurumsal eğitim her dönemde üzerine bolca düşünülen kavramlar ve okulun kişinin kendini gerçekleştirmesinde önemli bir işlevi olduğunu düşünenlerle okulun insanı bütünüyle körelttiği yönünde düşünceleri olanlar sürekli kendi fikirlerini ispatlamaya çalışıyor. Okulu devletin ideolojik bir aygıtı olarak gören Althusser gibi, Cahil Hoca eseriyle bu konuda çok önemli katkıda bulunmuş Ranciere gibi Ivan İllich de okula mesafeli olan isimlerden biri. Eğitimle okulun birlikte olma zorunluluğunu, okulun gerekliliğini sorguluyor. Her toplumun temel meselelerinden biri olan eğitim-okul konusunda bir bakış açısı geliştirebilmek ya da mevcut bakış açısının geçerliliğini sorgulamak için mutlaka okunması gereken bir eser.

Frederic Gross anlatımıyla insanda sürekli her şeyi bir kenara bırakıp yürüme isteği uyandırıyor. Yürümenin ne olduğunu, ne anlama geldiğini gerek karşılaştırmalarla gerek düşünsel akışla ve Nietzsche, Rimbaud, Nerval, Rousseau,Thoreau, Gandi gibi isimlerin hayatında yürümenin kapladığı alandan örneklerle ortaya koyuyor. Sürükleyici, duru bir anlatımı var. Gross'un kullanmış olduğu deyimlerden biriyle kitabın "ilerlediğini" söyleyebilirim. Bununla birlikte ufak bir eleştiri yapmak istiyorum. Gross'un fikirleri biraz romantik düşünce yapısına dayanıyor gibi geldi bana. Yürümenin çoğunlukla güzel, sevilecek yanlarına vurgu yapıyor. Yürümenin doğası gereği beraberinde getirdiği zorluklar, tehlikeler önemsenmiyor gibi. Yürümeyi yürümekten ibaret görmeyen herkesin okuması gereken bir eser.

Kitap kategori olarak kişisel gelişim içinde yer alıyor ancak kesinlikle kişisel gelişim zırvalarını içeren bir kitap değil. Hatta bir kişisel gelişim kitabı değil bana kalırsa. Bilişsel terapi tekniklerini ve şema terapisini içeren, kendinizi geliştirmekten çok kendinizi keşfedeceğiniz ve bireysel, sosyal problemlerinizi kavrayıp bunlara çözüm aramak istediğiniz takdirde size çözüm önerileri sunan bir kitap.

Sarı ve karton görünümden dolayı almaktan sakınıyorsanız önyargılarınızı bir kenara bırakmalısınız. Dokusu ve yaprak kalitesiyle tatmin edici bir defter. Ben Nietzsche okumalarıma dair notlarımı tutmak için kullanıyorum. Dolayısıyla defterin Nietzsche tasarımlı olması okuma sürecime ufak bir destek sağlıyor. Tavsiye ederim.