Göz:Savaşı başlatan haberci
Bakış:Elde olmayan kader;ilahi kaza.
Ve aşk:Kalp ile göz arasında kutlu bir hadise.
Çook sonraları kalp göze diyecektir ki,"Beni bu onulmaz derde iten sensin.Sayfayı sen sürdün,acıyı ben çektim.Nimet senin,zahmet benim oldu.Sen sevinirken,kaygılanan ben oldum.Bakışlarını artırdıkça sen,dertlerimi çoğalttın benim.Zafere eren sen,hezimete uğraya ben.Sen emirlerine itaat edilen hükümdar oldun,ben senin peşinde koşan tebaan.Sen emir ben esir,Melik iken memluk (kul) ettin beni."Sonrada devam eder:"Ey göz!Sen ikisin ben birim.İki kişinin bir ferde saldırıp onu öldürmesi zulüm değil de nedir?Şimdi ağla o halde;emeğin zulmün cezasını çek bakalım!Göz buna karşılık ayet-i kerimeyle cevap verir:"Gerçek şu ki;gözler kör olmaz,ancak sinelerdeki kalpler kör olur."(Hacc,46)
Aşkın değişik katlanmalarıyla anlatan İskender Pala'nın değişik kitaplarda kaleme aldığı yazılardan oluşan harikulade bir eser.Dili ağır diyen arkadaşlar,siz kitap okuyan insanlarsınız biraz sözlük,lügat karıştırın,sözcük dağarcığınız genişlesin,herşeyi hazır beklemeyin.Ne bekliyorsunuz ki anlamıyorum ilkokul çocuğunun seviyesinde mi yazacaktı.Bencileyin dili de hiç ağır değil,gayet duru,sade bir Türkçeyle yazılmış.Mutlaka alın okuyun.Aşkın tensel değil,tinsel bir hadise olduğunu daha iyi anlayacaksınız.