E-Dergi

Ahlat'da bir film çekimi sırasında yaşanan olayları irdeleyen akıcı bir roman denemesi. Kitap güzel ancak konu bütünlüğü ve olay akışı, konu ile içerik açısından tutarsızlıkları içinde taşıyan bir kitap. Bu yüzden roman denemesi diyebiliriz, yine de güzel bir roman.

Güzel, akıcı bir Fatih ve Fetih uyarlaması. Anacak zorlama yerler bulunmakta. Enternasyonalist bir yaklaşım, Türklüğü ikinci plana itme arzusu görülmekte. Ayrıca fatih denilince akla gelen en önemli karekterlerden biri olan Akşemsettin'in kitapda okadar az bir yer verilirken,Molla Lutfi'ye ve o kadar önemli bir şahsiyet olmadığına inandığım Fatih'in hekimlerinden biri olan Yakup'a kitapda baskın karekter olarak yer verilmesi kitabın bence eksik bir yönü. Tabii ki şu da bir gerçek ki yazar eserini kendi dünya görüşüne göre neşretmesi de doğru bir beklentidir. Çünkü tarihi romanlardan tarih öğrenilmez, sadece ilham alınabilinir, bizi araştırmaya yönlendiriyorsa yazar başarılı sayılır bence. Özetlersek eğer geneline baktığımızda güzel ancak gerçeklik açısından bir çok tezatı ve eksikliği barındıran bir eser. Yine de böyle geniş hacimli bir eseri yazan yazarı da tebrik etmek gerekir.

Bulgar Türk'ü Rüstem'in soğuk savaş yıllarında Türk İstihbaratı lehine Bulgaristan da yürüttüğü acemi casusluk faaliyetlerinin anlatıldığı, anlatırken de geçmişten insan öykülerini de paylaşan güzel bir roman denemesi. Zaten çalışmanın ilk kitabı olarak adlandırılan roman, okuyucuya devamını biran önce okuyayım hissi veriyor. En azından ben diğer kitabı okumayı planlıyorum.

MHP ve onun kurucu lideri Alparslan Türkeş ile özdeşleşen lider teşkilat ve doktrin esaslı üçlü uyumun aslında Türk Devlet kültüründe yer aldığı ve Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyetini kurarken bu esaslara bağlı kalarak hareket ettiğini, sonraki idare ve kişilerin Atatürk çizgisinden saptıkları ve devletimizin zor durumda kaldığını ve bunu gören Başbuğ Alparslan Türkeş'in bu olguları tekrar güncelleyerek hayata geçirdiği tezini işleyen bir eser. Bence eser bayağı kısa tutulmuş, daha geniş en azından olduğundan geniş tutularak konu anlatılabilinirdi.

Sanayimizin ve ekonomimizin nasıl bir gelişim serüveni geçirdiğini ve bundan sonra ne şekilde olması gerektiğine odaklanmış bir kitap. Sanayi 4.0 teknolojik gelişim algısında ve bilgi teknolojileri ar ge konusunda ne durumdayız, ne yapıyoruz, neleri yapmalıyızı kitap da bulabilirsiniz. Bu konulara ilgi duymayan kişilere sıkıcı gelebilir. Kitap kısa, ancak çok tekrarlamalarda bulunulmaktadır.