Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

hakan arslangiray

Ülkemizin en önemli sorunlarından birinin az okumak ve buna bağlı olarak okuduğunu anlamamak olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle başta kendi ailem ve yakın çevrem olmak üzere, ulaşabildiğim tüm insanların kitap okuması için elimden geldiğince çabalıyorum. Okuduğum kitapları yorumlayıp paylaşarak kitapseverlerin bu kitaplar hakkında bilgi edinmesini amaçlıyorum.

hakan arslangiray Tarafından Yapılan Yorumlar

25.03.2025

Çöp toplayıcı bir adamın hayatından kesitler sunuyor yazar kitabında.

Herkesin kendine göre derdi tasası olduğunu, insanların dışarıdan göründükleri gibi değil de içlerinden yandıkları gibi olduğunu anlatıyor yazar kitabın bölümlerinde.

İnsanların bazen görünmez olup kendi başlarına kalmak istediklerini bazen de istemedikleri halde toplum içinde görünmez olup buna üzüldüklerini anlatıyor.

Yazar kitabın son bölümünü bir önceki öykü kitabı olan "152 Gün" ün sonuna bağlayıp okuyucusunun önceki hikayeden kalan merakını da gideriyor.
Şermin Yaşar çocuklara yönelik olarak yazdığı bu kitapta sarayda yaşayan bir şamaroğlanının ağzından 1840'lı yıllardan başlayıp 1935 yılına kadar saray ve ülke hayatını anlatıyor.

İlber Ortaylı'da saray ve sarayda yaşayanlardan bahsedilen bölümlerde kısa notlar halinde çocukların anlayabileceği şekilde bilgiler veriyor.

Şehzadenin lalasının evlatlığı olan şamaroğlanı doğduğundan beri sarayda yaşadığından sarayda çalışan herkesi tanıyor ve herkes tarafından seviliyor. Bu nedenle sarayın neredeyse her yerine girip herkesle konuşabiliyor.

Şamaroğlanı yıllar içinde büyürken sarayla ilgili birçok şeyi hem kendisi öğreniyor hem de okuyucuya öğretiyor.

Kitapta 1840lı yıllardan 1935 yılına kadar olan dönemde Osmanlı'dan cumhuriyete geçiş döneminden de bahsediliyor.

Çocukların tarih bilincini artırmak ve Osmanlı'nın son zamanlarından cumhuriyete geçiş dönemini anlayabilmek için okuyabileceği bir eser olmuş.

"Evin babası padişah gibiydi, evin annesi valide sultandı adeta... Ben bir tek biz sarayda yaşıyoruz sanıyordum, meğer herkesin evi kendine saraymış." (s.120)

28.02.2025

Sürgün Gezegeni'ne çok uzun yıllar önce galaksiyi yöneten birlik tarafından gezegenin yerlisi olan Tevarları eğitmek için gönderilen Alterralıların yerli halkla birlik olarak ortak düşmanları olan Gaallar ile olan mücadelesi anlatılıyor romanda.

Yüzyıllarca süren ortak yaşamlarında artık birbirleriyle çok iyi anlaşamayan iki ayrı topluluk ortak düşmanlarının saldırısını engellemek için işbirliği yapmak zorunda kalıyor.

Romanın bazı bölümleri Game Of Thrones dizisini anımsatıyor, okurken sanki diziyi yazanlar bu romandan etkilenmiş diye düşündürüyor.
23.02.2025


Karşılıklı diyaloglar şeklinde ilerleyen eserlerden Lakhes'te cesaret, Lysis'te dostluk konuları irdeleniyor.

Platon'un eserlerinin genelinde olduğu gibi karşıt görüşteki insanların düşüncelerini açıkladığı diyaloglarda Sokrates iki taraf arasında arabuluculuk yaparken kendi düşüncelerini de ortaya koyuyor.

"Korku gelecekteki bir kötülüğün beklentisidir." s.35
22.02.2025

Romanda birbirine aşık ve bebek bekleyen 17 yaşlarında iki gencin yaşadıkları köyden ayrılmak zorunda kaldıktan sonra karşılarına çıkan zorluklar anlatılıyor.

Yeni bir hayat umuduyla ellerindeki çok az parayla hiç bilmedikleri bir şehre giden çift bir çok zorlukla karşılaşıyor ve roman bu şekilde ilerliyor.

Yazarın anlatım tarzı normalden biraz farklı. Yazar tüm hikayeyi olaylara sanki orada olup şahit olan üçüncü bir kişinin ağzından aktarıyor okuyucuya. "Burada kalamayız artık, diyor Asle, niçin kalamayız, diyor Alida" şeklinde anlatım tüm roman boyunca bu şekilde olunca okumak ve takip etmek zorlaşıyor.

2023 Nobel edebiyat ödülü almış bir yazarın kitabı olması nedeniyle merak edip okuduğum romanda aradığımı bulamadım maalesef.