Toplam yorum: 3.101.059
Bu ayki yorum: 5.600

E-Dergi

hakan arslangiray

Ülkemizin en önemli sorunlarından birinin az okumak ve buna bağlı olarak okuduğunu anlamamak olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle başta kendi ailem ve yakın çevrem olmak üzere, ulaşabildiğim tüm insanların kitap okuması için elimden geldiğince çabalıyorum. Okuduğum kitapları yorumlayıp paylaşarak kitapseverlerin bu kitaplar hakkında bilgi edinmesini amaçlıyorum.

hakan arslangiray Tarafından Yapılan Yorumlar

07.07.2024

Bir adamın ölen karısının ardından evlendiği yeni eşleriyle ölen karısının ruhu tarafından sürekli rahatsız edilmesi anlatılıyor romanda. Yazarın eserlerinin genelinde olduğu gibi bu romanda da dönemin batıl inançları, kadın erkek eşitsizliği eleştiriliyor. Yazar romanda ölümden sonra yaşam, ruhun sonsuzluğu gibi konuları da yorumluyor.
Arjantin'de zorluklar içinde büyümeye çalışan bir gencin hikayesi anlatılıyor romanda.

Babasız bir ailede çok zor şartlarda yaşayan Silvio'nun hayatından kesitler 4 bölüm halinde anlatılmış romanda.

İlk bölümde henüz çocukluktan çıkmamış olan Silvio, iki arkadaşı ile birlikte ufak çaplı hırsızlıklar yapar ve günlerini tasasız bir şekilde geçirir.

İlerleyen bölümlerde annesinin artık bir işe girip çalışması gerektiğini söylemesiyle iş aramaya koyulur. Bir süre bir kitapçıda çalışır, askeri okula gider, kağıt satıcılığı yapar.

Oldukça zeki bir genç olan Silvio hep hayatının bir noktasında maddi olarak iyi bir duruma geleceğini ve güzel bir hayatı olacağını düşünerek yaşar.

Genel olarak romanda net bir konu bütünlüğü veya belirli bir akışı olan bir kurgu yok. Yazar Silvio'nun hayatından kesitler sunup psikolojisini okuyucuya aktarmaya çalışmış.

Yazar sanki romanın ana karakterinin iyi bir insan mı yoksa kötü bir insan mı olması gerektiğine karar verememiş ve romanı yorumu okuyucuya bırakacak şekilde bitirmiş diye düşünüyorum.

"Hayat böyle bir şey, sürekli, ne olursa olsun şikayet ediyorsun." (s.94)
18.06.2024

Kendini çok dindar birisi olarak tanıtıp zengin bir adamın evine yerleşen bir dolandırıcının ev sahibinin dini duygularını kullanarak onu etkisi altına alması anlatılıyor kitapta. Ev sahibi öyle bir noktaya geliyor ki misafirini savunmak adına aile fertleriyle bile düşman oluyor. Yazıldığı dönemin toplumsal ilişkilerini eleştiren kısa romanın içeriği günümüzde de güncelliğini koruyor.
14.06.2024

Anlatıcı ıssız bir yolda tüm vücudunda resimlerden oluşan dövmeler olan bir adamla karşılaşıyor. Adam dövmelerine dikkatli bakıldığında hareket ederek hikayeler anlattıklarını söylüyor ve anlatıcı bu dövmelere bakıp gördüklerini 18 farklı hikayede anlatıyor.

Hikayeler yazarın genel bilimkurgu tarzına uygun olarak genelde uzayda, marsta ve o döneme göre dünyanın uzak geleceğinde geçiyor.

Bilimkurgu sevenlerin sıkılmadan okuyabileceği bir kitap.
Kitapta Budizm'in doğuşundan yakın tarihimize kadar olan yolculuğundan bahsediliyor.

Yazarın kitabın giriş kısmında bahsettiği gibi Budizm'in özellikle Asya'da birçok farklı yüzü olduğu için tek bir Budizm akımından bahsetmek mümkün değildir. Yazar bu düşünceden yola çıkarak kitabın ilk bölümünde Budizm'in doğuşunu Hindistan'dan başlayıp, Siddhartha Gautama'nın hayatından bahsedip Budizm'in ilk çıktığı dönemdeki genel prensipleri ve uygulama şekillerini anlatmış.

Daha sonra Budizm'in yayılmaya başlaması ve okullar vasıtasıyla öğretilmesi; ilerleyen bölümlerde Orta Asya, Çin ve Japonya'ya ulaşması ile bu bölgelerdeki yayılma ve gelişme evreleri anlatılmış. Sonraki bölümlerde Budizm geleneklerinden, felsefesinden bahsedilmiş. Son olarak Batıdaki yayılışlardan bahsedilerek kitap sonlandırılmış.

Yaklaşık 100 sayfalık bir kitap olmasına rağmen kitapta çok fazla sayıda kişi, yer ve teknik terim geçiyor. Daha önceden Budizm ile ilgili yeterli bilginiz yoksa, benim gibi kitabı okuyup anlamakta zorluk çekebilirsiniz. Budizm'e ilginiz varsa özellikle tarihi gelişimi ve dünya genelinde yayılışı ile ilgili değerli bilgilere ulaşabileceğiniz bir kitap.

"Buda'nın hayatı ve öğretileri, ıstıraptan öğrenmek üzerinedir ve bütün arayışı, ıstırapla nasıl başa çıkılabileceği olmuştur." (s.24)